Gazeteci İdris Yayla ve halen cezaevinde bulunan siyasetçi Sebahat Tuncel’in de aralarında bulunduğu 28 kişinin yargılandığı davada esas hakkındaki mütalaa açıklandı. Büyük oranda iddianameyi tekrarlayan savcı, 28 kişinin üzerlerine atılı “2911 sayılı Toplantı ve Gösteri Yürüyüşleri Kanunu’na muhalefet etmek” suçundan cezalandırılmalarını istedi.

Jiyan Haber Gazetesi’nin İmtiyaz Sahibi İdris Yayla ve Demokratik Bölgeler Partisi (DBP) eski Eş Genel Başkanı Sebahat Tuncel’in aralarında bulunduğu 28 kişinin, Batman Belediyesine kayyum atanmasını protesto etmek amacıyla 19 Eylül 2016’da Gülistan Caddesinde yapılan basın açıklamasına katıldıkları gerekçesiyle “2911 sayılı Toplantı ve Gösteri Yürüyüşleri Kanunu’na muhalefet etmek” suçlamasıyla yargılandığı davanın 13. duruşması Batman 1. Asliye Ceza Mahkemesinde görüldü.

Hiçbir sanığın katılmadığı duruşmada Batman Baro Başkanı Erkan Şenses ve bazı sanıkların avukatları hazır bulundu.

Yapılan yoklamanın ardından söz alan  bir kısım sanıklar müdafii Şirin Şen, iddianamedeki olay bölümünde müvekkili Fatma Kapalıgöz ile ilgili herhangi bir bilgi bulunmadığını sadece iddianamenin sevk maddelerinde Kapalıgöz’ün isminin yer aldığını söyledi. Mahkemenin yalnızca iddianamede anlatılanlara bağlı yargılama yapabileceğini ifade eden Şen, ayrıntılı savunmasını esas hakkındaki mütalaa hazırlandıktan sonra yapacağını belirtti. 

Diğer avukatlar da esas hakkındaki mütalaa sunulduktan sonra savunma yapacaklarını ifade etti. 

İddia makamı daha önce hazırladığı anlaşılan esas hakkındaki mütalaasını duruşma salonunda okumadan mahkemeye sundu. Mütalaada dava konusu olay anlatılarak İdris Yayla ve diğer 25  sanığın izinsiz yapılan protesto eylemine katılarak üzerlerine atılı “2911 sayılı Toplantı ve Gösteri Yürüyüşleri Kanunu’na muhalefet etmek” suçunu işlediklerini iddia ederek sanıkların mütaala doğrultusundaki sevk maddeleri uyarınca cezalandırılmalarını talep etti.

Esas hakkındaki mütalaada savunmaları alınamadığı için haklarında yakalama kararı çıkarılan üç sanığın dosyalarının ayrılması da istendi. 

Daha sonra söz alan sanık müdafileri, esas hakkındaki mütalaaya karşı savunmalarını hazırlamak için süre talep etti.

İddia makamının mütalaası doğrultusunda üç sanığın dosyalarının ayrılmasına karar veren hakim, esas hakkındaki mütalaaya karşı savunmalarını hazırlamaları için sanıklar ve avukatlarına bir sonraki celseye kadar süre vererek davayı 22 Haziran’a erteledi.

Ne olmuştu?

İçişleri Bakanlığı kararıyla 2016 yılında Batman Belediyesine kayyum atanmasının ardından belediyeye kayyum olarak atanan dönemin Batman Valisinin kararıyla, 19-21 Eylül 2016 tarihleri arasında Batman genelinde “2911 sayılı Toplantı ve Gösteri Yürüyüşleri Kanunu” kapsamında yapılacak olan her türlü yürüyüş, basın açıklaması, miting, çadır kurma, stand açma, oturma eylemi, bildiri dağıtma gibi eylem ve etkinlikler yasaklanmıştı. 

Belediyelerine kayyum atanmasını protesto etmek amacıyla Hakların Demokratik Partisi (HDP) ve Demokratik Bölgeler Partisi (DBP)  çağrısı üzerine 19 Eylül’de 2016’da Gülistan Caddesinde basın açıklaması yapan kitleye, polis tazyikli su ve gaz bombalarıyla müdahale etmişti. 

Batman Cumhuriyet Başsavcılığı, olayla ilgili yürüttüğü soruşturmayı üç yıl sonra tamamlayarak açıklamaya katılan 28 kişi hakkında “2911 sayılı Gösteri ve Yürüyüş Kanunu’na muhalefet etmek” suçlamasıyla iddianame hazırladı. Protesto eyleminin Jiyan Haber için takibini yapan gazeteci İdris Yayla ile burada konuşma yapan Demokratik Bölgeler Partisi (DBP) eski Eş Genel Başkanı Sebahat Tuncel de bu davada yargılanan sanıklar arasında yer alıyor. Savcılık, açıklamaya katıldıkları iddiasıyla haklarında soruşturma açılan 16 kişi hakkında ise takipsizlik vermişti.

Gazeteci İdris Yayla, mahkemedeki savunmasında olay tarihinde serbest gazeteci olarak çalıştığını söylemişti. Sebahat Tuncel’in açıklama yapacağını duyması üzerine çekim yapmak açıklamayı takip ettiğini belirten Yayla, açıklama sırasında herhangi bir taşkınlık yaşandığını görmediğini, suç işleme kastının olmadığını söyleyerek üzerine atılı suçlamaları reddetmişti.

2 Haziran 2022 tarihinde görülen 10. duruşmadan önce dosyaya sunulan bilirkişi raporunda iki sanık haricinde tüm sanıkların suçlamaya konu edilen açıklamaya katıldığı belirtilmişti.