İHD Batman Şubesi 502 haftada Çelik’in akıbetini sordu

İHD Batman Şubesi ve kayıp yakınlarının her hafta düzenledikleri ‘Kayıplar bulunsun, Failler Yargılansın’ eylemlerinin 502’inci haftasını gerçekleştirdi. İki haftadır Gülistan Caddesi İnsan Hakları anıtı önünde yapılan basın açıklaması AKP’li Cumhurbaşkanı Recep Tayip Erdoğan’ın kente gelişinden kaynaklı izin verilmedi. Açıklama İHD Batman Şubesin de yapıldı. Açıklamaya HDP Batman İl Örgütü, MEBYA-DER, kayıp yakınları ile İHD üye ve yöneticileri katıldı. Burada konuşan yöneticisi Mahfuz Akgül, kayıp yakınları ve hak savunucuları olarak 502 haftadır kayıpların akıbetini sorduklarını belirterek, “Bizler; çocuklarımızın, eşlerimizin, kardeşlerimizin akıbetini öğrenmek için adalet istiyoruz; ölülerimizin yasını tutabilmek için, onları insan onuruna yakışır bir şekilde ve usulünce defnedebilmek için adalet istiyoruz. Faili meçhul cinayetlerin faillerinin yargı önüne çıkarılarak cezalandırılmasını ve kayıplarımızın akıbetinin açıklanmasını istiyoruz” dedi.

‘İnfaz emrini verenler ve infazın tetikçilerinin hala yargı önüne çıkarılmadı!‘

Akgül bu hafta 28 Ağustos 1994 tarihinde Batman’ın Kozluk ilçesinde katledilen Mehmet Emin ÇELİK’in akıbetini sormak için toplandıklarını dile getirerek Çelik’in infaz emrini verenler ve infazın tetikçilerinin hala yargı önüne çıkarılmadığını, İnfaz emrini verenler ve infazın tetikçilerinin yargı önünde hesap vermediğini vurguladı.

Akgül Çelik’in katledilme hikayesini şu şekilde aktardı: “30 Ağustos 1994 tarihli Özgür Ülke Gazetesinde yer alan haber ve İHD Diyarbakır Şubesi arşiv çalışmalarından edinilen bilgilere göre;

Batman ili Kozluk ilçesinde ikamet eden Mehmet Emin Çelik ve Mehdi Çelik, Yeni mahallede bulunan akrabaları Muzaffer Durmaz’ın evine misafirliğe giderler. Gece saat 23.30’da eve gelen özel Harekat Timleri ‘ifadesi vermesi gerektiği’ gerekçesiyle Mehmet Emin Çelik ve Mehdi Çelik’i misafir bulundukları evden dışarı çıkarır. Yaklaşık 15 metre uzaklaştırıldıktan sonra Mehmet Emin Çelik, uzun namlulu silahlarla taranarak öldürülür. Mehdi Çelik ise karanlık olması sebebiyle kaçarak kurtulmayı başarır.

‘İfadeleriniz var deyip evden çıkarıldı’

Olay ilişkin bir görgü tanığının anlatımları ise şöyle: “Olaydan kısa bir süre önce Muzaffer Durmaz’ın evine, evin önünde bulunun askeri bir panzerin geçişinden yaklaşık on dakika sonra Özel Hareket giyimli iki kişi gelir. Kendilerini asker olarak tanıtır. Sonra evdekilerin kimliklerini göstermelerini isterler. Kimliklerin gösterilmesi ardından, evde misafir bulunan Mehmet Emin ve Mehdi Çelik, ifadeleriniz var deyip evden çıkarıldı. Kısa bir süre sonra silah sesleri geldi. Olay yerine gittik. Mehmet Emin kanlar içindeydi ve yaşamını yitirmişti. Olay yeri boş kovanlarla doluydu. Her ne hikmetse Kozluk Kaymakamı Ali Hikmet Şen, Savcıyla birlikte olay yerine geldi. Bir gün sonra Cenaze Hastane morgundan alındıktan sonra, 3 bin kişilik bir kitleyle Kozluk mezarlığında defin edildi. Defin sırasında yol kenarlarına ve mahalle aralarında panzerler yerleştirildi. Konuyla ilgili Kaymakamla yapılan görüşmede “olay olur olmaz nasıl oldu da Savcıyla birlikte olay yerine geldikleri” sorulunca ‘ben İlçe Kaymakamıyım, oraya gelmem benim görevim’ dedi. Ancak halk, bu olayın planlanmasında, savcı ve Kaymakamın da bilgisi dahilinde gerçekleştiği ve yapılanın bir infaz olduğunu söylüyorlardı. İnfazla ilgili kaymakam bilgi vermekten kaçındı.”