Kürt sorununun çözümünün siyasiler tarafından yeniden gündeme gelmesini değerlendiren Diyarbakır’da yurttaşlar, sorunu reddetmenin kendilerini reddetmek olduğunu söyledi.

Kürt sorununun çözümünün siyasiler tarafından yeniden gündeme gelmesini değerlendiren Diyarbakır’da yurttaşlar, “Kimse kusura bakmasın bu ülkede Kürt sorunu vardır” diyerek, sorunu reddetmenin kendilerini reddetmek olduğunu söyledi.

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nun “Kürt sorununu çözmek için meşru bir organa ihtiyacımız var. HDP’yi meşru organ olarak görebiliriz” demesi Kürt sorununun çözümünü yeniden tartışmaya açtı. Bunun üzerine HDP Eski Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş, “Benim bildiğim HDP, Kürt sorunu dahil olmak üzere, Türkiye’nin tüm sorunlarının çözümüne taliptir, irade sahibi siyasi bir aktördür ve elbette muhataptır. Çözümün adresi de doğal olarak TBMM’dir” dedi. Son olarak tartışmaya dahil olan Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, BM Genel Kurulu için gittiği ABD’de, “Yok Kürt sorununu çözmektir, yok şudur, yok budur. Türkiye’de böyle bir sorun yok. Biz bu işi çoktan çözdük, aştık, bitirdik” dedi.

‘DURUM AKP’NİN OY KAYBETMESİNE NEDEN OLDU’

Faruk Temiz, Kürt sorununun yok sayılmasının aynı zamanda Kürt halkının da yok sayılması anlamını taşıdığını ifade ederek, çözüm sürecinde AKP’nin oy kaybetmesiyle ardından çözüm sürecini de bitirdiğini söyledi. Temiz, “Kürt sorunu yoktur demekle Kürtler yoktur demek aynı şeye çıkıyor. 2015 yılında seçim barajını aşan HDP, Türkiye’de Kürt sorununu demokrasiyle çözmeye çalıştı. Gerçekten cesaret isteyen adımlar atıldı ve birçok şeyi başardı ama gelin görün bu durum AKP’nin oy kaybetmesine neden oldu. AKP oy kaybedince bu sefer Kürt sorunu benim sorunumdan çıkıp Türkiye’de artık Kürt sorunu yoktur demeye başladı. Böyle yaparak aslında sadece kendilerini düşünüyorlar, kendi koltuklarını kaybetmemek için her şeyi yapıyorlar. Ekonomik kriz, Kürt sorunu ve bunlara benzer birçok sorunun onlar için bir önemi yok. Sadece kendilerini düşünüyorlar” dedi.

‘KİMSE KUSURA BAKMASIN BU ÜLKEDE KÜRT SORUNU VAR’

Şükrü Mürsel (25) Erdoğan’ın gittiği her yerde farklı konuştuğunu belirterek, kendisinin “Kürt sorunu yok” demesiyle sorunun yok sayılamayacağının altını çizdi. Mürsel, “Daha bir kaç ay önce Kürt sorununun çözümüne dair suçu HDP’ye atarken ‘Bugün bizim Kürt sorunu diye bir sorunumuz yok’ diyor. Kimse kusura bakmasın bu ülkede Kürt sorunu da var, Kürtlerin sorunları da var. Başka bir ülkede bu sorun yoktur demek bu sorunu ortadan kaldırmaz. Benim, bir Kürt olarak haklı taleplerim var ama bizi yöneten iktidar her yerde bizi yok sayıyor, verdiğim oyları hiçe sayıyor, belediyelerimize el koyuyor. Bunlara bakarak kimin kimle sorunu olduğunu çok iyi anlıyoruz. Bu ülkede Kürt kelimesini dahi duymak istemeyen insanların ve siyasetçilerin Kürtlere karşı bir ön yargısı var. Ne kadar inkar ederse etsinler bu ülkede Kürtler var ve onların kimlik sorunu da var” dedi.

‘HDP’NİN ÇÖZÜMÜN TEK ADRESİ OLDUĞUNA HALKA İNANDIRMALI’

Sadık Vasıf (53), Kürt sorununun seçim zamanlarında sadece gündeme geldiğine dikkat çekerek, Kürtlerden destek alan ana muhalefet partisinin de Kürt sorununun çözümüne ilişkin mesafeli davrandığını ifade etti. Vasıf, “Bu yaşıma kadar daha bir gün bile Kürtlerin sorunlarının seçim dışında gündeme geldiğini göremedim. CHP oradan çıkar başka bir şey söyler, MHP başka bir şey söyler, AKP başka bir şey söyler. Biz de kime inanacağımızı şaşırdık. Hepsi HDP’nin Kürtler üzerinde ne kadar etkili olduğunu çok iyi biliyorlar. Çünkü Kürtlerin çoğunluğu HDP’ye oy veriyor. Muhalefet gerçekten Kürtlerin sorunlarının çözümünün adresinin HDP olduğunu söylüyorsa o zaman bu ülke için bir şey yapacaklarsa HDP’nin yanında olmaktan neden korkuyorlar peki? Önce bu korkuyu yensinler. CHP seçimde kazandığı Ankara ve İstanbul Büyükşehir Belediyelerini HDP seçmenleri sayesinde kazandı. En başta bunu bilmeleri ve buna göre hareket etmeleri gerek. Korkak açıklamalarla bir yere varamazlar. Zaten iktidarın tavrı belli, bizi yok sayıyor ama muhalefet gerçekten bir şey yapmak istiyorsa HDP’nin çözümün tek adresi olduğuna halka inandırmalı” dedi.

‘SORUN YOKSA KÜRTLERE KARŞI BU NEFRET NEDEN?’

Ramazan Biçen, Kürtlerin yok sayılarak seçim zamanlarında verilen sözlerin tutulmadığını belirterek, Kürt sorununun çözümünün ülkedeki diğer sorunları beraberinde çözeceğini söyledi. Biçen, “Mesele Kürt olunca zamanında tutulan bütün sözlerin bir önemi kalmıyor. Kürtler kimsenin umurunda değil. Her zaman ezilen, yok sayılan bizler oluyoruz. Gelen yok sayıyor giden yok sayıyor. Her yerde Kürtler bizim kardeşimiz onların sorunları yok demekten başka bir şey yok. Biz kardeşsek neden bizim belediyelerimize el koyuyorlar, neden sorunlarımız dile getirilmiyor. Kardeşlik bunun neresinde. Türkiye’de Kürt sorunu çözüme ulaşmadığı sürece hiçbir sorun hallolmaz. Siz hiç doğuda dövülen öldürülen bir Türk’ü gördünüz mü? Ama batıda her gün Kürt ya da Kürtçe konuştuğu için insanlar linç ediliyor. Kürt sorunu yoksa Kürtlere karşı bu kin ve nefret neden?” diye sordu.

Artı Gerçek