Kayıp Yakınları ve IHD Batman Şubesi, 498’ıncı haftasında 10 Ekim 2015 yılında Ankara Tren Garında katledilen 9 yaşındaki Veysel Atılgan ve 103 kişinin anmasında bulundu.

İnsan Hakları Derneği (IHD) Batman Şubesi Kayıp aileleriyle her cumartesi günü düzenlemiş olduğu Kayıplar Bulunsun, Failler Yargılansın, basın açıklamasında metni okuyan IHD yöneticisi Yunus Bağış ; ‘Bizler, hak savunucuları, barışın hâkim olacağı, çocukların ölmediği günlerin bir gün geleceğine dair olan inancımızı koruyor, 10 Ekim 2015 Tarihinde Ankara Garı’na giderek barış talep eden başta 9 yaşındaki Veysel Atılgan olmak üzere katledilen 103 barış sevdalısını saygıyla anıyoruz. Bu insanlık suçunu asla unutmayacağız, unutturmayacağız.’ dedi.

‘Kendime Kanat Yapsam Uçabiliriyim Anne’

Şair Can Gürses’in Veysel için yazdığı; ‘Seninle geldim diye annem bana kızmamıştır, değil mi baba? Bensiz gitme diye kapıyı kilitleyip, anahtarı saksıya saklayıp, çocuk gibi ağlamasaydım seninle gelmeme engel olur muydu annem? Ama ben geceden plan yapmıştım. Annemin sesine uyandığımda gittin sanmıştım. Ödüm kopmuştu. Bırakamazdım ki seni yalnız başına. Televizyon hep kara haber veriyordu son zamanlarda. Eve geç döndüğün günlerde kötü kötü şeyler doluşuyordu aklıma. Annem ısrarla, “Git yerine yat” diyordu. Sen gelmeden kalkamıyordum kanepeden. Hangi gün kucağında uyumadan yatağıma yatabildim ki ben? Seni beklemekten vazgeçsem kesin bir fenalık gelirdi başına.

Hatırlıyor musun baba, annemle Marmaris’e gittiğinizde bir not yazıp bırakmıştım odanıza: “Bir baba evladını bırakıp da gider mi baba? Peki ya sen anne? Sen nasıl gittin?” Hiç uyuyamamıştım siz yokken. Annem uyuyor mudur biz yokken? Annem uyurken gözleri gibi menekşe kokar, değil mi baba? Fatoş Ablamın yanına kıvrılıp uyumak vardı şimdi… Ama büyüdüm ben. Dokuz yaş az şey mi? Yalnız uyumaya alışmalıyım artık. İyi ki sen varsın yanımda.

Sence senle birbirimize benziyor muyuz baba? Benzemesek burada yan yana olmazdık, değil mi ama… Buradaki yaşça daha büyük arkadaşlarım konuşurlarken duydum. Politik nedenlerle gelmişiz buraya. Ben hayır dedim onlara, biz babamla barış için çıkmıştık yola. Hem politik de ne demekmiş? Barış mitingi değil miydi gittiğimiz? Davullar, zurnalar, türküler, halaylarla mı yapılıyor politika? Barış politik bir şey mi baba? Çantamda Tutku vardı, ondan yesek mi? En son simit yemiştik orda, çok zaman oldu. Acıktım galiba. Çantamı düşürmüşüz kalabalıkta. Eve döndüğümüzde annem yayla çorbası yapmış olsa.’ şiir okundu.
(Jiyan Haber/Şirin Seçkin)