Türkiye’nin 23 Nisan 2021’de sınır ötesine yönelik saldırıların, bir yıl sonra KDP ortaklığında bir adım ileri taşındığını belirten gazeteci Aziz Köylüoğlu, “KDP çizgisi, sömürgeci devletlerle ortaklaşma üzerine şekillenmiş ve Kürtleri parçalamaya yönelik oluşturulmuş bir çizgidir” dedi. 

Türkiye, Federe Kürdistan Bölgesi’nin Zap, Metîna ve Avaşîn bölgelerine 23 Nisan 2021’de başlattığı operasyonun birinci yılında, Kürdistan Demokrat Partisi (KDP) ortaklığında ikinci operasyon başlatıldı. Bir yıl önce havadan, karadan, her türlü teknik ile KDP’nin istihbarati ortaklığıyla sürdürülen operasyonda, istediği sonucu elde edemeyen Türkiye, kimyasal silah kullanımına da başvurdu.

Operasyon öncesi Bağdat-Ankara arasında başlayan savaşın diplomasi trafiğinde, Savunma Bakanı Hulusi Akar, beraberinde Genelkurmay Başkanı Yaşar Güler ile birlikte 18 Ocak 2021’de Bağdat’a ziyarette bulundu. Akar ve Güler, Irak İçişleri Bakanı Osman Ali Ferhud El Ganimi, Irak Savunma Bakanı Cuma Anad Sadun El Cuburi, Irak Cumhurbaşkanı Berham Salih ve Irak Başbakanı Mustafa el-Kazımi ile bir dizi görüşme yaptı. Akar ve beraberindeki heyet Hewlêr kentine de 19 Ocak 2021’de ziyaret yaptı. Burada da Mesut Barzani ve Nêçirvan Barzani ile görüşmeler yapıldı. Bu görüşme trafiğinin ardından 10 Şubat 2021’de, Türkiye sınırına 40 kilometre uzaklıktaki Garê’ye saldırı başlatıldı. Garê’de HPG’nin elinde bulunan 12 asker ve polisin yaşamını yitirdiği saldırıda, Türkiye yaşadığı yenilgi sonucu geri çekilmek zorunda kaldı.

GARÊ YENİLGİSİ

Garê’de başarısız operasyondan sonra Türkiye yeni bir operasyon hazırlığına girişti. KDP’nin desteği ve NATO’nun onayıyla bu kez 23 Nisan 2021’de on binlerce asker, korucu ve özel harekat polisinin katılımıyla Avaşîn, Zap ve Metîna bölgelerine kapsamlı bir saldırı başlatıldı. Kapsamlı başlatılan operasyonlarda, NATO’nun son teknolojik silahlarının yanı sıra yüzlerce İHA, SİHA, helikopter ve savaş uçağı da kullanıldı. Tüm bu sayısal ve teknik üstünlüğe rağmen istediği gibi ilerleme kaydedemeyen Türkiye, bölgenin farklı yerlerinde kimyasal silah kullanımına başvurdu. HPG Basın İrtibat Merkezi’nin paylaştığı verilere göre, Türkiye bu operasyonlarda 367 kez kimyasal silah kullandı.

DOĞA TALANI

Türkiye’nin operasyonlarının sürdüğü bölgede, KDP, Türkiyeli şirketlere birçok bölgede ağaç kesimi için para karşılığında onay verdi. Operasyona paralel olarak yapılan yollar için yüzbinlerce ağaç kıyımdan geçirildi ve doğa talan edildi. Bölgede yüzlerce defa kullanılan kimyasal silahların uluslararası heyetler tarafından araştırılması da Türkiye’nin yanında yer alan KDP tarafından engellendi.

Türkiye tarafından 4 Eylül 2021’de Behdînan’ın Hirûr köyü bombalandı ve aynı aileden olan Abdullah Hesen, Hediye Mistefa ve Îman Abdullah adlı 3 yurttaş yaralandı.

KİMYASAL SİLAH KULLANIMI

Mayıs ayında Kürdistan-Irak Hıristiyanlar Arabulucular Grubu’ndan (CPT) bir ekip, kimyasal silah kullanımını araştırmak için Avaşîn’deki Mam Reşo bölgesine gitmeye çalıştı ancak saldırılardan dolayı bölgeye ulaşamadı. CPT, bölgede kimyasal silahlardan etkilenen bir aileyi ziyaret ederek, Hediye Mistefa isimli kadının felç olduğunu açıkladı. CPT, aile ile yaptığı görüşmede, kimyasal silah kullanıldığını, saldırı gerçekleştiği sırada beyaz bir dumanın yükseldiğini, ardından nefes almakta zorluk çektiklerini, mide bulantısı, kusma, baş dönmesi, göz ve deride yanma gibi belirtilerin bütün aile fertlerinde görüldüğünü belirtti.

Uluslararası kurumların tepkilerine rağmen Türkiye kimyasal silah kullanımına devam etti. HPG, Türkiye tarafından Eylül ayının ilk 15 gününde sadece Werxelê bölgesinde 99 kez kimyasal silah kullandığını açıkladı.

Kürdistan Ulusal Kongresi’nin (KNK) kimyasal silah kullanımına dair hazırladığı raporda, Türkiye’nin bölgede 5 çeşit kimyasal silah kullandı. Bu gazlar; tabundan elde edilen sinir gazı, klorinden elde edilen nefes almayı güçlendiren bir gaz, sülfürden elde edilen yakıcı bir gaz, insanın bilinçsiz hale getiren bir gaz ve eylemlerde kullanılan biber gazı olduğunu bildirdi. Kimyasal Silahların Yasaklanması Örgütü’nün (OPCW) bölgede inceleme yapması için dünyanın birçok yerinde açıklamalar, eylem ve etkinlikler yapıldı. Ancak OPCW tüm bu çağrılara rağmen bölgede herhangi bir inceleme yapmadı.

6 AYLIK BİLANÇO

HPG’nin açıkladığı bilançoya göre, ilk 6 ayda TSK’ye karşı 599 eylem gerçekleştirdi. Bu saldırılarda 670 asker ve polis yaşamını yitirdi. Avaşîn, Metîna ve Zap bölgelerinde 32’si kimyasal silahlarla toplam 101 HPG ve YJA STAR’lı yaşamını yitirdi.

Türkiye’nin istediği sonucu alamadığı operasyon devam ederken, bu kez KDP’nin direkt ortaklığında 17 Nisan’da Metîna, Avaşîn ve Zap’a “yeni operasyon” başlatıldı.

AKP’nin 23 Nisan 2021’de başlattığı operasyonun bir yılını ve KDP ortaklığında başlattığı “yeni operasyonu”, bölgedeki gelişmeleri yakından takip eden gazeteci Aziz Köylüoğlu ile konuştuk.

*Türkiye’nin Nisan 2021’de başlattığı askeri operasyon birinci yılını geride bıraktı. Bir operasyon devam ederken, aynı bölgeye yeni bir operasyon başlatıldı. Bu operasyonlarla ne amaçlanıyor? İstenilen sonuç alındı mı?