12 Baro başkanına ‘Rojava bildirisi’ fezlekesi

12 Baro başkanına ‘Rojava bildirisi’ fezlekesi
Yayınlama: 26.01.2023

TSK’nin Suriye ve Irak’a yönelik hava saldırılarına karşı ortak bildiri yayınlayan 12 baro başkanı hakkında fezleke hazırlandı. Diyarbakır Baro Başkanı Nahit Eren, “Açıklama bir barış davetiydi ama soruşturmaya konu edindi” tepkisini gösterdi.

Türkiye’nin İstiklal Caddesi saldırısı sonrasında Irak ve Suriye’ye düzenlediği hava saldırılarına karşı “Her koşulda barışı savunmalıyız” başlıklı ortak bildiri yayımlayan 12 baro başkanı hakkında fezleke hazırlandı. Baro başkanlarına “devleti aşağılama” suçlaması yöneltilirken, hakkında fezleke hazırlanan isimlerden Diyarbakır Baro Başkanı Nahit Eren “Açıklama bir barış davetiydi, ama soruşturmaya konu edindi. Açıklamada, ‘Türk milletini, Türkiye Cumhuriyeti devletini, devletin kurum ve organlarını aşağılamaya’ dair tek bir ifade yok” dedi.

Ağrı, Batman, Bingöl, Diyarbakır, Dersim, Hakkari, Mardin, Muş, Siirt, Urfa, Şırnak ve Van Baro başkanları, Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın Suriye’ye yeni kara harekâtı verdiği bir dönemde ve “Pençe Kılıç Hava Harekatı” adı verilen hava saldırılarının ertesi gününde, 20 Kasım 2022 günü “Her koşulda barışı savunmalıyız” başlığıyla ortak bir yazılı açıklama paylaşmıştı. Açıklamada, “Bugün ihtiyacımız olan şey; Kürtlerin yoğun yaşadığı alanlara askeri operasyonlar düzenlemek suretiyle sorunu derinleştirmek değil, toplumun her kesimiyle barışmaktır” deniliyordu.

İNCELEME ‘İSİMSİZ İHBAR’ ÜZERİNE BAŞLATILDI

Bu açıklama gerekçe gösterilerek hazırlanan fezlekenin soruşturmaya dönüştürülmesi için Adalet Bakanlığı’nın izni bekleniyor. MA’nın haberine göre, söz konusu inceleme “isimsiz bir kişiden gelen ihbar üzerine” başlatıldı.

İnceleme tutanağında, “12 baronun ortak basın açıklaması içeriği incelendiğinde Türk Silahlı Kuvvetlerinin operasyon yaptığı PKK/YPG’nin saldırılarından bahsedilmediği gibi örgütün bulunduğu bölgelerin güvenli olarak nitelendirilerek PKK/YPG’nin legal olarak görüldüğü, TSK’nın operasyonlarının meşru olduğu ve İstanbul ilindeki terör saldırısı sonrası gerçekleştiğinden bahsedilmediği” ifadeleri yer aldı.

Tutanakta, “açıklamanın içeriğinde her ne kadar barış vurgusu yapıldığı görülse de örgüte müzahir haber sitelerinde, örgütün ‘TSK’nın sivilleri öldürdüğü, kimyasal silah kullandığı vb. propagandalarına uygun şekilde yapıldığı ve Devletin terörle mücadele konusunda itibarsızlaştırılmaya çalışıldığı” değerlendirmesi yapıldı.

DOSYALARI GÖNDERİLDİ

Diyarbakır Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından tamamlanan inceleme sonucu Diyarbakır Barosu Başkanı Nahit Eren, Ağrı Barosu Başkanı Serdar Günakın, Batman Barosu Başkanı Erkan Şenses, Bingöl Barosu Başkanı Ömer Faruk Hülakü, Dersim Barosu Başkanı Fatma Kalsen, Hakkari Barosu Başkanı Ergün Canan, Mardin Barosu Başkanı İsmail Elik, Muş Barosu Başkanı Kadir Karaçelik, Siirt Barosu Başkanı Muhammed Alptekin, Şanlıurfa Barosu Başkanı Abdullah Öncel, Şırnak Barosu Başkanı Rojhat Dilsiz ve Van Barosu Başkanı Sinan Özaraz hakkında görevsizlik kararı vererek, dosyalarının ikamet ettikleri illerin başsavcılıklarına gönderdi.

BAKANLIĞIN İZNİ BEKLENİYOR

Hazırlanan fezlekelere ilişkin ilgili başsavcılıklar, Avukatlık Kanunu’nda “avukatlar hakkında başlatılan soruşturmalarda, Adalet Bakanlığının izninin olması” düzenlemesi nedeniyle Adalet Bakanlığında 12 baro başkanı hakkında soruşturma izni istedi. Henüz talebe yanıt vermeyen Adalet Bakanlığı’nın önümüzdeki günlerde talebi yanıtlaması bekleniyor

‘AŞAĞILAMAYA DAİR TEK BİR İFADE YOK’

Diyarbakır Baro Başkanı Nahit Eren, göreve geldiğinden beri altı defa “Türk milletini, Türkiye Cumhuriyeti devletini, devletin kurum ve organlarını aşağılama” suçlamasıyla hakkında dava açıldığını, bu davalarının 2’sinin beraatla sonuçlandığını 4’nün ise devam ettiğini kaydetti. Eren, Bölge barolarının insan haklarına yönelik verdiği mücadele nedeniyle her dönem yargı tacizine maruz kaldığını belirterek, “Açıklama bir barış davetiydi, ama soruşturmaya konu edindi. Açıklamada, ‘Türk milletini, Türkiye Cumhuriyeti devletini, devletin kurum ve organlarını aşağılamaya’ dair tek bir ifade yok” dedi. (MA)