CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu partisinin haftalık grup toplantısında gündeme ilişkin değerlendirmeler yaptı.

Cumhuriyet Halk Partisi(CHP) Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu TBMM’deki grup toplantısında gündeme ilişkin değerlendirmelerde bulunuyor. Kılıçdaroğlu, Ankara’nın başkent olmasının  97. yılı dolayısıyla kutlama ile başladığı konuşmasında Azerbeycan ve Ermenistan arasında devam eden soruna ilişkin değerlendirmelerde bulundu.

EMEKLİLERE MAAŞ TEPKİSİ 

Aile, Çalışma ve Sosyal Hizmetler Bakanı Zehra Zümrüt Selçuk’un, emeklilere maaş ödendiğini açıklamasına değinen Kılıçdaroğlu, “2,5yılda emekliye aylık vermişler bu da övünç meselesi yapıyor. Sen bu emeklinin hangi koşullarda emekli olduğunu biliyor musun kardeşim. Devlete ne kadar vergi ödediğini biliyor musun? O primleri senin nasıl çarçur ettiğini biliyor musun? Şimdi lütfetmiş ben sana emekli aylığı veriyorum demiş. Şu kepazeliğe bakın Allah aşkına ya. Bunlar devleti yönetiyor. Bütün emekli kardeşlerime seslenmek istiyorum. Senin hakkını sana verirken bile ben sana para veriyorum bana oy ver diyor. Akla bak. Emekliye lütuf diye sana maaş verdik diyorlar. Hakkı lütuf olarak sunuyorlar” ifadelerini kullandı. 

‘NE ZAMAN MİLLETİN YAKASINDAN DÜŞECEKSİN?’ 

Kılıçdaroğlu, “Saray hükümeti, tefeci hükümetidir. Keşke beni mahkemeye verseler, rakamları götürüp hâkimin önüne koyup söylesem. Türkiye 2.5 milyar dolar borçlandı. 6.4 faizle. Hani Almanya bizi kıskanıyordu, hani Türkiye güçlü bir ülkeydi, hani dünya lideriydik biz? Doğru, faiz ödemede dünya lideriyiz. Faiz haramdır, faiz günahtır… Peki bu ne? Kimin parasıyla sen bu borcu alıyorsun, kim ödeyecek? Kalyon İnşaat mı ödeyecek? Hayır. Son 8 ayda bu memleketin, 83 milyonun Londra’daki bir avuç tefeciye ödediği borç 728 milyar dolar. Saray’da oturan zat, ‘sabredin’ diyorsun. 728 milyar doları 8 ayda ödeyen bu millete nasıl sabredecek. Ne zaman milletin yakasından düşeceksin” ifadelerini kullandı. 

BARO SEÇİMLERİ TEPKİSİ 

Baro seçimlerinin salgın gerekçesiyle ertelenmesine tepki gösteren Kılıçdaroğlu, “Öyle bir duruma geldiler ki kanunlara uymuyorlar. Genelgeyle kanun değiştiriyorlar. Siyasi partilerin kongreleri serbest, her şey serbest ama baro seçimi yok, yasak. Niçin? Saraya kölelik yapan bir kişiyi yerinde tutmak için” dedi.

  ‘KAMU AVUKATLARINA ÇAĞRI’ 

Ankara’daki kamu avukatlarına çağrıda bulunan Kılıçdaroğlu, “Uğraştılar, didindiler, baskı yaptılar nihayet İstanbul’da bir tane baro kurdular. Şimdi Ankara’da kurmak için kamu avukatlarını zorluyorlar. Sesleniyorum atacağın her imza hukuka, adalete, kendi mesleğine ihanettir. Hakkı hukuku ve adaleti savunacaksak ben nasıl savunuyorsam benden daha fazla sen savunacaksın kardeşim. Sen avukatsın” şeklinde konuştu. 

EĞİTİM SİSTEMİ  

Konuşmasının büyük bir bölümünü eğitimde yaşanan sorunlara ayıran Kılıçdaroğlu, “Eğitimi rant uğruna kullandılar” dedi. 2012 yılında getirilen 4+4+4 sistemine değinen Kılıçdaroğlu, “Peki bu eğitim şuralarında görüşüldü mü? Hayır. Peki, bu kanun teklifini parlemontaya verenler eğitici miydi? Hayır hiçbirinin alakası yoktu. Şimdi, bu acı tablodan ders çıkarmak ve gereğini yapmak zorundayız. Çocuklarımızı neden kobay olarak kullandılar? Düşündükleri şey, çocuğu okula alalım, çocuğu yetiştirelim bize oy versinler. Ama o çocuğun elindeki telefonla dünyaya erişebildiğinin farkında değildi. Tek tip çocuk yetiştirmek istediler. Eğitimi aynı zamanda rant uğruna kullandılar. 18 yılda eğitim sistemi nasıl bu hale geldi” açıklamasında bulundu. 

ÖĞRENCİ EBA’YA ULAŞAMIYOR  

12 Mart’ta okulun tatil edileceğini Milli Eğitim Bakanı (MEB) yerine, Cumhurbaşkanlığı Sözcüsü İbrahim Kalın’ın açıkladığını anımsatan Kılıçdaroğlu, şunları söyledi: “Cumhurbaşkanlığı Sözcüsü… Yetkileri olmayan Milli Eğitim Bakanı orada oturuyor, bütün yetki sarayda. Devletteki çürümüşlüğe bakın” dedi. Kılıçdaroğlu devamında şunları söyledi: “23 Mart’tan itibaren uzaktan eğitim başlayacak diye açıklandı. ‘Dünyanın en iyisi Çin, ondan sonra da biz geliyoruz’ diye açıkladılar. Dünyadan ne kadar haberleri var şuna bakar mısınız. Sonuç; EBA’ya geçildi, 7 milyon 695 bin öğrenci EBA’ya ulaşamıyor. Öyle ya Çin’den sonra en iyisi biziz. Mizah konusu yapsanız abartı derler ama hayatın gerçeği bu. EBA’nın canlı kapasitesi 1 milyon öğrenci. Siz 15 milyon öğrenciyi eğitmeye kalkıyorsunuz.”