HDP Grup Başkanvekili Meral Danış Beştaş, Hakkari’de öldürülen Şerali Dereli’nin “kaçakçı” olduğunu ve dur ihtarına uymadığı için öldürüldüğünü ileri süren AKP’li Cahit Özkan’a tepki göstererek, “Canice öldürülen bir Kürt’ün, bir köylünün, bir insanın arkasından ‘kaçakçılık suçu vardı’ demeye utanmıyor musunuz? Ayıptır, ayıp” dedi.

Halkların Demokratik Partisi (HDP) Grup Başkanvekili Meral Danış Beştaş, Meclis Genel Kurulu’nda, Hakkari’nin Yüksekova ilçesine bağlı Esendere Beldesi Avyan (Duranlar) köyünde 29 Ekim tarihinde Şerali Dereli’nin askerlerce açılan ateş sonucu öldürülmesini gündeme getirdi.

Beştaş, Şerali Dereli’nin atıyla birlikte asker kurşunuyla öldürüldüğünü söyleyerek, “Olayda incelemeye giden yakınları darp edildiler ve ‘Sizin bu köyü başınıza yıkacağız’ sözleriyle tehdit edildiler ve ‘Türklüğün gücünü size göstereceğiz’ diye tehdit edildiklerine dair bugün de medyada çok yaygın bir haber var, kendileriyle de görüştü arkadaşlarımız. Şimdi, oradaki komutan açıkça şunu söylemiş: ‘Türk’ün gücünü göreceksiniz’. Bu konuda oldubitti şeklinde, kapatın şeklinde bir söylemle bir cinayeti kapatmaya çalışıyor” dedi.

‘KÜRT COĞRAFYASI İNSANSIZLAŞTIRILMAK İSTENİYOR’

Beştaş, bu durumun sistematik bir hal aldığını ve her gün insanların yaşamını kaybettiğini belirterek, sözlerini şöyle sürdürdü: “Hakikaten ‘Türk’ün gücü’ denilen, resmî üniformalıların sivilleri katletmesi midir? Van’da insanları linç ettiren, helikopterden atan, Şerali Dereli’yi katleden, sınır ticareti yapan 22 yaşındaki İran Kürtlerinden Misleh Kasimi’yi de aynı şekilde öldürdüler. Bu saldırılar tesadüf değildir, istisnai saldırılar değildir; bunlar vahşettir, cinayettir ve katliamdır. Kürtlerin öldürülmelerine, katledilmelerine yönelik cezasızlık politikası bu cinayetleri teşvik etmektedir. Bu saldırılar aynı zamanda Kürdistan coğrafyasını insansızlaştırma girişimleridir. Zaten süreklileşmiş operasyonlardan ve zorunlu göçten dolayı Kürt kentlerinin kırsal alanları neredeyse tamamen boşaltılmıştır.”

‘CİNAYET AYDINLATILSIN’

Dereli cinayetinin aydınlatılması gerektiğini vurgulayan Beştaş, parlamentoya bu konuda sorumluluk düştüğünü belirtti. Beştaş,  “Son dönemde köydeki tarlalarında, bahçelerinde çalışan yaşlı insanlara yönelik gerçekleşen bu vahşi cinayetler Kürtleri korkutmaya ve göç ettirmeye yönelik bir politika olarak hayata geçmektedir ve maalesef AKP ve MHP koalisyonunun Kürt düşmanı politikaları burada da yürürlüğünü sürdürmektedir” dedi.

AKP’Lİ ÖZKAN: DUR İHTARINA UYMADI

Beştaş’ın konuşması sonrası söz alan AKP Grup Başkanvekili Cahit Özkan, Şerali Dereli’nin “dur” ihtarına uymadığı gerekçesiyle öldürüldüğünü ileri sürerek, şunları söyledi: “Şerali Dereli’nin hakkında ne olup ne bitmiş ben de bunları sizlerle paylaşmak  istiyorum. Her şeyden önce, bahsi geçen bölge İran’a yaklaşık 7 kilometre mesafede bulunan, aynı zamanda PKK/KCK terör örgütü tarafından geçiş güzergâhı olarak kullanılan Akpınar köyü Goligeri mevki… Beraberindeki atlarla birlikte arazide karşılaşılan atlı şahıs kaçakçılık ekipleri tarafından takip edilmiş ve ‘Dur’ ihtarına hiçbir yanıt verilmemiş; bu noktada müdahale edilip ilgili şahsın hayatını kaybettiği görülmüştür.”

Dereli hakkında soruşturma ve kovuşturmaların olduğunu ileri süren Özkan, Dereli’nin “kaçakçı” olduğunu ileri sürdü.

BEŞTAŞ: UTANIN!

Genel Kurul’da tansiyon yükselirken, HDP’li Beştaş söz alarak Özkan’a şu yanıtı verdi: “Doğrusu, bu demagojiyi ve ikiyüzlülüğü artık midem kaldırmıyor. Bu, yargısız katledilen bir Kürt köylüsünün katlinin aklanmasıdır; bu, katliamı aklamaktır. Atıyla birlikte öldürülen Şerali Dereli 60 yaşındaydı diyorum. Bu, faili meçhulü, yargısız infazı aklamak dilidir. Aynı dille aslında ‘İyi ki öldürüldü’ deniyor. ‘kaçakçıydı.’ diyor. Hakkında soruşturma vardı. Canice öldürülen bir Kürt’ün, bir köylünün, bir insanın arkasından ‘Kaçakçılık suçu vardı.’ demeye utanmıyor musunuz? Ayıptır, ayıp!”