Partisinin grup toplantısında Cumhurbaşkanı Erdoğan’a seslenen CHP lideri Kılıçdaroğlu, “Vizyonerliğin ne olduğunu bana anlatmak istiyorsan senin televizyon kanallarında, ben hazırım” dedi.

Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, partisinin grup toplantısında açıklamalarda bulundu.

CHP liderinin konuşmasından satır başları şöyle oldu:

VEFA SALMAN BİZİM ONURUMUZDUR: Vefa Salman, Yalova Belediye Başkanımız. Bir ihbar gelir ‘Yolsuzluk var’ diye. Göreve başlar başlamaz ilk yaptığı iş gidip savcıya dilekçe vermek. Savcı soruşturma açar. Zaten şu anda bütün CHP’li belediyeler izleniyor. İzlensin, şikayetimiz yok ama adaletsizlik yapmasınlar. Kendisi ihbar ediyor, savcı alıyor dahil ediyor ‘O da suçludur’ diye. Talimatın nereden geldiğini biliyorum. O savcıya da söylüyorum. Dava açılıyor. Karar alınıyor, bilir kişiye gönderelim diye. Gitti, karar verdi bilir kişi. ‘Vefa Salman’ın bir suçu yoktur’ diye. Savcı itiraz ediyor. Aradan bir süre geçiyor, dava erteleniyor yeni bir bilir kişi atanıyor. Ankara’dan bir bilir kişi buluyorlar. Çekinmiyoruz, korkmuyoruz ki. Üç emekli Sayıştay denetçisi, yani TBMM adına denetim yapan bir kurumdan emekli olan üç kişiye bu görev veriliyor. Rapor veriyorlar hiçbir suçu yok. Göreve iade bekliyoruz, edilmiyor. Savcı itiraz ediyor. ‘Bu bilirkişiler doğru kişi değildir’ diye. Yetmedi bilirkişiler hakkında suç duyurusunda bulundu. Üçüncü bilirkişi yine geldi. Yine ‘Suçu yoktur’ diye rapor verdiler. Mahkeme yine göreve iade etmedi. Şimdi buradan AK Parti’ye geçmişte oy vermiş vicdan sahibi herkese sesleniyorum. Bu karar adalete yakışıyor mu? ‘Doğru karar vereceğiz ama bizi sürmekle tehdit ediyorlar’ diye bilgiler geliyor. Bunun adı adalet oluyor yani adaletsizlik. Mahkeme salonunda arkadaşlarımız itiraz ediyorlar. Bu sefer ‘CHP’liler mahkemeyi bastı’ diyorlar. Mahkemeyi basmak değil, mahkemeyi ele geçirmişsiniz zaten. Saray iktidarı var orada. İstediğin talimatı verdiriyorsun. Boynumuzu giyotine mi uzatalım? Mücadelemizi sürdüreceğiz, Vefa Salman bizim onurumuz ve gururumuzdur.

BURNUNDAN FİTİL FİTİL GETİRECEĞİM: Türk Hava kurumu kayyumlar tarafından yönetiliyor biliyorsunuz. İstanbul’da güzel bir oteli var kirada. Bu oteli ele geçirmek istiyorlar bununla ilgili olarak yargıda süren bir dava var, bu davayı özellikle hukukçu arkadaşlarımız yakından takip etsinler. Var olan bütün kaynaklarını hortumladılar, bir oteli kaldı şimdi oteli de ele geçirmeye çalışıyorlar. O oteli kim alırsa onun burnundan fitil fitil getireceğim. 

VİZYON NEYMİŞ SANA ÖĞRETEYİM: Sandık gelecek adalet isteyen herkes, hangi görüşten olursa olsun adaleti kim istiyorsa bize katılacak. Ve biz bu ülkeye adaleti getireceğiz. Efendim bir vizyon belgesi açıklandı. Nedir özü bilmiyorum ama bir cümle önemliydi. ‘Gelin hep beraber bu vizyon belgesinin içine dolduralım’ dendi. Bütün vatandaşlarıma seslenmek isterim özellikle de bu ülkenin aydınlarına seslenmek isterim, bir siyasetçinin bir vizyon belgesi otaya koyabilmesi için önce dünya tarihi bilmesi lazım. Kendi ülkesinin tarihini bilmesi lazım. Yok olan bir Osmanlı’dan genç bir Türkiye Cumhuriyeti devletinin ortaya çıktığını bilmesi lazım. Bilimdeki ve teknolojideki gelişmeleri bilmesi lazım. Siz bir vizyon ortaya koyacaksanız bunları bilmek zorundasınız. Yetmez. Aynı zamanda bu ülkenin düşünce insanlarıyla bir araya gelmeniz lazım. Dünyanın gidişatını görmeniz, teknolojideki hızlı gelişimi kavramanız lazım. Tarımda, demokraside, sanayide, ileri teknolojide, sosyal yaşamda bütün bunları bilmeniz lazım. Bir hedef ortaya koymanız lazım. Ben arada bir Erdoğan’a bir çağrı yapıyorum yine yapayım eğer vizyonerliğin ne olduğunu bana anlatmak istiyorsan senin televizyon kanallarında, ben hazırım. Gel, gel, gel, kaçma, gel, vizyon neymiş sana öğreteyim. Efendim işi fazlaymış da bilmem neymiş de. İşi fazladır malı götürmek konusunda işi çok fazla. Vizyonermiş ne vizyonu! Ayrıca kendisine bir tavsiyem de olsun ikinci yüzyıla çağrı beyannamesini okusun. Cumhuriyet tarihinin en önemli siyasal belgelerinden biridir bu.

KENDİ VİCDANINIZA DA SORUN: İradesi teslim alınış kişiye en büyük desteği yapan da Bahçeli’dir. Bugün Türkiye’de yer altı suç örgütleri at koşturuyorlar. İlk kez bu gerçeği görüp ikinci yüzyıla çağrı beyannamesinde bunu ifade ettik. Liyakat sistemi, liyakat olmazsa adalet olmaz zaten. İşi ehline verin. ‘Hayır bizim adamımız.’ AK Parti’ye oy veren, şu anda il ve ilçe başkanlıklarında görev yapan belediye başkanlarına ve belediye meclis üyelerine bir soru sormak isterim. Aynı soruyu MHP’li kardeşlerime de sormak isterim; Saray hükümeti kime çalışıyor? Çiftçilere sorsunlar, saray sana ne verdi? Bu soruyu ben sormayayım gidip Ziraat Birliği Başkanı’na sorun, Türkiye hayvan yetiştiriciliği birliğine sorun. Sorun bakalım benim söylediğim dertleri anlatacaklar mı? Kendi vicdanınıza da sorun bu ülkede toprak mı bitti canlı hayvanından bakliyatına kadar dışarıdan geliyor! O kadar büyük aymazlık içindeler ki tarım bakanı bile tarımda ne var ne yok diye Venezuela’ya gidiyor, bir başka bakan gidiyor Fransa’ya yaptığı katkı dolayısıyla madalya veriliyor. Bir de bunu bakanlığın sitesine koyuyor. Pes doğrusu pes.