Kendilerinin hayata geçirdiği bostan projesinin kayyıma mal edilmesine tepki gösteren yerine kayyım atanan Siirt Belediye Eşbaşkanı Berivan Helen Işık, kayyımın “emek hırsızlığı” yaptığının altını çizdi.
Halkların Demokratik Partisi (HDP) yönetimindeki Siirt Belediye Eşbaşkanları Berivan Helen Işık ve Peymandara Turhan, 15 Mayıs’ta görevden alınarak yerlerine kayyım atandı. Eşbaşkanlar, kentteki Kooperatif Mahallesi’nde belediyeye ait 20 dönümlük araziyi bostana çevirerek sebze ekimi gerçekleştirmişti. TRT Haber, HDP’li belediye eşbaşkanlarının bostan projesini kayyıma mal etti. Yerine kayyım atanan eşbaşkan Berivan Helen Işık ve TRT Haber’in, “Siirt Belediyesi atıl durumdaki 20 dönümlük arazisine sebze bahçesi kurdu” haberine tepki gösterdi.
‘Projemiz yarım kaldı’
Covid-19 salgını döneminde Siirt halkının ihtiyaçları doğrultusunda, ekolojik tarım projesi kapsamında bostan dikimi ile domates, biber, patlıcan, salatalık ve bamya ektiklerini ifade eden Berivan, göreve devam etselerdi tarımsal faaliyetlerin fide ve tohum artırmakla devam edeceğini vurguladı. Organik tarımın ilk aşamasının sebze üretimi olduğunu belirten Berivan, “Sonrasında buğday, nohut, mercimek şeklinde devam edecekti. Projemiz ile Nisan 2020’de atıl durumdaki arazimizin ıslahından sonra 20 bin metrekarede ekimimizi gerçekleştirdik. İhtiyaç sahibi ailelere katkı amacı ile başlayan organik tarım projemiz kayyumun atanmasıyla yarım kaldı. Yerel çeşitlerin üretilmesi, geliştirilmesi, korunması amacıyla sebzelerimizden tohum alarak sürdürmek istiyorduk” dedi.
‘Kütüphane yıkan bir zihniyete bu yakışır’
13 ayda 18 proje gerçekleştirdiklerini dile getiren Berivan, kayyımın, bu çalışmaları kendininmiş gibi göstererek “emek hırsızlığı yaptığının” altını çizdi. İradenin gasp edildiğini söyleyen Berivan, kayyımın gelir gelmez 62 kişiyi işten çıkardığını anımsattı. Berivan, “Sonrasında kendi yandaşlarını belediyeye aldı. Kayyum gelir gelmez ilk iş olarak Celadet Eli Bedirxan Kütüphanemizi yasal hiç bir işlem yapmadan kanunlara aykırı bir şekilde yıktı. Akabinde işten çıkarmalara ve usulsüz bir şekilde işe alımlara devam etti. 2016’da yapılan ama 2014 Kobanê olaylarıyla ilişkilendirilen halkın malı olan taziye evini Ülkü Ocaklarına devretti. Durduk yere kütüphane yıkan bir zihniyete bundan daha iyisi yakışmazdı zaten” şeklinde konuştu.