Durumu ağırlaşan hasta tutuklu Sıddık Güler konuşamıyor, hatırlamıyor

Durumu ağırlaşan hasta tutuklu Sıddık Güler konuşamıyor, hatırlamıyor
Yayınlama: 20.04.2022

Durumu ağırlaşan hasta tutuklu Sıddık Güler’in eşi Hasine Güler, artık konuşamayacak durumda olan eşinin, son görüşe giden oğlunu da hatırlamakta güçlük çektiğini söyledi. 

İnsan Hakları Derneği (İHD) verilerine göre, cezaevlerinde 605’i ağır toplam bin 605 hasta tutuklu bulunuyor. Bunların arasında ise 38’inin acil tahliye edilmesi gerekiyor. Ağır hasta tutuklu listesinde yer alan isimlerden biri de 82 yaşındaki Sıddık Güler.

Tedavisi engellediği için durumu her geçen gün ağırlaşan Güler, 1994 yılında Diyarbakır’ın Bismil ilçesine bağlı Kerha (Göksu) köyünde asker ile PKK’liler arasında çıkan çatışmanın ardından gözaltına alındı. Evde yapılan arama sırasında Güler’e ait bulunan ruhsatlı silah, çatışmaya katıldığına dair suç delili olarak gösterildi. Devlet Güvenlik Mahkemesi’nde yargılandı ve 36 yıl hapis cezası verildi. Yargılandığı süre zarfında birkaç kez serbest bırakılsa da yeniden tutuklandı.

82 YAŞINDA 27 YILDIR CEZAEVİNDE

Yaşamının 27 yılını cezaevinde geçiren Güler’de hem ilerleyen yaşından hem de cezaevi koşullarından kaynaklı hipertansiyon, kalp ve iltihaplı eklem romatizması gibi hastalıklar baş gösterdi. Zamanında tedavi edilmemesi nedeniyle de artık yaşamını tek başına sürdüremeyecek duruma geldi. Hastalıkları nedeniyle tekerlekli sandalyeye bağlı olarak yaşamını sürdüren Güler’in tahliye edilmesi başvuruları reddedilerek, cezaevinde kalmasında sakınca olmadığı yönünde karar verildi.

İHD İskenderun Şubesi’nin 2020’de İskenderun Cumhuriyet Başsavcılığı’na yaptığı başvuru üzerine Güler, 29 Ocak 2021’de İskenderun Devlet Hastanesi’ne sevk edildi. Ancak “Cezaevinde kalmasında sakınca yoktur” raporu verilerek, infazın ertelenmesi talebiyle İskenderun Cumhuriyet Başsavcılığı’na yapılan başvuru reddedildi. İHD İskenderun Şubesi, 12 Mart’ta açıkladığı raporda Güler için şu ifadelere yer verdi: “82 yaşında hafızası gittikçe kötüye gidiyor işitme kaybı da çoğalmış, cezaevi koşullarında kalması ve hastalığının tedavisi mümkün değildir.”

Güler, en son 29 Mart’ta talebi dışında İskenderun T Tipi Kapalı Cezaevi’nden Menemen R Tipi Kapalı Cezaevi’ne sevk edildi.

CEZAEVİ ÖNÜNDE GEÇEN ÖMÜR

Güler’in eşi Hasine Güler, Kasım 2021’de infazı yakılan ve hasta tutukluların aileleriyle Diyarbakır’da Adalet Nöbeti başlattı. Oğlu Habip Güler de 22 yıldır cezaevinde olan Hasine Güler, adalet mücadelesinin öncülerinden biri. 27 yıllık süre zarfında Yozgat, Aydın, Midyat, Siirt, Diyarbakır ve Antep’te cezaevlerinde tutulan eşinin, İskenderun Cezaevi’nden İzmir Menemen R Tipi Kapalı Cezaevi’ne sevk edildiğini anımsattı.

RİNG ARACINDA İKİ GÜN

Eşinin her defasında kelepçeli olarak hastaneye sevk edildiğini belirten Güler, “Muayene sırasında kelepçenin açılmasını istese de doktor tarafından kelepçeli olarak muayene edildi. Her hastane dönüşünden sonra aylarca karantinada kaldı” dedi. Diyarbakır’a sevk edilmesi için defalarca dilekçe verdiklerini söyleyen Güler, “Son sevkte eşime Diyarbakır’a götürüleceği söyleniyor. O da eşyalarını arkadaşlarına bırakıp, hiçbir eşya almadan yola çıkıyor. Ancak Menemen R Tipi Cezaevi’ne götürülüyor. Hasta ve yaşlı haliyle tek başına 2 gün boyunca yolculuk yapıyor” ifadelerini kullandı.

GÖRÜŞE GİDEN OĞLUNU TANIMADI

En son 6 Nisan’da oğlunun açık görüşe gittiğini aktaran Güler, oğlunun görüşe dair “İki kişiyle birlikte karantina odasında kalıyor. Sağlık durumu iyi değil. O bana ben de ona baktım. Artık konuşamayacak durumda. Ayrıca unutkanlık baş gösterdiğinden bazı şeyleri, bizi hatırlamayacak duruma gelmiş” dediğini aktardı.

Eşinin hastalığının her geçen gün daha da ilerlediğinin altını çizen Güler, yıllardır gözü ve kulağının cezaevi yollarında olduğunu söyledi. Güler, “Gerek eşim gerek oğlum benden uzaktalar. Yaşım ve hastalıklarımdan kaynaklı görüşlerine gidemiyorum. Bunun için içim yanıyor. Her gün benim için bir acı ve ölümdür” ifadelerini kullandı.

KÜRT’E ÖLÜM REVA GÖRÜLÜYOR

Türkiye’nin kuruluşunda Kürtlerin rolüne işaret eden Güler, şöyle dedi: “Ancak yine de Kürtlere reva görülen işkence ve ölümdür. Sadece haklarımızı talep ediyoruz. Dünya büyüktür ve hepimize yetiyor. Kürt’üz bu topraklar atalarımızdan bize kaldı. Bizi ya katliamlardan ya tutuklamalardan ya da işkencelerden geçiriyorlar. Yine de barı kardeşlik ve eşitlik taleplerimizi haykırıyoruz.”

Gözlerindeki sorundan dolayı tedavi sürecinde olduğunu ve Adalet Nöbeti’ne ara verdiğini dile getiren Güler, eylemi sürdüren arkadaşlarına katılmak için sabırsızlandığını söyledi ve ekledi: “Tek isteğimiz Türkiye’ye adaletin gelmesidir. Hasta ve infazı yakılan tutukluların serbest bırakılmasıdır. Özellikle hasta tutuklular tedavi edilmiyor. Bırakın biz tedavi edelim. Adalet arayışımız sırasında hasta tutukluklar yaşamını yitirdi. Sıddık gibi günlük ihtiyaçlarını karşılamayacak durumda olan hasta tutuklular var. Buna rağmen karantina adı altında hücrede tutuluyorlar. Bu yaştan sonra o ne yapabilir ki. Bu onların yaşamını daha da zorlaştırıyor. Artık cezaevinden cenazeler çıkmasın. Adalet arayışımız 5’inci ayı geride bıraktı ancak kimse gelip bize ne istiyorsunuz, talepleriniz nedir diye sormuyor” diye belirtti.

MA / Mehmet Güleş

Bir Yorum Yazın

Ziyaretçi Yorumları - 0 Yorum

Henüz yorum yapılmamış.