Osman Kavala, Ayşe Mücella Yapıcı, Şerafettin Can Atalay, Tayfun Kahraman, Ali Hakan Altınay, Yiğit Ali Ekmekçi, Çiğdem Mater Utku ve Mine Özerden’in yargılandığı davada gerekçeli karar yazıldı.

Gezi Parkı eylemlerine ilişkin iddialar kapsamında görülen davada gerekçeli karar açıklandı.

İstanbul 30. Ağır Ceza Mahkemesi, Osman Kavala’ya, TCK’nin 312/1 maddesi gereğince “Türkiye Cumhuriyeti Hükümetini ortadan kaldırmaya veya görevlerini yapmasını kısmen veya tamamen engellemeye teşebbüs etmek” suçlamasıyla ağırlaştırılmış müebbet hapis, Ayşe Mücella Yapıcı, Şerafettin Can Atalay, Tayfun Kahraman, Ali Hakan Altınay, Yiğit Ali Ekmekçi, Çiğdem Mater Utku ve Mine Özerden’in de 18’er yıl hapisle cezalandırılmasına ilişkin gerekçeli kararın yazımını tamamladı.

Kararda, Kavala’nın “George Soros’un kurduğu Açık Toplum Enstitüsü’nün ülkedeki temsilciliği olan Açık Toplum Vakfı üzerinden Gezi eylemlerini organize ettiği” ifadeleri yer aldı.

Gerekçeli kararda, Kavala’nın, Taksim Platformu ve Taksim Dayanışması’nda ‘resmi olarak üyeliği bulunmasa da alınan kararların ona danışılmadan alınmadığı’ öne sürüldü.

Kavala’nın, TCK 312. maddesinde belirtilen, “cebir ve şiddet kullanarak Türkiye Cumhuriyeti hükümetini ortadan kaldırmaya veya görevlerini yapmasını kısmen veya tamamen engellemeye teşebbüs ettiği konusunda vicdani kanaat getirildiği”ne karar verildi. 

Gerekçeli kararda şu ifadeler yer aldı:

“Sanık Mehmet Osman Kavala hakkında ‘Siyasal veya Askeri Casusluk’ suçundan cezalandırılması istemiyle kamu davası açılmış ise de devletin güvenliği, iç veya dış siyasi yararları bakımından niteliği itibarıyla gizli kalması gereken hangi bilgilerin veya yetkili makamların kanun ve düzenleyici işlemleri ile açıklanmasını yasakladığı ve niteliği bakımından gizli kalması gereken hangi bilgileri siyasal ve askeri casusluk maksadıyla temin ettiği veya açıkladığı ortaya konulamadığından ve sanığın üzerine atılı suçu işlediğine dair her türlü şüpheden uzak, tam bir kanaat uyandıran, kesin ve yeterli delil bulunmadığından, sabit bulunmayan atılı suçtan ‘şüpheden sanık yararlanır’ ilkesi gereğince sanığın CMK 223/2-e maddesi uyarınca beraat etmesi gerektiği kabul edilmiştir.”