Çatışmalarda yaşamını yitiren bini aşkın cenazenin “kimsesizler” mezarlıklarına gömüldüğünü ifade eden MEBYA-DER Eşbaşkanı Şeyhmus Karadağ, ailelerin yaptığı başvuruların sonuçsuz kaldığını söyledi.

Kürt sorunundan kaynaklı çatışmalarda yaşamını yitirenlerin birçoğunun cenazesi ailelerine verilmiyor. Çözüm süreci arifesinde insan hakları örgütlerinin girişimiyle tespit edilen toplu mezarlar ya da kimsesizler mezarlığına defnedilen cenazeler için mezarlıklar oluşturulurken, 2015 yılında iktidarın Kürt sorununun çözümünde yeniden şiddete dönüş yapmasıyla artan çatışmalarda yaşamını yitirenlerin cenazeleriyle birlikte bini aşkın cenaze ailelerine verilmiyor.

Bitlis merkeze bağlı Oleka Jor köyünde bulunan Garzan Mezarlığı’nın 19 Aralık 2017’de yıkılmasıyla çıkarılan 282 cenaze de DNA için götürüldükleri İstanbul’da, Kilyos kaldırımına gömüldü. Geçen 4 yılda sadece 21 cenaze ailelerine verildi.

BİNİN ÜZERİNDE CENAZE

Medeniyetler Beşiğinde Yakınlarını Kaybeden Ailelerle Yardımlaşma, Dayanışma, Birlik ve Kültür Derneği (MEBYA-DER) Eşbaşkanı Şeyhmus Karadağ, binin üzerinde cenazenin kimsesizler mezarlıklarına gömüldüğünü söyledi. Karadağ, MEBYA-DER verilerine göre, Malatya’da 270, Siirt’te 200, Şırnak’ta 82, Van’da 75, Batman’da 75, Urfa’da 71, Mardin’de 50, Erzurum’da 40, Elazığ’da 30, Bingöl’de 40, Adana’da 25-30, Diyarbakır’da 29 ve Adıyaman’da 9 cenazenin kimsesizler mezarlığına gömüldüğü ve bu cenazelerin ailelerine verilmediğini kaydetti.

Ailelerin, cenazeleri almak için defalarca başvuruda bulunduğunu belirten Karadağ, “Her defasında aileye olumsuz cevap verildi. Cenazeler ailelere haber verilmeden kimsesizler mezarlığına defnediliyor. Hâlbuki hiçbir cenaze kimsesiz değildir. Her birinin bir ailesi vardır” dedi.

CENAZE ATK’YE GÖNDERİLDİ

Kürt kültüründe bir cenaze defnedilmediği sürece evde yasın devam ettiğini dile getiren Karadağ, AKP ve MHP’nin, bunu bildiği için ailelerin daha fazla çekmesini istediğini söyledi. Diyarbakır’ın Dicle ilçesi kırsalında Eylül 2021 tarihinde çıkan çatışmada yaşamını yitiren HPG’li Zindan Yeni’nin kimliğinin açıklanmasından sonra ailesinin cenazeyi almak için başvuru yaptığını belirten Karadağ, şöyle konuştu: “Aylardır cenaze aileye verilmedi. Nedeni ise, ‘ölüm nedeni belli değil’ deniliyor. Bu nedenle otopsi işlemleri için İstanbul Adli Tıp Kurumu’na götürüldü. Bu kadar sürede verilmemesi bizlerde kimyasal silah kullanma şüphesi uyandırıyor. Böylece cenaze çürüsün ve bu delilleri yok etsin diye aileye verilmediğini düşünüyoruz. Dicle savcısının aktarımlarına göre, sadece 4 parmağı kalmış. Bu nasıl oluyor?”

MEZARLIKTAKİ KAN TÜPLERİ

Karadağ, 2015-2016 yılları arasında “öz yönetimler” sırasında yaşamını yitiren YPS/YPS-JİN ve yine o dönemlerde çatışmalarda yaşamını yitiren HPG’lilere ait cenazelerin teşhisi için aileler kan örneği verdiğini hatırlatan Karabağ, “Maalesef ailelerin DNA teşhisi için verdikleri kan örnek tüpleri Diyarbakır Yeniköy Mezarlığı’nda bulundu. Bunlar nasıl ve ne şekilde oraya getirildi, bunun açıklanması gerekir” dedi.

AİLELER TEHDİT EDİLİYOR

MEBY-DER üzerinden ailelerin tehdit edildiğini dile getiren Karadağ, “Ailelere deniliyor: ‘MEBYA-DER cenazeye katılmasın. Katılırsa cenazeyi vermeyeceğiz.’ Oysa derneğimiz kurumsaldır. Eğer hukuki açıdan ailelere yardımcı olmasa, aileler nasıl sorunlarını çözecek. Bizlere bu hak tanındı, ama bu hakkı yok sayıyor. Dedikleri şudur: ‘Biz aileleri tanımıyoruz ve nerede öldürmüşsek orada kalacak. Aileler cenazelere ulaşmasın.’ Bu nasıl bir insanlıktır, insan cenazeye saygı gösterir. Tek amaçları dernekle aileler ilişkisini koparmak. Ancak hiçbir şekilde bu yöntemler amaçlarına ulaşmayacak. Aileler kurumları ile birlikte mücadele ediyor ve çocuklarının tek bir tırnağı dahi olsa cenazeyi almak için mücadelesini veriyor. Cenazesi verilmeyen aileler varsa gelip, bize başvursunlar. Bizler de MEBYA–DER olarak her zaman ailelerimizin yanında olacağız ve ne gerekiyorsa yardımcı olacağız” şeklinde konuştu.

MA / Mehmet Güleş