Batman’da İpek Er’i cinsel saldırıya maruz bırakıp, intihara sürükleyen Uzman Çavuş Musa Orhan’ın mevcut delillere göre tutuklanması gerektiğini belirten Av. İlyas Tarım, duruşmanın ileri tarihe ertelenmesinin davanın unutturma girişimi olabileceğini söyledi.

Batman’da İpek Er’i cinsel saldırıya maruz bırakıp, intihara sürükleyen Uzman Çavuş Musa Orhan hakkında “Nitelikli cinsel saldırı” suçundan açılan davanın ilk duruşması, Siirt 1’inci Ağır Ceza Mahkemesi’nde 16 Ekim’de görüldü. Yoğun güvenlik önlemleri altında görülen duruşmayı, çok sayıda sivil toplum örgütü, baroların kadın hakları merkezleri, siyasi parti temsilcileri ve avukat takip etti. Yaklaşık 4 saat süren duruşmada, Er ailesi avukatlarının, sanık Orhan’ın tutuklanması yönündeki talepleri mahkeme heyeti tarafından reddedildi.
Duruşma öncesi ve sonrasında yaşananları Mezopotamya Ajansı’na (MA) değerlendiren Avukat İlyas Tarım, uzman çavuşun mevcut delil durumuna göre hukuken tutuklanması gerektiğini vurguladı.

POLİS ABLUKASI

Sanık Orhan’ın “Nitelikli cinsel saldırı” suçlaması ile yargılandığını hatırlatan Tarım, uzman çavuş hakkında ayrıca Batman Cumhuriyet Başsavcılığınca “İntihara sürükleme” suçundan başlatılan soruşturmanın da devam ettiğini kaydetti. Savcılık ile görüştüklerini ifade eden Tarım, iddianamenin hazırlanmasını beklediklerini söyledi. Siirt’te görülen duruşmayı 50’ye yakın avukatın takip ettiğine dikkat çeken Tarım, hukukçular dışında, sivil toplum örgütleri ve kadın derneklerinin davayı sahiplenmesinin ve takipçisi olmasının kamuoyu vicdanının göstergesi olduğunu vurguladı. Duruşma öncesi adliyenin polis çemberine alındığını anımsatan Tarım, “Biz avukatlar neredeyse duruşma salonuna dahi giremeyecektik. 50 kişilik duruşma salonunda pandemi bahanesi ile sandalyeler azaltılmıştı. İtirazlarımız sonrası önce 20, ardından ise 30 kişi davayı takip edebildik. Üst düzey bir polis ablukası aslında bize her şeyi özetliyor” diye konuştu.

‘DAVANIN KAÇIRILMASI SÖZ KONUSU’

Davanın gündem olması ve yüzbinlerce insanın düşüncesini dile getirmesinin önemli olduğunu ifade eden Tarım, “Toplumsallaşan dava, devlet tarafından da bir reflekse neden oldu. Söz konusu davanın toplumdan kaçırılma tehlikesi de bulunuyordu. Ve maalesef tüm kurumların davaya katılma talebi mahkeme heyeti tarafından kabul edilmedi” dedi. Tarım, duruşmanın 5 ay sonraya ertelenmesinin, “davayı unutturma” amacı olabileceğine işaret etti.

‘TUTUKLANMASI GEREKİYORDU’

Musa Orhan’ın avukatının sosyal medya üzerinden yaptığı paylaşımlar nedeniyle “susma hakkı”nın kullanılacağının kendileri açısından sürpriz olmadığını belirten Tarım, “Musa Orhan istediği kadar sussun ama kamuoyu nezdinde suçludur” değerlendirmesinde bulundu. Orhan’ın başından itibaren tutuklu yargılanması gerektiğini ifade eden Tarım, şöyle devam etti: “Bakın Musa Orhan ilk ifadelerinde, ‘birliktelik’ yaşamadığını ifade ediyor. Fakat ATK raporlarında farklı kanıtlar var. İpek’in kanı ve Orhan’ın meni örnekleri iç içe uzman çavuşun evinde bulunuyor. İpek’in mektubunda da açık açık beyanlar bulunuyor. ATK raporları da bunu kanıtlıyor ama buna rağmen uzman çavuş serbest bırakılıyor. Daha da önemli olan Musa Orhan delil karartabilecek bir güce sahip. Dosyada ikinci bir evden bahsediliyor. Uzman çavuş olaydan sonra polis nezaretinde bu eve götürülüyor. Fakat kendisi bu evi daha önce kimseye söylemiyor. Hatta ifadesinde bu mahallede bir tanıdığının olmadığını beyan ediyor. Taksicinin ifadesi sonra ortaya çıkınca burada aramalar yapılıyor. Bu bir delil karartma girişimidir. Çünkü polisler ile buraya kadar gidiliyor ama ev gösterilmiyor.”

Delil karartma girişimleri olduğuna işaret eden Tarım, “Nitelikli cinsel saldırı suçu 12 yıldan başlıyor. Eldeki deliller, ATK raporu, delil karartma şüphesi ve tanıkların dinlenmemiş olması nedeniyle Musa Orhan’ın tutuklanması gerekiyordu” ifadelerini kullandı.

Avukatlar olarak davanın takipçisi olacaklarını vurgulayan Tarım, kamuoyunun da davayı takip etmesinin önemli olduğunu sözlerine ekledi. (Mezopotamya Ajansı)