Tahliye olduğu gün başka bir soruşturma nedeniyle tutuklanan Şadiye Manap’ın mektuplarında iyi dileklerde bulunmasıyla “örgüt üyelerine moral ve motivasyon verdiği” iddia edilerek, hakkında ceza istendi.  

Riha’da 1992 yılında gözaltına alındıktan sonra Diyarbakır Devlet Güvenlik Mahkemesi’nde (DGM) yargılanan Şadiye Manap, hakkında açılan davada müebbet hapis cezası verildi. Tutuklandığında henüz 24 yaşında olan Manap, Riha, Mêrdîn ve Midyad’daki cezaevlerinden sonra Gebze Kadın Kapalı Cezaevi’ne sevk edildi. 30 yılın ardından 1 Aralık 2022 tarihinde tahliye olan Manap, cezaevinden çıkmadan hakkında yürütülen 2020 tarihli başka bir soruşturma nedeniyle gözaltına alındı. 4 gün boyunca Kocaeli Emniyet Müdürlüğü’nde bekletilen Manap’a, cezaevinden çıktığı sırada yanında aldığı mektup, yazdığı yazı ve kitaplar soruldu.

Kocaeli Adliyesi’ne sevk edilen Manap, Sulh Ceza Hakimliği tarafından tutuklanarak tekrar cezaevine gönderildi.

İDDİA MAKAMI ‘ÜYELİĞE’ BAĞLADI 

Hakkında hazırlanan iddianamede, Manap’a  “Örgüt kurma ve yönetme” suçlaması yöneltildi. 1 Haziran’da Kocaeli 2’nci Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülecek karar duruşması öncesi iddia makamı, ceza talepli esas hakkında mütalaasını sundu. İddia makamı, mütalaasında Manap’ın  “Örgüte üyeliği” iddiasıyla cezalandırılmasını istedi.

AVUKAT VE ZİYARETÇİ İLE SOHBET SUÇ

Kocaeli 1 Nolu Kapalı Cezaevi’nde 4 tutuklunun bulunduğu hücreye 5 Aralık 2017’de yapılan baskın ve bu baskında el konulan mektuplarda yer alan isimlerin “kod” olduğu ileri sürülen mütalaada, Manap’ın avukatıyla 21 Mayıs 2019’da yaptığı görüşme de suçlama konusu yapıldı. 

Manap’ın PKK Lideri Abdullah Öcalan’a yönelik tecridin son bulması için açlık grevinde olduğuna dair avukatına bilgi vermesi ve ziyaretine gelen isimlerle arasındaki konuşmalar da suç sayıldı. Manap’ın cezaevinde yaşanan ihlaller ve açlık greviyle ilgili haber amacıyla JINNEWS’e bilgi paylaşması ise “Dışarıya talimat” şeklinde ele alındı.

AYNI DOSYA ‘BERAAT’ SAYILMADI 

Mütalaada, Manap’ın daha önce aynı suçlamalardan yargılandığı Kocaeli 4’üncü Ağır Ceza Mahkemesi tarafından verilen beraat kararı da yer aldı. Ancak iddia makamının, beraat kararı yerine “Hukuki kesinti” demesi dikkat çekti. Ayrıca iddia ve suçlamaların aynı olmasına rağmen iddia makamı, Manap’ın beraat ettiği dosyada yer alan iddiaların 2020 tarihli olduğunu, kendisinin ileri sürdüğü iddiaların ise 2019 tarihli olduğunu, beraat dosyasında gizli tanığın yer aldığını ancak “Kendi dosyasında” olmadığını, bu nedenle her iki dosyanın birbirinden farklı olduğunu iddia etti.

MORAL VE MOTİVASYON SUÇU!

Mütalaada ayrıca Manap’ın gönderdiği mektuplarda iyi dileklerde bulunması, “Moral ve motivasyonunu yüksek” olarak değerlendirilerek, suçlama konusu yapıldı. İddia makamı, 27 Kasım 2020’de Manap’ın hücresine yapılan baskında el konulan mektuplarda yer alan ifadeleri, “Diri ve aktif” olarak değerlendirerek, kime gönderdiğine yer vermeyerek, “Örgüt” üyelerine gönderildiğini ileri sürdü. İddia makamı, mektup gönderilen kişilere moral ve motivasyon verdiğini öne sürdü. 

CEZAEVİ DEPOSUNDAKİ ÇANTA

Mütalaada dikkat çeken bir diğer husus ise Manap’ın 30 yıllık müebbet hapis cezasını bitirip, tahliye olduğu gün ortaya çıkan “çanta” oldu. İddia makamı, Manap’a ait olduğu ileri sürülen çantanın cezaevi deposundan getirilip kendisine verilmesi ve sonrada bu çanta gerekçe yapılarak gözaltına alınmış olmasına rağmen çantanın Manap’ın yanında olduğunu iddia etti. İddia makamı, çantadan çıkan defter, ajanda, not kağıdı ve mektupları da suç unsuru saydı. Manap’ın birlikte kaldığı tutuklularla dayanışma içinde olmasının da suç sayıldığı mütalaada, bu dayanışmayı “komün” olarak isimlendirildi. 

ÖRGÜTSEL DELİL: ZARF VE KÜPE

Manap’ın cezalandırılmasını isteyen iddia makamı, 30 yıldır cezaevinde olmasına rağmen sabit bir ikametgahının olmaması nedeniyle kaçma şüphesinin olduğunu ve bu nedenle tutukluluk halinin devamını istedi. İddia makamı, dosyada suçlama konusu yaptığı defter, not ajandası “naylon”, “zarf” ve “küpe”nin de delil olarak saklanmasını istedi. (MA)