HAKKARİ – Hakkari’de yasaklanan yaylaya girdiği gerekçesiyle askerlerce darp edilen çoban Ali Rıza Fırat, yiyecekleri dahil tüm eşyalarının ateşe verildiği ve öldüm korkusu yaşadıklarını söyledi. 

Türkiye’nin, KDP desteğiyle sınır hattında yürüttüğü askeri operasyonlar nedeniyle Şırnak’tan Hakkari’ye tüm sınır köyleri abluka altına alınmış durumda. Sınır hattında yaşayan yurttaşlar, artık nefes alamaz duruma geldiklerini ve fiili bir “özel güvenlik bölge” ilan edildiğini dile getirdi. Tek geçim kaynakları olan hayvancılığın yayla yasaklarıyla sürdürülemez boyuta geldiğini ve ısrar ettikleri zaman ölümle karşı karşıya kaldıklarını belirten köylüler, sürekli askerlerin saldırılarına maruz kaldıklarını anlattı. Yüksekova ilçesine bağlı Bilindbasan köyünde çobanlık yapan Ali Rıza Fırat, Haziran ve Temmuz aylarında köyün Qifarok yaylasında koyunlarını otlattığı esnada askerlerin işkencesine maruz kaldı. Yasaklı yaylaya ve askeri üs bölgesine yakınlaştığı gerekçesiyle darp edilen Fırat, ölüm korkusuyla yaşıyor. 

İŞKENCE, DARP, ÖLÜM TEHDİDİ

Çobanlığın geçim için zorunluluk olduğunu dile getiren Fırat, gittikleri her yaylada “yasak” engeliyle karşılaştıklarını belirterek, “Bundan günler önce koyunları Qifarok yaylasına götürdüğümüz için askerler tarafından darp edildik. Askerler, sadece belirledikleri yerlerde ancak koyunlarımızı otlatabileceğimizi söylüyor. Askerlerden, koyunlarımızın yaylayasını değiştirmek için birkaç gün müsaade istedik. Ama hem buna izin vermediler hem de bizi darp ettiler. Kullandığımız ışıldakları, ilaçları, yemeklerin hepsini attılar. Bu duruma itiraz ettiğimiz için bize tokat attılar, göğsüme dipçikle vurdular” dedi.

RASTGELE ATEŞ EDİLİYOR

Fırat, yaşadıkları darp ve işkenceyi şu sözlerle ifade etti: “Tüm eşyalarımızı etrafa dağıttılar, kıyafetlerimizi ve kullandığımız ilaçları yaktılar. Sebepsiz yere dövüyorlar. Resmi bir yasak olmamasına rağmen her yeri bize yasaklıyorlar. Karakol ve üs bölgesine 5-6 kilometre uzak alanlarda olmamıza rağmen, yine de koyunlarımızı otlatmamıza izin vermiyor. Sürekli bize ve hayvanlarımıza ateş ediyorlar. Bundan bir ay önce, ateş yine ateş ettiler ve 5 koyunumuzu öldürdüler. Koyunları kurtlardan korumak için yanımızda bulunan av tüfeğine de el koydular. Eskiden koyunları İran sınırına kadar götürüyorduk ve hiçbir sıkıntı yaşamıyorduk. Hatta askerler bizi gördüklerinde yanımıza gelip koyun bile satın alıyorlardı. Ama son 2-3 yıldır sürekli tehdit, darp ve işkence görüyoruz.” 

TELEFONLARA EL KOYUP, VİDEOLARI SİLİYORLAR

Bir ay önce koyunları köyün yaylasına götürdüklerini ve 10 gün boyunca orada kaldıklarını anlatan Fırat, şöyle devam etti: “Askerlere, koyunları otlatmak için geldiğimizi ve her sene koyunları otlatmak için bulundukları yaylaya geldiğimizi söylediğim. Askerler ise bana, ‘eski günler gitti artık’ dedi. Bir daha belirlenen bölgeye gelmememizi söylediler. Yine telefonlarımıza el koyan askerler rızamız olmadan telefonlarımızdaki video ve fotoğrafları siliyorlar.” 

 ‘ÖLDÜRÜLMEKTEN KORKUYORUZ’ 

Tek isteklerinin yayla yasaklarının son bulmasını, işlerini rahatlıkla ve ölüm korkusu olmadan yapmak istediklerini vurgulayan Fırat, “Yayla yasaklarının kaldırılmasını istiyoruz. Bu bölgede yaşayan insanların tek geçim kaynağı hayvancılık. Bunu yapmazlarsa biterler. Tüm kamuoyuna bize sahip çıkma çağrısı yapıyoruz. Öldürülmekten korkuyoruz ve geceleri uyuyamıyoruz” dedi. (MA)