6 saniyelik kaydın kime ait olduğu 2 yıldır netleştirilmedi

Eski İçişleri Bakanı Süleyman Soylu’nun hedef göstermesi sonrası tutuklanan TJA aktivisti Sümeyye Gök’ün avukatı Samet Ataman, müvekkilinin kime ait olduğu halen netleştirilemeyen 6 saniyelik ses kaydı gerekçesiyle 25 aydır tutuklu olduğunu söyledi.

Şirnex’in Cizîr (Cizre) ilçesinin Cûdi Mahallesi’nde 4 Aralık 2021’de uğradığı silahlı saldırıda yaşamını yitiren AKP eski İlçe Başkanı Cihan Güven’in kardeşi Tahir Güven’in ölümüyle ilgili açılan dava iki yıldır sürüyor. Güven’in ölümüyle ilgili başlatılan soruşturma kapsamında kent genelinde yapılan operasyonlarda 26 kişi gözaltına alındı. Eski İçişleri Bakanı Süleyman Soylu’nun hedef göstermesinin ardından Tevgera Jinên Azad (Özgür Kadın Hareketi/TJA) aktivisti Sümeyye Gök, Halkların Demokratik Partisi (HDP) Gençlik Meclisi üyesi M. Miraç Dinç ile 2 kişi, çıkarıldıkları mahkemece “Tasarlayarak öldürme” ve “Devletin birlik ve bütünlüğünü bozmak” iddialarıyla tutuklandı. 

Saldırı öncesi Güven’e kimliği belirsiz bir kadın tarafından WhatsApp uygulaması üzerinden gönderilen 6 saniyelik ses kaygı, TJA aktivisti Gök’ün tutuklanmasına gerekçe gösterildi. Mahkeme tarafından ses kaydıyla ilgili bir araştırma ve inceleme yapılmazken, emniyet Gök’ten usulsüz bir şekilde aldığı ses kaydını Van Jandarma Kriminal Laboratuvarı’na gönderdi. Jandarma raporunda Güven’e gönderilen ve kime ait olduğu bilinmeyen Kürtçe ses kaydına karşı alınan Gök’ün Türkçe sesin “muhtemel aynı” olduğu ileri sürüldü. Gök ile ilgili hazırlanan iddianamenin hazırlanmasının ardından söz konusu usulsüzlüğü tespit eden avukatlar, özel bir kriminal bürodan iki dildeki seslerin mukayese edilemeyeceği yönündeki raporu mahkeme heyetine sundu. 

Mahkeme heyeti, Güven’in telefonunda çıkan Kürtçe ses kaydında yer alan kelimeleri Gök’e söylettirerek kayıt aldı. Kaydın gönderildiği İstanbul Adli Tıp Kurumu’nun hazırladığı raporda, seslerin karşılaştırılmak için elverişli olmadıkları belirtildi. Bunun üzerine ses kayıtlarının gönderildiği ATK Üst Kurulu’nca hazırlanan raporda da seslerin mukayese için elverişli olmadığı kaydedildi. Mahkeme heyeti bu kez de ATK’den 7 kişilik bir heyet oluşturulmasını ve ses kayıtlarının analizine dair rapor hazırlanması için müzekkere yazdı. Ancak geçen süreye rağmen rapor hazırlanmadı. 

‘TEHLİKELİ’ İHBARIYLA GÖZALTINA ALINDI

Soylu’nun hedef göstermesiyle kime ait olduğu bilinmeyen ses kaydı gerekçesiyle 25 aydır tutuklu bulunan TJA aktivisti Sümeyye Gök ile HDP Gençlik Meclisi üyesi M. Miraç Dinç hakkında açılan davanın duruşması, yarın Şırnak 2’nci Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülecek. Gök’ün avukatı Samet Ataman, müvekkilinin 8 Aralık 2021’de gece 00.00’dan sonra “tehlikeli” şeklinde yapılan bir ihbar sonucu gözaltına alındığını belirtti. Yapılan ihbarda Gök’ün Tahir Güven’in ölümüyle ilgisine dair bir iddianın olmadığını dile getiren Ataman, “Müvekkilim 24 saat mobeseler ile her sokağı izlenen Silopi’de bulunup, ilçe binasından ilçe yöneticisi olan bir arkadaşının evine gitmiş ve sabah saatlerinde parti binasına gitmek üzere yaya olarak evden ayrılmıştır. Evden ayrıldıktan bir kaç dakika sonra sokak ortasında yakalanmış ve gözaltına alınmıştır. Bu durum bile saklanmadığını ve bulunduğu evin kolluk tarafından bilindiğinin açık göstergesidir” diye konuştu.

ATK VE ÜST KURUL SESİ NETLEŞTİREMEDİ!

Usulsüz bir şekilde alınan ses kaydının Jandarma Kriminal Laboratuvarı’nda maktulün telefonundan çıkan ses kaydıyla eşleştirildiğini ve “muhtemelen aynı kişi” şeklinde kesinlik bildirmeyen bir rapor düzenlendiğine dikkati çeken Ataman, şöyle devam etti: “Kürtçe ile Türkçe’nin mukayesesini içeren raporla bir yılı aşkın süre tutuklu halle soruşturma yürütülmüştür. İddianamenin kabulü aşamasına kadar soruşturma dosyasında kısıtlama kararı olduğundan, dosya içeriği hakkında bir bilgiye sahip olmadık. İddianamenin kabulüyle müvekkil açısından dosyadaki tek delilin ihbar maili ve söz konusu usul ve yasaya aykırı bir şekilde alınan ses kaydından ibaret olduğunu gördük. Özel bir kriminal bürodan aldığımız farklı iki dildeki seslerin mukayese edilemeyeceği yönündeki raporu dosyaya sunmamız sonrası, mahkeme heyeti maktulün telefonundan elde edildiği iddia edilen ses kaydındaki Kürtçe sözcükleri müvekkile tekrar ettirmek suretiyle ses kaydı aldı. Mukayese için ATK’ye gönderdi. ATK, mukayesenin yapılamayacağını bildiren rapor tanzim etti. Bu rapora karşı mahkemece soruşturma aşamasından alınan rapor ile ATK raporu arasında çelişki olması gerekçesiyle ilgili ses kayıtlarını ATK Üst Kurulu’na gönderdi. ATK’den gelen ikinci raporda da ilk rapora eklenecek bir husus olmadığı ve her iki sesin mukayesesinin mümkün olmadığı belirtildi. Mahkemece bu sefer her iki sesin mukayesesini yapmak üzere ATK’den 7 kişilik bir heyet oluşturması ve bu heyet tarafından rapor tanzim edilmesi talebinde bulundu.” 

Ataman, ATK’den istenen son rapora dair henüz bir evrakın dosyaya girmediğini söyledi. 

‘TANIKLAR MÜVEKKİLİM OLMADIĞINI KANITLADI’

Gök’ün 2 yılı aşkın bir süredir hukuksuz bir şekilde tutsak edildiğini dile getiren Ataman, “Güven’in aile bireyleri maktul ile telefonda görüşen kadını net bir şekilde teşhis etmelerine karşın söz konusu kadın ile müvekkilin fiziki yapısıyla uyuşan tek bir beyanda bulunmamışlar. Yine mahkeme huzurunda dinlenen ‘Leyla’ isimli tanık, maktul ile WhatsApp üzerinden görüntülü görüşme yapan kadının Sümeyye olmadığını, görüşmelerine tanıklık ettiğini, kadının saç rengi, fiziksel yapısı ve yaşının huzurda olan sanık Sümeyye ile açıkça farklı olduğunu bildirmiştir. Yine aile bireyleri ölüm olayından iki gün önce maktulün kadın ile Cizre ilçesinde görüştüğünü belirtmişlerdir. Maktulün söz konusu kadın ile görüştüğü tarihte müvekkil Diyarbakır ilinde diş tedavisi görmüştür. Tüm bu hususlar söz konusu kadının müvekkilimiz olmadığını açıkça göstermesine rağmen, usul ve yasaya aykırı bir şekilde alınan ses kaydı nedeniyle müvekkilimiz tutuklu bulunmaktadır” dedi. 

‘SOYLU HEDEF GÖSTERDİĞİ İÇİN TUTUKLU’

Gök’ün babası Necat Gök ise, kızının 25 aydır hukuksuz bir şekilde tutuklu yargılandığını söyledi. Kızının kadın çalışmaları yürütmesinden dolayı hedef alındığını ifade eden Gök, “Mücadeleyi yürütürken, devletin kirli planlarına maruz kaldı. Şırnak’ta yaşanan bir olayda, orada olmamasına rağmen 6 saniyelik bir ses kaydı bahane edilerek, tutuklandı. Ben ses kaydını yüzlerce kez dinledim. Kızımın sesi değil. Hem konuşan kişi Botî lehçesinde konuşuyor, kızım Torî Kürtçesiyle konuşuyor. Bu bile başlı başına bir gerekçe. Süleyman Soylu Meclis’te hedef gösterdiği için kızım tutuklu bulunuyor. Israrla ceza almasını istiyorlar. Cezaevinde de ona işkenceye varan uygulamalar yaşatıldı. Bunu kabul etmiyoruz. İşkence insanlık suçudur” şeklinde konuştu.

DURUŞMAYA KATILIM ÇAĞRISI

Yarın görülecek 9’uncu duruşmaya katılım çağrısında bulunan baba Gök, “Yaşanan hukuksuzluğun sona ermesi için herkesin elinden geleni yapması gerekiyor. Hiçbir suçu olmamasına rağmen 2 yıldan fazla bir süredir tutuklu bulunuyor. ATK’den kızım aleyhine delil çıkarılmak isteniyor. Buna dikkat edilmesi gerekiyor. Yarınki duruşmada derhal tahliye olması gerekiyor. Bu duruşmaya herkesi çağırıyoruz” diye konuştu. (MA)