MERSİN– HDP Mersin İl Örgütü’nün dayanışma yemeğinde konuşan HDP Eş Genel Başkanı Pervin Buldan, AKP’li Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın hakaret içeren açıklamasına tepki gösterdi. Buldan, “Herkesin yüzünü HDP’ye dönmesinin zamanı gelmiştir” dedi.

Halkların Demokratik Partisi (HDP) Mersin İl Örgütü, HDP Eş Genel Başkanı Pervin Buldan’ın katılımıyla dayanışma yemeği düzenledi. Mezitli ilçesinde bulunan bir restaurantta düzenlenen etkinlikte alana “Şimdi HDP Zamanı”, Kürtçe ve Türkçe “Hun Bi xer hatin” asıldı. Etkinliğe HDP Adana Milletvekili Kemal Peköz, HDP Mersin Milletvekili Rıdvan Turan,  Sosyalist Yeniden Kurtuluş Partisi (SYKP) Eş Genel Başkanı Canan Yüce, Mersin Barış Anneler Meclisi, Çukurova Tutuklu ve Hükümlü Aileleri ile Yardımlaşma Derneği (TUAY-DER), TJA (Tevgera Jinên Azad/Özgür Kadın Hareketi), DBP, HDP Mersin ile Adana  İl ve ilçe yöneticileri, Mimoza Kadın Derneği ile Mersin Emek ve Demokrasi Platformu bileşenlerinin yanı sırada çok sayıda kişi katıldı. 

Saygı duruşuyla başlayan etkinlikte Kürtçe ve Türkçe açılış konuşmasını HDP Mersin İl Eşbaşkanları  Bedriye Kuş ile Hoşyar Sarıyıldız yaptı. 

‘HALKLAR KÜFREDEN VE HAKARET EDEN CUMHURBALKANI İSTEMİYOR’

Etkinlikte konuşan HDP Eş Genel Başkanı Pervin zor zamanlardan geçtiklerini ve bu zor zamanlarda direnmenin ne kadar önemli olduğuna dikkat çekerek, en fazla ihtiyaç duydukları şeyin birlikte mücadele olduğunu söyledi. HDP’nin üçüncü yol siyasetini hayat geçiren bir parti olduklarını ifade eden Buldan, Türkiye siyasetinin zor döneminde üçüncü yolun önemine vurgu yaptı. Ülkeyi yönetenlerin Türkiye’yi çıkmaza soktuklarını kaydeden Buldan, “Rehine politikasıyla devreye koydukları ve demokratik siyasete darbe koydukları bir dönem yaşıyoruz. Bu ülkeyi yönetenler iktidarı dışında tüm siyaseti baskılamaya şiddete, her gün hakaret eden, kutuplaştıran, insanları baskılayan bir iktidarla karşı karşıyayız. Gezinin yıldönümünde ‘AKP’yi istemiyoruz’ diyenlere nefretle topluma  hakaret eden bir cumhurbaşkanı gördük. Ben insan olarak söylemekten utanırım. Türkiye halkları artık hakaret ve küfreden bir cumhurbaşkanı istemiyor” ifadelerini kullandı. 

‘MUHALEFET CESARETLİ DURUŞ SERGİLEMİYOR’

Ülkenin kardeşliğe ve nefret dilini bir yana bırakan bir yönetime ihtiyaç duyduğunu söyleyen Buldan, “Cumhurbaşkanının bugün yaptığı konuşma sadece kadınlara yapılmadı, tüm Türkiye halklarına yapıldı. Türkiye halklarından özür dilemeye davet ediyoruz. Baskıcı otoriter, rehine politikasını devreye koyan bir iktidar var. Bunu cezaevindeki Selahattin Demirtaş’tan Figen Yüksekdağ’dan biliyoruz. Her gün seçim kazanmakla devreye koyduğu savaş ve tecrit politikası devreye koyan bir iktidarla karşı karşıyayız. Bunu tecrit politikasından biliyoruz. Onun karşısında duran muhalefet bloğu da cesaretli duruş sergilemiyor. Barış ve eşitlik adına cezaevinde olan bütün arkadaşlarımızın özgürlüğüne kavuşması için muhalefet partisini mücadele ortaklığına davet ediyorum. Bir kazanım olacaksa bu mücadele ve direnişle olur. Bir müzakere ortaklığına ihtiyaç var. Bize katılın. Ülkenin temel meseleleri üzerinden oy siyaseti yapan bir iktidar ülkenin sorunlarını çözmez, daha fazla büyütür. Biz bunu eşitlik için bedel veren halklarımız için, onuru için yaşamını feda edenler için istiyoruz. Kürt sorunun demokratik çözümü için istiyoruz. Kadınların katledilmediği, tecrit ve savaş politikalarının bir an önce son bulması için istiyoruz. Ortaklaşarak değiştirir ve dönüştürürüz” ifadelerini kullandı. 

‘HERKES YÜZÜNÜ HDP’YE DÖNSÜN’

Buldan konuşmasının devamında şunları kaydetti: “Ortak direniş ve mücadele kararlılığıyla yol alacak herkes bize inansın, güvensin. Herkesin yüzünü HDP’ye dönmesinin zamanı gelmiştir. Bu ülkeyi bu hale getirenler, Kürtler kazanmasın diye savaş ve tecrit politikasını devreye koydu. Batmış olan ekonominin daha da battığı bir ülke. Barışa olan ihtiyacı her yerde her daim söylemek boynumuzun borcu. Ülke kaynaklarının savaşa aktarılması ile ülkeye vereceği zararı görüyoruz. Biz HDP olarak bunlara asla prim vermeyiz. Bu ülkede tecrit ve savaş politikasındaki çözümsüzlük politikası olduğu sürece iktidarın varlık nedeni bu olacaktı. Kayyum darbeleri, SADAT ve çeteler, tecrit iklimin yarattığı sonuçlardır. Tecrit olmazsa  bunlar da olmaz.” 

‘HUKUKİ OLMAYAN İDDİANAMELER’

Kobane ve HDP’nin kapatılma davalarında da değinen Buldan son olarak, “Kobane, Gezi davaları, iktidarın intikam alma davalarıdır. Kobane Davası bu ülkenin gördüğü en rezalet dava. Siyasi aktörlerin yargılandığı, herkes biliyor AKP hükümeti değil, arkadaşlarımız yargılıyor. Selahattin, Figen, Sebahat ve Gültan’ın savunmaları bu ülkedeki siyaseti yargılıyor. Okullarda ders verilecek bir ortam sağlıyor. HDP Kapatma Davası ülkeye umut olan yüzünü döndüğü halkların sandıkta baş edemedikleri alanlarda, milyonların olduğu bir partiye hukuki olmayan, hukukun iki kişinin dudağı arasında çıkan boş bir iddianame. Ne yaparsanız yapın HDP’yi kapatamazsınız. HDP umut olmaya devam edecek. Bütün kesimleriyle bu umudu büyütmeye devam edeceğiz. Bu mücadele devam edecek” şeklinde konuştu.