Metîna’ya sürülen korucular, saldırıların sürdüğü bölgelerde ilerleme sağlayamadıklarını ve psikolojilerinin bozulduğunu söyledi. 

Türkiye’nin KDP ortaklığıyla Federe Kürdistan Bölgesi’nin Zap, Metîna ve Avaşîn bölgelerine yönelik 17 Nisan’da başlattığı saldırılar, birçok noktada şiddetli çatışmalarla sürüyor. Savaş uçaklarıyla bombardımana tutulan birçok bölgeye karadan girmeye çalışan asker ve KDP’ye bağlı özel güçler, yaşanan çatışmaların ardından geri çekilmek zorunda kaldığı belirtildi. Askerler, ilerleme sağlayamadıkları birçok bölgede ise korucularla sonuç almak istiyor. Şırnak’ın Uludere ilçesinde bulunan Hazım Babat ve Beytüşşebap’ta bulunan Tahir Adıyaman’ın aileleri içerisindeki korucular da bölgede öne sürülenlerin başında geliyor.

KORUCULAR ÖNE SÜRÜLÜYOR

Jîrkî aşiretinde olan Tahir Adıyaman’ın baskısıyla sınır hattına sürülen korucular, bölgede yaşananları anlattı. Sürüldükleri bölgelerin önce savaş uçaklarıyla onlarca kez bombalandığını belirten bir korucu, daha sonra aynı bölgeye korucuların sürüldüğünü söyledi. Bombalanan bölgelerde HPG’lilerin karşılık vermesi üzerine geri çekilmek zorunda kaldıklarını ifade ederek, baskılar sonucu askerlerle birlikte gittikleri bölgede şiddetli çatışmaların yaşandığını ve geri çekilmek zorunda kaldıklarını aktardı.

Saldırılara katılan bir diğer korucu ise bütün tekniğe rağmen ilerleme kaydedemediklerini söyledi.

AYNI YER 20 DEFA BOMBALANDI

Sınır hattına sürülen Jîrkî aşireti mensubu bir başka korucu, sürekli Metîna bölgesine gönderildiklerini belirterek, “Orada gözlerimizin önünde aynı yer 20 kez savaş uçaklarıyla vuruldu. Herkes ‘orada bulunan kim varsa parçalandı’ dedi. Sonra ‘bize hadi yürüyün’ dediler. Ancak bombalamanın üzerinden yarım saat geçmeden, oradan yine gerillalar çatışmaya girdi. Sanki hiçbir şey olmamış gibi. Daha önce de korucular olarak birçok operasyona katıldık ama böyle bir savaş taktiği ve sert direnişe ilk defa şahit olduk. Yeni savaş taktikleri doğrusu bizi şaşırttı ve kimse bunu beklemiyordu. Örgüt üyeleri bulunduğumuz noktaların 5-10 metre yakınına kadar geldi ancak buna rağmen bu sızmayı göremedik” dedi.

PSİKOLOJİLERİ BOZULDU

Korucu, TSK’nin kullandığı teknik, İHA ve SİHA’lara rağmen bölgedeki üstünlüğün HPG’nin elinde olduğunu söyleyerek, “Alanı avuçları için gibi biliyorlar ve istedikleri gibi hareket ediyorlar. Hareketli grupları var. Çok çetin çatışmalar yaşanıyor. Bölgeye gittiğimizde bir ay zorunlu bir şekilde kalıyoruz. O süre zarfında bile psikolojimiz bozuluyor. Operasyona katılan askerlerin durumlarını dahi düşünmek istemiyorum. Çünkü hiçbiri alanı bilmiyor ve böylesi dağlık bölgeleri de ilk defa görüyorlar. O yüzden ellerinde ne kadar teknik varsa da üstünlük sağlayamıyorlar. Bir tarafımıza taciz ateşi açılıyor, diğer tarafımıza bomba atılıyor” diye konuştu.

‘ASKERLER GÖĞÜS GÖĞÜSE ÇATIŞAMIYOR’

Askerlerin göğüs göğüse çatışmaya giremediğini ifade eden korucu, şunları söyledi: “Askerler çatışmaya giremediği için dağlık alanlar uçaklar, SİHA’lar ve helikopterlerle rastgele saatlerce bombalanıyor. Bombalanan birkaç tepeye askerler yerleşmiş durumda. Ancak o noktalara da gerillalar tarafından sık sık saldırılar düzenleniyor ve bu saldırıların nereden yapıldığı da saptanamıyor. Orası tam bir cehennemdi ve o cehenneme bir daha düşmek istemiyorum.”

Korucu, yaşadığı zorluklar nedeniyle bir daha operasyona katılmayacağını da sözlerine ekledi.