HDP Grup Başkanvekili Meral Danış Beştaş, AKP’nin darbe tartışmaları üzerinden mağduriyet algısı oluşturarak tabanını konsolide etmeye çalıştığını, ancak ilk seçimde çoğunluğunu yitireceğini ifade etti.

Halkların Demokratik Partisi (HDP) Grup Başkanvekili Meral Danış Beştaş, koronavirüs salgını, erken seçim, darbe tartışmaları ile HDP’ye dönük baskılar başta olmak üzere gündemdeki başlıkları değerlendirdi. Beştaş, koronavirüs vaka ve ölüm sayısının dünyada olduğu gibi Türkiye’de de artış gösterdiğini belirterek, bunun beraberinde birçok tartışmayı getirdiğini söyledi. İktidarın şeffaf olmadığını dile getiren Beştaş, topluma lanse edildiği gibi salgınla ilgili bir “başarı hikayesinin” olmadığını ifade etti.

Beştaş, “Başarı hikayesine ihtiyacı olan bir AKP iktidarı var. Çünkü her meseleden kendilerine başarı çıkarmak ve bunu fırsata dönüştürmek konusunda oldukça ustalaşmış, geçmişteki deneyimlerden de bildiğimiz dili tekrar dolaşıma sokmuş durumda. İktidar kendisine başarı hikayesi çıkarırken, iktidarını korumak için kendilerine yönelik olmayan meseleleri varmış gibi göstererek, tek adam rejimini daha çok tahkim etmeye, halkı susturmaya yönelik bir çaba içinde” dedi.

ORTADA BAŞARISIZLIK VAR

Salgınla ilgili vaka ve ölüm sayılarının gerçeği yansıtmadığına dikkat çeken Beştaş, “Doktorlarla yaptığımız görüşmelerde şunu çok net öğrendik; burun veya genizden alınan testin sonucunun yüzde 50-60 oranında bir güvenirliği var. Ve bu konuda iktidar, test sonuçları negatifse doğrudan negatif diye bir açıklama yapıyor. Ama işin perde arkası öyle değilmiş. Tomografiyle ve diğer tetkiklerle, özellikle göğüs kısmında tespit yapılıyor. Kovid olduğu yüzde yüz olan vakalar, kesinlikle o listeye eklenmiyor. Ama iyileşirse, iyileşenler sayısına ekleniyor. Yani böylece rakamlarla müthiş bir oynama hali var. Bilim Kurulu’nun önerilerini, görüşlerini sır gibi saklıyorlar. Ortada bir başarısızlık hikayesi var” diye konuştu.

200 BİN KİŞİLİK ŞEHİR

HDP’nin seçilmiş belediye eşbaşkanlarının, yönetici ve üyelerinin, eski milletvekillerinin cezaevlerinde olduğunu hatırlattığımız Beştaş, geçtiğimiz hafta ziyaret ettiği Sincan’da tutuklu bulunan İdris Baluken’in cezaevlerini kastederek, “200 bin kişilik bir şehir ölüme terk edilmiş durumda” tespitinde bulunduğunu söyledi. Beştaş, cezaevlerindeki tabloya ilişkin şunları söyledi: “Cezaevlerinde tablo çok iç açıcı değil. Oldukça kötü. Silivri, Buca, Kandıra, Tekirdağ, Bünyan daha birçok cezaevinden aileler her gün partimizi arıyor, bu konuda yoğun bir başvuru var. Kendilerini koruma şansları yok. Yemekler dışarıdan geliyor, maskelerin verilmediğini biliyoruz. İnfaz paketiyle yaşam hakkını ortadan kaldıran, doğrudan ölüme terk eden bir anlayışla karşı karşıyayız. Merkezi Hukuk Komisyonumuzla bir kararımız var. İki haftadır hem milletvekillerimiz hem de avukatlarımız tarafından cezaevleri ziyaret ediliyor. Tutuklularla görüşüyoruz.”

AYM KARARI

Beştaş, Anayasa Mahkemesi’nin (AYM) infaz yasasına ilişkin verdiği karara değinerek, süreci şöyle değerlendirdi: “Bu olumlu bir aşama. Çünkü sonuçta bir infaz paketini göz göre göre Anayasa’ya, içtüzüğe ve yasalara aykırı bir şekilde yasallaşmasını, AYM’nin önlemesi gerektiğine inanıyorum. Bu yönüyle AYM’nin usulden en azından inceleyeceğini ve bunun olumlu bir aşama olduğunu ifade etmek isterim. Önümüzdeki günlerde iptal edebilir. Etmelidir mutlaka. Bu paketin yine muhalefet ile görüşülerek, üzerinde uzlaşılacak bir şekilde Genel Kurula getirilmesini talep ediyoruz. Hükümlülerin özellikle AYM’ye bireysel başvuru yapabileceklerini, bunun önünün açık olduğunu da belirtmek istiyorum.”

KAYYIM ATAMALARI

İktidarın salgın sürecinde belediyelere kayyım atanması, muhalefet belediyelerinin yardımlarının engellenmesi ve infaz yasası gibi tartışmalı tekliflerini geçirdiğini hatırlatan Beştaş, “Tek adam rejimi derken, faşizm tahkim ediliyor derken, aslında bu tabloyu tarif etmeye çalışıyoruz. 8 belediyemiz gasp edildi. Böyle bir süreçte kayyımların atanması, iktidarın aslında kendi yolundan milim sapmadığını, otoriterleşmeyi sürdürdüğünü, demokrasinin var olan kırıntılarını da kaldırmayı hedeflediğini ortaya koyuyor. Birçok belediye eş başkanımız tutuklu. Tümüyle ve sahte yalan delillerle yargı bir araç olarak kullanılıp bu cezalar veriliyor. Belediye eş başkanlarımızın tümünün bu dönemde göreve iade edilmesi gerekiyor. AKP fırsatçı bir partidir” dedi.

KÜRT ANNELERİNE İŞKENCE

Son zamanlarda mezarlılara dönük artan saldırılara tepki gösteren Beştaş, saldırıların bir konsept olarak yürürlüğe konulduğunu işaret etti. Beştaş, saldırıların geçmişten bugüne Kürt anneleri ve çocuklarına dönük bir işkence yöntemi olarak sürdürüldüğünü belirterek, “1990’lı yıllarda cenazeler panzer arkalarında sürüklenirdi, şimdi İçişleri Bakanı çıkıp lime lime edip, bunu sosyal medya da paylaşmalıyız gibi, en üst düzeyde tehdit eden, yargısız infaz emri veren bir aşamaya gelmiş durumdayız. Bu tablonun aslında iktidar açısından bir çaresizlik, bir tıkanmışlık ve saldırılarıyla bununla başa çıkabileceklerine toplumu inandırmak istiyorlar. Ama bu nafile bir çaba. Sessiz kalmayacağız ve bunu teşhir etmeye karşısında devam edeceğiz” şeklinde konuştu.

ERKEN SEÇİM

AKP’nin 31 Mart ve 23 Haziran seçimlerinde yerelde iktidarı kaybettiklerini söyleyen Beştaş, olası bir erken seçim beklemediklerini ifade ederek, şöyle devam etti: “Biz parti olarak her zaman seçime hazırız. Tek bir kaygımız söz konusu değil. Yapılacak ilk seçimde çoğunluklarını kaybedecekler. Şuanda Erdoğan’ın yüzde 50 artı 1’i alamayacağını, böyle bir oranın çok altında olduğunu kendi kalemşörleri bile yavaştan yazmaya başladılar. Bütün anketlerde baş aşağı bir düşüşün olduğunu görüyoruz. Salgın döneminde kendi tabanlarında ciddi bir oy ve destek kaybı yaşadıklarını biliyoruz. Şimdi barolara el atmaya çalışıyorlar. Demokratik kurumlarında içini boşaltma, kendi tekellerine alma amacı var. Ama tabi ki bu değişmeyeceği anlamına gelmiyor. Önümüzdeki günlerde anketler, siyasetteki gelişmeler her an değiştirebilir.”

DARBE TARTIŞMALARI

AKP’nin darbe tartışmaları üzerinden mağduriyet algısı oluşturarak, tabanını konsolide etmeye çalıştığını dile getiren Beştaş, “AKP mağdur bir parti değil, zalim bir parti. Zulüm politikaları ve kötülükle toplumu zapturapt altına almaya çalışıyorlar. Düşünce özgürlüğü kapsamındaki bir iki açıklamayı, ‘Darbe çağrısı var’ diyerek, kendi basınlarını ayağa kaldırdılar. Tek devlet, tek adam, tek dil, tek millet diyorlar ya, birde tek manşeti eklesinler. Tekrar bir mağduriyet uydurmaya çalışıyorlar ve kendi tabanlarında rızayı tekrar tesis etmeye yönelik bir girişim diye düşünüyorum” ifadelerini kullandı.

‘YÖNETİME ADAY BİR PARTİYİZ’

Van’da Parti Meclisi (PM) üyelerinin kaçırılması ve Kars Belediyesi’ne yönelik saldırılara da değinen Beştaş, “Her türlü hukuksuzlukla, rehin alma politikalarıyla başarı hikayesi yazamayan iktidar, ‘Ben bittim, iflas ettim’ demesinin başka bir izah şeklidir. Daha çok çalışarak ve haklılığımızın verdiği güçle bu demokratik siyasi alanı genişleteceğimizi ve yönetmeye aday bir parti olduğumuzu ifade etmek istiyorum. Türkiye’deki sorunların çözümünü bilen, bunun yollarını ören ve bütün yurttaşların desteğini alabileceğimize inanan bir özgüvenle yolumuza devam edeceğiz” dedi. (MA)