SKYP Eş Genel Başkanı Canan Yüce, demokratikleşmenin Kürt sorununun çözümüyle mümkün olduğunu belirterek, muhatabın ise toplumsal mücadele alanları olduğunu söyledi.

Siyasette seçim gündemi ısındıkça, seçmenlere yönelik hamleleri şekillenen iktidar ve muhalefet gözlerini Kürt seçmene çevirdi. Her dönem çözümden ziyade tali tartışmalar üzerinden gündeme gelen Kürt sorunu, bugünlerde “muhatap” üzerinden tartışmaya açıldı. Kürt halkı ve siyasetinin sorunun çözüm adresini, muhataplarını, yol ve yöntemlerini defalarca açıkladığı Kürt sorunu tartışmalarını, Sosyalist Yeniden Kuruluş Partisi (SYKP) Eş Genel Başkanı Canan Yüce ve Sosyalist Dayanışma Platformu (SODAP) Sözcüsü Sevtap Akdağ Karahalı değerlendirdi.

Kürt sorununun çok katmanlı ve çok boyutlu olduğuna işaret eden SODAP Sözcüsü Sevtap Akdağ Karahalı,“Dolayısıyla bu meselenin çözümü bütün bu katmanları birlikte ele almayı, bunların kendi gerçeklikleri mecralarını ve çözüm kanallarını oluşturmakla mümkün olabilir. Kürt halkının ana dilini konuşamadığı, belediyelerine anadillerinde tabelalarını aşamadığı, cezaevlerinde bile insanlar Kürtçe şarkı eşliğinde halay çektikleri için hücre cezalarına çarptırıldığı durumların kendisi, Kürt sorununun hayat içerisinde ne kadar yaygın yer ettiğini gösteriyor” dedi.

MUHATAP HALKTIR

Cumhuriyet tarihinde Kürt sorununun hep isyan ve bastırma denklemi içerisinde görüldüğünü belirten Karahalı, inkar ve imha siyasetiyle yaklaşıldığını aktardı. Karahalı, “Yaklaşık 100 yıllık tarihin bu kadar köklü, hayatın her alanında yer edinmiş olan bir sorunu bastırmayla ya da bir tane katman üzerinden çözülmesi söz konusu değildir. Bu sorunun asıl muhatabı, bu coğrafyada yaşayan Kürt halkının toplamı ve onun hayatını örgütlemek için kurduğu tüm örgütlenmeleridir. Kürt halkı, kendisini ifade etme kanalları açısından hangi örgütlenmelere ihtiyaç duymuşsa, onlar bu hayat içerisinde çözümün meşru muhatabı olan kurumlardır. Meseleyi gerçekten çözmek isteyenlerin asıl olarak ırkçı ve halkları birbiri karşısına diken, acıları birbiri karşısında konumlandıran siyasetten vazgeçip, bu sürecin eşit haklar temelinde en geniş zeminde konuşulabilmesinin, acılarımıza değebileceğimiz koşuların yaratılmasını sağlamalı. Yani kısacası demokratik kanalların önünün açılması bu sorunun çözümünde başlangıç olacaktır” ifadelerini kullandı.

‘SIĞ YAKLAŞIMLA ÇÖZÜLMEZ’

Demokratik kanalların açılmasıyla birlikte halkların sorunlarını, acılarını ve çözüm önerilerini konuşabileceğini dile getiren Karahalı, Kürt sorunu çözümünün de bu zeminde mümkün olabileceğinin altını çizdi. Karahalı, muhataplık tartışmalarına dair, şunları söyledi: “‘Bize bir yasal muhatap gösterin, biz onunla çözelim’ ya da ‘şununla çözülür bununla çözülmez’ gibi bir dar yaklaşımla çözülemez. Biz Kürt sorununun çözümünde bir miktar daha ileriye gidildiği dönemleri de gördük. 2013-2015 diyalog dönemleri diye adlandırdığımız yıllarda, bile bu meseleyi kavrama, toplumsallaştırma, toplumun ihtiyaç ve meselelerini çözümün içerisine alma konusundaki eksikler yaşandı. Sonuç Kürt sorununun çözümü yine ‘Benim iktidar olmama yarar mı’ sığlığı içerisinde değerlendirme noktasına geldi ve halklara acı ve katliam olarak döndü. Bunu yaşadık, deneyimledik. Böyle bir toplumsal gerçeklik var. Buraya baktığımızda bile meselenin bu sığlıkta çözülemeyeceğini görüyoruz.”

TOPLUMSAL MÜCADELE ALANLARI

Devlet ve iktidarın sorunlarla mücadele yürüten kesimleri muhatap almama yönünde bir politikası olduğunu dile getiren SYKP Eş Genel Başkanı Canan Yüce, “Aslında bunun da bir yansıması Kürt meselesine yönelik oluyor. Hepimizde biliyoruz ki uzun yıllardır mücadele yürüten Kürt Özgürlük Hareketi var ve bunun bileşenleri var. HDK, HDP, DBP var. Birçok kurumu var. Sorunların muhatapları toplumsal mücadele alanlarıdır. Türkiye’de bir demokratikleşme olacak ya da demokratik cumhuriyet inşa edilecek ise bu ancak ezilenlerin ittifakı ve talepleriyle buluşmasıyla mümkündür” dedi.

‘ESAS MUHATABI HERKES BİLİYOR’

Türkiye’de bir demokratikleşme ancak Kürt sorunun demokratik yollarla çözülmesiyle mümkün olacağına işaret eden Yüce, “Esas muhatap özneleridir ancak tüm demokrasi güçleri de bu mesele de muhataptır. Muhatap tartışmak yerine Kürt sorununun çözümüne dair net tutum almak gerekir. Bu da Türkiye’deki tüm demokrasi güçleriyle bir araya gelerek, onların taleplerini göz önüne alarak, tek adam rejimine hayır diyerek, olur. Türkiye’nin alanlarının demokratikleşmesinin mücadelesini vermek ile olur. Muhataplık tartışması talidir. Muhataplar bellidir. Türkiye’de 2013-2015 sürecini yaşadık. Dolayısıyla devlet muhatabın kim olduğunu iyi biliyor ve saldırısını da buradan doğru yapıyor” ifadelerini kullandı.

Yüce, Türkiye’nin demokrasi güçleriyle birlikte mücadele dinamikleriyle ezilenlerin tarihsel ittifakını kuracaklarını belirtti. (MA)