Gazeteci Fatih Polat’ın 6 yıl önce “Yaralı Yonca” adlı kitaba dair yazdığı yazıya erişim engeli getirildi. Basın ve ifade özgürlüğünün 6 yıl daha geriye gittiğini belirten Polat, “Buna teslim olamayız. Olmayız” dedi.

Evrensel Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Fatih Polat’ın, gazeteci Ruhi Karadağ ve Faruk Balıkçı’nın “Yaralı Yonca” isimli kitabına ilişkin 6 yıl önce yayımladığı yazısına erişim engeli getirildi. Burdur İl Jandarma Komutanlığı’nın şikayeti üzerine, Burdur Sulh Ceza Hakimliği tarafından getirilen erişim engeli kararının gerekçesinde ise söz konusu yazının “Örgütü Propagandası, Türkiye Cumhuriyeti Devleti Aleyhine Kamuoyunu Yanıltıcı, Haksız ve Olumsuz Algı Oluşturucu” nitelikte olduğu ileri sürüldü. Bu gerekçelerle erişim engeli kararının alınması “milli güvenlik ve kamu düzeninin sağlanması” şeklinde savunuldu.

Kararı değerlendiren Polat, erişim engeli kararının ardından kitabın yazarlarından Faruk Balıkçı’yı arayıp kitaba dair açılmış bir davanın olup olmadığını sorduğunu belirtti. Kitaba dair açılmış bir davanın olmadığını kaydeden Polat, “Bu aslında Türkiye’de, öncesinde de zaten sorunlu olan basın ve ifade özgürlüğü sınırlarının son 6 yılda daha da geriye gittiğinin bir göstergesi. Sevgili meslektaşım Melis Alphan’a da, 2015 Diyarbakır Newroz’undan paylaştığı ve kendisine de ait olmayan bir fotoğraf nedeniyle ‘Terör örgütü propagandası yapmak’ suçlamasıyla 7,5 yıla kadar hapis talebiyle dava açılmıştı. Bu konuda başka örnekler de yaşandı” dedi.

KARARA İTİRAZ EDİLECEK

Polat, şöyle devam etti: “Karadağ ile Balıkçı, o kitabı ortaya çıkarmak için 3 kez Kandil’in yolunu tutmuş ve uzun soluklu bir çalışma yapmıştı. Ateşkes, geri çekilme ve çözüm süreçlerini gerillanın nasıl yaşadığını konu alan bu kitap sadece politik değil, benim açımdan sosyolojik ve tarihi bir değer de taşıyordu. O nedenle kitabı değerlendiren o yazıyı yazmıştım. Gazetecilerin işi ‘niteleme sıfatları’ ile gerçeklik tanımlamak değil, olay ve süreçleri etrafındaki tüm hareketle bütünlüklü olarak göstermeye çalışmaktır. Bu kitaba da o nedenle değer verdim. Elbette bu erişim engeli kararına itiraz edeceğiz. Basın ve ifade özgürlüğünün sınırlarının her geçen gün biraz daha daraltılması, halkın haber alma hakkının ortadan kaldırılması anlamına geliyor. Buna teslim olamayız. Olmayız.” (MA)