Merkez Bankası’nın sürpriz faiz kararıyla tarihi seviyelerini 7,97’nin üzerine taşıyan dolar rekor seviyelerin hemen altında. Euro ise 9,4489 ile tüm zamanların en yüksek seviyesine ulaştı.

Yurt içi piyasalarda tüm dikkatlerin çevrildiği Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası (TCMB) Para Politikası Kurulu toplantısının dün sürpriz bir kararla faizi değiştirmeden tamamlanmasının ardından, gözler yeniden jeopotilik gelişmelere döndü.

Dünkü kararın ardında 7,97’nin üzerine çıkarak rekor tazeleyen dolar/TL, haftanın son işlem gününde zirvenin hemen altında değerleniyor. Euro/TL ise 9,4489 ile dünkü rekor seviyelerini bir kademe daha yukarı taşıdı. 

TCMB, dün politika faizini sabit tutmasına karşın likidite sıkılaştırma adımlarının üst sınırını belirleyen geç likidite penceresini (GLP) 150 baz puan artışla yüzde 14,75’e yükseltti.

Reuters anketine katılan 17 kurumun tamamı politika faizinde artış bekliyordu. Tahminlerin medyan beklentisi politika faizinin yüzde 10,25’ten yüzde 12’ye artırılacağı yönünde idi. Artış tahminleri ise 100 ila 300 baz puan arasında değişiyordu. Politika faizinde artış beklemeyen yoktu ve faiz koridorunda ve operasyonel çerçevede bir değişiklik azınlık beklentilerde bile yer almıyordu.

TCMB’nin ağırlıklı ortalama fonlama maliyeti dün itibarıyla yüzde 12,75 seviyesinde. TCMB, temmuz ortasından beri 500 baz puanın üzerinde sıkılaştırmaya gitti. Dünkü PPK kararı öncesi fonlamanın gidebileceği üst nokta yüzde 13,25 idi. PPK sonrası ise bu 150 baz puan artışla yüzde 14,75 oldu.

Piyasadaki ana beklenti TCMB’nin önce gecelik faizleri ve belirli bir gecikme ile ortalama fonlama maliyetini yüzde 14 civarına yükselteceği yönünde. Bu kapsamda bugün gecelik vadede verilecek likitide ve repo ihaleleri yakından takip edilecek.

Bankacılar Türkiye’den aralıksız çıkış yapan yabancı yatırımcıların TCMB ve takiben diğer ekonomi kuruluşlarının aynı bir önceki PPK sonrası olduğu gibi atabileceği normalleşme adımlarıyla tarihi düşük seviyelerdeki pozisyonlarını yeniden gözden geçirebileceğini düşünüyorlardı.

YABANCILAR İYİMSER BİR NOKTADA DEĞİL

Ancak gelen ilk yorumlar yabancı yatırımcıların dünkü karar sonrası Türkiye pozisyonunda iyimser bir noktaya gitmeyeceği yönünde. Aksine TCMB’nin politikası ve piyasa beklentilerini yönetebilme kabiliyeti sorgulanır konumda.

TCMB’nin faiz koridorunu asimetrik bir hale getirmesi ise bankacılara göre “daha öngörülemez ve şeffaf olmayan bir para politikası çerçevesine geri dönmek” anlamına geliyor.

TCMB’ye yönelik diğer eleştiriler ise geçen ay kazandığı kredibiliteyi dün kaybettiği, likidite yerine politika faizi artışı tercih etmesi halinde daha az artışla daha belirgin etki yaratabilecekken bunu tercih etmemesi, yabancı yatırımcıların Türkiye’ye yeniden giriş şansını ortadan kaldırdığı yönünde.

Eleştirilerde en önemli boyut ise, geçen ay politika faizi artışı beklenmemesine rağmen artış yapılması ve bu ay beklenmesine rağmen yapılmamasıyla beklenti yönetimi, sözlü yönlendirme ve para politikasının gelecekte izleyeceği seyre ilişkin TCMB’nin piyasayı yönlendirme kabiliyetinde yoğunlaşmış durumda.

PİYASADA FAİZİN YÜKSELECEĞİ NOKTA DÜŞÜK

Reuters’a konuşan Üst düzey bir bankacı, “Merkez Bankası hem sıkılaşma yaptı, hem de yaptığı adımın piyasaya olumlu fiyatlandırmayı başaramadı. Bankanın teknik olarak kendine yeni faiz alanı açtığı oran 150 baz puan. Bu oranda hatta bunun da altında 100 baz puan bir faiz artışını politika faizi ile yaptık deselerdi piyasada faizin yükseleceği nokta daha düşük, etkisi ise daha yüksek olacaktı” diyerek, şöyle devam etti:

“Dünkü karar ‘geçen ay kimse beklemezken faiz artırıp bu ay herkes beklerken artırmamak’. Belirsizlik açısından bir diğer kötü nokta banka operasyonel çerçevesinde değişikliğe gitmesi yani faiz koridorunu asimetrik genişletmesi. Bu önümüzdeki ay beklentilerin oluşmasında yine zorluk çıkaracak. Acaba koridor mu genişleyecek, politika mı artacak yoksa hiçbiri olmayacak mı? Çünkü gerçekten ihtiyaç olacağında ne yapılacağının bile tahmin edilememesi piyasaya çok uygun değil. Likidite adımlarıyla faiz iki üç haftada 14’e çıkar… Bundan önce daha belirgin söylemler için enflasyon raporunu izleyeceğiz.”

GOLDMAN SACHS’IN YIL SONU FAİZ TAHMİNİ YÜZDE 17

Yatırım bankası Goldman Sachs Merkez Bankası’nın dün sabit tuttuğu faizleri daha da yükseltmek zorunda kalabileceğini ifade etti. Goldman Sachs’tan Murat Unur, “Dün alınan kararın ardından sert iniş ihtimalinin arttığını düşünüyoruz” dedi.

Goldman Sachs’tan yapılan açıklamada, cari işlem açığı ve özel sektörün riskten kaçışının ekonomideki kaçağın sürdüğüne işaret ettiği ifade edilirken bu durumun da hem döviz kuru hem de döviz rezervleri üzerinde baskı oluşturduğu belirtildi.

Unur, “Politika yapıcıların bu konuda bir adım atması gerekiyor, ne zaman olacağı tamamen TL’nin performansına bağlı olmak üzere biz halen faizlerin yıl sonuna kadar yüzde 17,0 seviyesine yükseleceğini düşünüyoruz” diye konuştu. 

DAĞLIK KARABAĞ VE DOĞU AKDENİZ’DEKİ GELİŞMELER İZLENİYOR

Dış politikada özellikle Dağlık Karabağ ve Doğu Akdeniz gelişmeleri yakından izlenmeye devam ediyor. Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin, Dağlık Karabağ konusunda Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın tutumunun çok sert olduğunu fakat ortak bir yol bulabileceklerini ifade etti.

Doğu Akdeniz’de de NAVTEX üzerinden karşılıklı hamleler devam ediyor. Türkiye dün Araştırma Gemisi Oruç Reis için yeni bir Navtex yayınlayarak araştırma süresini 27 Ekim’e kadar uzattı.

ABD başkanlık seçimine iki hafta kalması ve canlandırma paketi görüşmelerinin bir sonuca ulaşmasının beklenmesiyle tedbirli davranan yatırımcıların etkisiyle küresel borsalar sınırlı değişim gösterdi. 

ALTIN DÜNKÜ YÜKSELİŞİN ARDINDAN BUGÜN SAKİN SEYREDİYOR

Altın ABD canlandırma paketinde eninde sonunda anlaşmaya varılacağı umutlarının yatırımcının enflasyona karşı koruma olarak gördüğü altına olan talebi artırmasıyla hafif yükseldi ancak doların güçlenmesi kazanımları sınırladı. 

Altının spot piyasadaki ons fiyatı dün yüzde 1’den fazla geriledikten sonra bugün yüzde 0,1 yükselerek 1.906 dolarda seyretti. Haftalık olarak ise yüzde 0,4 yükseliş kaydetti.

PETROL FİYATLARI ÜÇ HAFTA SONRA KAYBA HAZIRLANIYOR

Petrol fiyatları, Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin’in COVID-19 salgını nedeniyle rekor üretim kesintisine gitmeye hazır olacağı açıklamasıyla kazanımlarını korudu. Brent ham petrolünün en yakın vadeli varil fiyatı yüzde 0,12 düşerek 42,45 dolarda işlem gördü.

Brent petrol dün yüzde 1,7 yükselmişti. ABD hafif ham petrolü dün yüzde 1,5 yükseldikten sonra bugün yüzde 0,15 düşüşle 40,61 dolarda seyretti. Brent ve ABD hafif ham petrolü üç haftadır ilk defa haftalık kayıp vermeye hazırlanıyor.

TRUMP-BIDEN MÜNAZARASI FİYATLANIYOR

ABD Başkanı Donald Trump ve Demokrat Parti’nin başkan adayı Joe Biden seçimlerden önce son kez karşı karşıya geldi. Dün gerçekleşen münazarada Biden, Trump’ın Coronavirus salgınını idare etme şeklinieleştirirken; Trump, Biden ve ailesine karşı yolsuzluk suçlamalarında bulundu. Münazarada seyirciler için bazı sürprizler olsa da yatırımcıların 3 Kasım öncesindeki tedbirli tutumunu pekiştirdi.

S&P 500 endeksi vadeli kontratları münazaranın ardından hafif gerilese de, gün ortası işlemlerin büyük bölümünde yatay seyretti. Endeks, bir önceki gün ABD Kongresi’nin ve Beyaz Saray’ın yakında canlandırma paketine dair anlaşmaya varacağı umutlarıyla yüzde 0,5 yükselmişti.