TJA Sözcüsü Ayşe Gökkan’ın yargılandığı davada Kürtçe savunma yapmasına izin verilmedi. Gökkan, mahkemenin ilk ve son celse dışında Kürtçe savunma yapılamayacağı kararını protesto etti.

Mahkemelerde Kürtçe savunmaya izin verilmemesi nedeniyle tutanaklara Kürtçe için “bilinmeyen dil”, “anlaşılmayan dil”, “Kürtçe olduğu öne sürülen dil”, “mahkeme heyetinin anlamadığı bir dil” gibi tanımlamalarla krize dönüşen Kürtçe savunmaya olanak tanıyan yasal düzenleme yapılırken, Diyarbakır 9’uncu Ağır Ceza Mahkemesi Kürtçe savunmayı sınırlayan yeni bir içtihat geliştirdi. Özgür Kadın Hareketi (Tevgera Jinên Azad -TJA) Sözcüsü Ayşe Gökkan’ın “örgüt yöneticisi olmak” ve “örgüt üyesi olmak” iddiasıyla yargılandığı davada, mahkeme ilk ve son celse dışında Kürtçe savunma yapılamayacağını oy birliğiyle kabul etti.

İLK VE SON CELSE DIŞINDA

Davanın görülen 20’nci duruşmasına tutuklu bulunduğu Diyarbakır Kadın Kapalı Cezaevi’nden katılan Gökkan, Kürtçe savunma yapmak istedi. Mahkeme, Gökkan’ın Kürtçe savunma yapamayacağını öne sürdü. Ceza Muhakemeleri Kanunu (CMK) 202’nci maddesine göre, “sanığın ilk ve son celsede savunma yapabileceğini, ara celselerde Kürtçe savunma yapamayacağını” öne sürerek, Gökkan’ın Kürtçe savunma talebini oy birliği ile reddetti. Mahkemenin Kürtçe savunma talebinin reddi üzerine Gökkan, Türkçe savunma yapmayacağını belirterek, savunma yapmadı.

‘NEDEN TUTUKLU BİLMİYORUZ’

Ardından savunma yapan Avukat Muharrem Şahin, müvekkilinin bir sonraki duruşmada, SEGBİS üzerinden değil, bizzat duruşmaya katılması talebinde bulundu. Mahkeme pandemi gerekçesiyle bu talebi de reddetti. Şahin, müvekkilinin “KCK Yurttaşlığı” ile suçlandığını bu kavramı ilk kez duyduklarını, bu kavramın kendilerine açıklanmasını isteyerek, “Müvekkilim neden tutuklu bilmiyoruz. Dosyada tutuklanmasını gerektirecek bir durum yok. Ayrıca dosyaya ilişkin savunmasını yaptı ve tahliye edildi. Müvekkilime tutukluluk kararı çıkarıldığında şehir dışındaydı fakat ona rağmen gelip mahkemeye katıldı. Kaçma durumu söz konusu değildir” dedi.

İKİ DOSYADA AYNI İFADE

Müvekkilinin tüm davalarına katıldığını ve kaçma şüphesinin bulunmadığını ifade eden Gökkan’ın avukatlarından Berfin Gökkan, “Polisler kendilerini çok akıllı sandığından müvekkilimin iki ayrı dosyasında Zeynep Budak isimli tanık aynı ifadeleri vermiş. Zeynep Budak son ifadesinde polislerin müvekkilimin fotoğrafını gösterdiğini, göstermeden önce de tanımadığı ortaya çıktı. Tanığın dinlenilmesinden vazgeçilmelidir. Ayrıca müvekkilim Diyarbakır ve Mardin’de yapılan her gözaltıda alınıp bırakılıyor. Bundan kaynaklı tutuklamasını gerektirecek bir durum yoktur” diyerek müvekkilinin tahliyesini talep etti.

DURUŞMA ERTELENDİ

Mahkeme, delillerin karartılabileceği ve kaçma şüphesi bulunduğu gerekçesiyle, duruşmaları takip etmeyerek yargılamayı sürüncemede bıraktığı, adli kontrol tedbirinin yetersiz kalacağı gerekçesiyle Gökkan’ın tutukluluk halinin devamına karar verdi.

Mahkeme, duruşmayı 23 Haziran’a erteledi.

Gökkan’ın duruşmasını Demokratik Bölgeler Partisi (DBP) Eş Genel Başkanı Saliha Aydeniz, TJA, Halkların Demokratik Partisi (HDP) Diyarbakır milletvekilleri Remziye Tosun, Dersim Dağ, HDP ve DBP il ve ilçe örgütleri, HDP Batman, Dersim, Şırnak ve Mardin il örgütü üyeleri takip etti. Duruşmayı, pandemi nedeniyle sınırlı sayıda kişinin izlemesine izin verildi.