Eğitim Sen Batman Şubesi öğrencilerin yaşadığı barınma sorununa dikkat çekerek, barınma sorununun çözülmesi çağrısın da bulundu.

Eğitim Sen Batman Şubesi, üniversiteyi kazanan öğrencilerin son dönemlerde yaşanan barınma sorunu üzerine yazılı açıklamada bulundu. Üniversiteyi kazanan öğrenciler için, 2021/2022 eğitim öğretim yılının öğrencilerin barınma sorunu ile başladığını hatırlatan Eğitim Sen Batman Şubesi,” Milyonlarca öğrenciyi etkileyen barınma sorunu, önceki yıllar ile karşılaştırılamaz
boyutlardadır. Bu duruma ek olarak % yüzden fazla artan ev kiraları ve özel yurt fiyatlarının
yüksekliği öğrencileri ve ailelerini büyük bir çaresizliğe itmiştir.
İlimiz merkezinde okuyan öğrenciler açısından bu sorun çok büyük boyutta değildir. Ancak ilçelerde
okuyan ve ilçelerde barınma sorunu olduğu için il merkezindeki KYK yurtlarında yada özel yurtlarda
kalan öğrenciler için, her gün ilçe merkezlerine gidip gelme başlı başına bir külfettir. Kira masrafının
üzerine birde yol ücreti ve yemek masrafı eklendiğinde orta halli bir ailenin bu masrafın altında
kalkması mümkün değildir” ifadelerine yer verdi.

Eğitim Sen Açıklamanın devamında şunlara yer verdi: ” Pandemi ile birlikte ekonomik krizin yıkıcı etkilerinin özellikle yoksul halk kitleleri üzerinde derinden hissedildiği, öncelikli kaygının aç kalmamak olduğu bu günlerde, kira ve konut fiyatlarının özellikle büyük şehirlerde neredeyse %100 artması, öğrenciler başta olmak üzere krizden en fazla etkilenen alt gelir gruplarının kiracı olarak tutunmasını da neredeyse imkânsız hale getirmiştir. Piyasa koşularının
kira ve konut fiyatlarını dayatması ve müdahale edecek ne sosyal devlet politikaları ne de
mekanizmalarının olmaması, devletin ranta dönük neoliberal politikaları, halkın barınma gibi en temel
haklara ulaşmasını bile imkansız kılacak derin bir krizi yaşamasına neden olmuştur.
Ailesinin yaşadığı il dışında üniversiteye giren asgari ücretli ya da ortalama gelire sahip bir ailenin
çocukları için barınma sorunu bütün sorunların önüne geçmiştir. Çok sayıda öğrenci “Barınamıyoruz”
diyerek parklarda yatarak seslerini duyurmaya çalışırken, kimi öğrenciler okullar açılıncaya kadar
bütçesine uygun bir ev ya yurt bulmak için çabalamaktadır. İktidarın tutumu ise öğrencilerin barınma
sorununu çözmek yerine kalacak yeri olmayan öğrencileri kolluk kuvvetleri aracılığıyla sürekli taciz
etmek ve gözaltına almak olmaktadır.


Yıllardır kamu kaynaklarıyla yapılan destekler sonucunda dini vakıf ve derneklere ait yurtlara daha
fazla öğrencinin yönelmesi sağlanmıştır. Bu yurtlar için vakıflara halkın vergilerinden her yıl
milyonlarca lira aktarılmaktadır. Dini vakıf ve derneklere ait yurtlarda kalan öğrencilere öğrenci
başına geçtiğimiz yıl 650-800 TL destek verilmiştir. Bu yılın ilk 9 ayında yapılacak destek miktarı ise
toplamda 173 milyon 704 bin liradır. Geçmişte bu alanı kontrol eden FETO’nun 15 Temmuz’da bu
halkın iradesi gasp etmeye yönelik kalkışmadan ülkeyi yönetenlerin hala ders almadığı görülüyor.
Ekonomik olanakları yetersiz öğrencilerin eğitim alma haklarını kullanmalarını sağlamak sosyal devlet
olmanın ve toplumsal adalet ve fırsat eşitliği ilkelerinin temel gereklerindendir. Bunun için talep eden
tüm öğrencilere her kademede, ama özellikle orta ve yükseköğretimde yurt olanağı sunmak sosyal
devletin temel sorumluluğudur. Eğitim bir ayrıcalık değil, temel bir insan hakkıdır. Öğrencilerimizin
insanca yaşayabilecekleri beslenme ve barınma hakkı, anayasal bir hak, kamusal bir sorumluluktur!.
Öğrenciler, siyasi iktidarla içli dışlı olan çeşitli dini grup ve cemaat yurtlarına mecbur bırakan bu
sistemden acilen kurtarılmalıdır. İktidarın ve TOKİ’nin önceliği, Türkiye’de ve Dünya’nın çeşitli
ülkelerinde lüks konut yapmak değil, öğrencileri barınma ve yurt sorununa acilen çözüm bulmak
olmalıdır.”
(Şirin Seçkin/Jiyan Haber)