HDP gazetecilere yönelik gözaltıları kınadı: İktidarın acziyetinin bir sonucu

HDP gazetecilere yönelik gözaltıları kınadı: İktidarın acziyetinin bir sonucu
Yayınlama: 08.06.2022

Özgür basın çalışanlarına yönelik gözaltı operasyonunu kınayan HDP, kamuoyu ve gazeteci meslek örgütlerini saldırılara karşı sessiz kalmamaya çağırdı.

Halkların Demokratik Partisi (HDP), Diyarbakır’da gazetecilere yönelik gözaltı ve ev baskınlarına karşı yazılı açıklama yayınladı. Basın Yayın ve Propagandadan Sorumlu Eş Genel Başkan Yardımcısı Tayyip Temel’in imzasıyla yapılan “AKP ve MHP özgür basın çalışanlarını hedef alarak Çillerin ve Cemaatin yolundan ilerliyor” başlıklı açıklamada, “Bu sabah Diyarbakır merkezli yapılan gözaltı saldırılarında Dicle Fırat Gazeteciler Derneği (DFG) Eşbaşkanı Serdar Altan, JINNEWS Müdürü Safiye Alagaş, JINNEWS editör Gülşen Koçuk, Mezopotamya Ajansı (MA) editörü Aziz Oruç ile gazeteciler Ömer Çelik, Suat Doğuhan, Ramazan Geciken, Esmer Tunç, Neşe Toprak, Zeynel Abidin Bulut, Mazlum Doğan Güler, Mehmet Şahin, Elif Üngür, İbrahim Koyuncu, Remziye Temel ve Mehmet Yalçın gözaltına alındı. AKP-MHP iktidarı toplumsal desteğini yitirdikçe, siyaseten kaybettikçe, çaresizce partimize, Kürt kurumlarına, muhaliflere saldırarak, hukuk dışı ve korkakça saldırılarla ömrünü uzatmaya çalışmaktadır” denildi. 

ÇİLLER VE CEMAATİN İZİNDEN

Açıklamanın devamında şu ifadelere yer verildi: “Bugün saldırıların merkezinde yer alan özgür basın emekçileri her dönem iktidarların, onların paramiliter güçlerinin, paralel yapılarının hedefi haline geldi. 90’lı yıllarda JİTEM’in, Hizbullah’ın, Çiller iktidarına bağlı yasadışı silahlı çetelerin katliamlarla hedef aldığı özgür basın çalışanları, 2000’li yıllarda AKP iktidarı ve ortağı Cemaat tarafından siyasi soykırım operasyonları ile hedef alındı. Hakikati zor şartlarda halka ulaştıran onlarca Kürt gazeteci katledildi, cezaevleri gazetecilerle dolduruldu, gazete binaları bombalı saldırıya uğradı. Çiller iktidarının MGK’de aldığı kararlarla özgür basın kurumları susturulmak istendi.

AKP ve Cemaatin 2011 yılında ‘KCK Basın Davası’ adı altında hedef aldığı Kürt gazeteciler bugün aynı yöntemlerle AKP ve MHP’nin saldırılarına maruz kalıyor. AKP 90’lı yılların karanlık dönemlerinden, darbeci diye tanımladığı cemaatten miras aldığı bu çözümsüz politikaları hayata geçirip farklı bir sonuç elde etmeye çalışıyor. Biz biliyoruz ki Kürt halkına, Kürt halkının kurumlarına, partimize, muhaliflere, gazetecilere yönelik azgınlaştırılan bu saldırılar iktidarın seçim kampanyasının bir parçasıdır.

İKTİDARIN ACİZLİĞİ

Bu faşizan zihniyet, her dönem Kürtlere karşı yaptığı katliamlardan önce Kürt gazetecileri hedef alarak, toplumu susturmayı amaçladı. 2011 yılında Kürt gazetecilere yönelik yapılan gözaltı ve tutuklama saldırısından bir hafta sonra Roboski Katliamı gerçekleştirilerek, katliam karanlıkta bırakılmak istendi. Bugün de özgür basın çalışanlarının Kuzey Doğu Suriye’ye yapılacak saldırı öncesinde gözaltına alınmış olmaları dikkat çekicidir. AKP ne tür suç hazırlıkları içindedir, neyi gizlemeye çalışmaktadır?

Gazetecilere yönelik saldırılar aynı zamanda iktidarın acizliğinin, çaresizliğinin, ömrünü uzatma çabasının bir sonucudur. Ama bunların tamamı nafile çabalardır. Apê Musa’dan, Gurbeteli Ersöz’den hakikat mücadelesini devralan özgür basın çalışanları dün Çiller’in sokaktaki çetelerine, Cemaatin yargı içine yerleştirdiği çetelere boyun eğmedi bugün de AKP ve MHP’nin faşizan ve saldırgan politikalarına karşı asla boyun eğmeyecek. Dün gazetecileri hedef alanların tamamı, yargıç cüppesi giyen çeteler, tarihin karanlık sayfasında yer aldı, bugünkü aktörler de onların akıbetini yaşayacaktır.

DAYANIŞMA ÇAĞRISI 

Özgür basın çalışanlarına yönelik saldırıları şiddetle kınıyor, hakikat mücadelesini yürüten gazetecilerin yanında olduğumuzu ifade ediyoruz. Bütün kamuoyunu da bu saldırılara karşı sessiz kalmamaya, gazeteci meslek örgütlerini meslektaşlarıyla etkili dayanışmayı büyütmeye çağırıyoruz.” (MA)

Bir Yorum Yazın

Ziyaretçi Yorumları - 0 Yorum

Henüz yorum yapılmamış.