HDP’li Gergerlioğlu: Cuma akşamı 22.00’de sokağa çıkma yasağı ilan ediliyor, en az 250 bin kişi sokaklara dökülüyor, virüs bayram ediyor!

HDP’li Gergerlioğlu: Cuma akşamı 22.00’de sokağa çıkma yasağı ilan ediliyor, en az 250 bin kişi sokaklara dökülüyor, virüs bayram ediyor!
Yayınlama: 14.04.2020

HDP Kocaeli Milletvekili Üyesi Ömer Faruk Gergerlioğlu Cuma Akşam Saat 22.00 de Sokağa Çıkma Yasağının İlan Edilmesiyle İlgili CHP Araştırma Önergesi Üzerinde TBMM Genel Kurulda Konuştu.

Meclis genel kurulunda konuşan Halkların Demokratik Partisi (HDP) Kocaeli Milletvekili Ömer Faruk Gergerlioğlu Cuma akşamı saat 22.00’de ilan edilen iki günlük sokağa çıkma yasağının ardından vaka sayılarında patlama yaşanacağını söyledi.

HDP’li Gergerlioğlu’nun TBMM genel kurulundaki konuşması şöyle:

Cuma akşamı 22.00’de sokağa çıkma yasağı ilan ediliyor, en az 250 bin kişi sokaklara dökülüyor, virüs bayram ediyor!

Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; bu skandal Bakanın ve iktidarın ne ilk ne son skandalı, sabıkası ve vukuatıdır. Bakın, cuma akşamı 22.00’de sokağa çıkma yasağı ilan ediliyor, en az 250 bin kişi sokaklara dökülüyor, virüs bayram ediyor. Sonrasında salgın müthiş bir şekilde artacak bu çok açık ve net belli. Cuma akşamı “Cumhurbaşkanının emriyle ben bunu yaptım.” diyor, cumartesi günü “Ben Bakan olarak yaptım.” diyor, pazar günü istifa ediyor ondan sonra istifası kabul edilmiyor. Tam bir karmaşa, bu karmaşayı her zaman yaşattılar, bütün işleri karmaşa. Bakın, öncesinde de umreden gelenler, hesap kitap edilmeden umreye gönderilenlerin geri gelmesiyle gece yarısı öğrenci yurtları boşaltıldı, büyük bir karmaşa yaşatıldı.

4 Martta Pazarkule Sınır Kapısına sürdükleri Mültecilerle virüs daha hızlı yayıldı! Bu insanlık ihanetidir!

Ondan öncesinde, bakın, belki Mecliste çoğu vekilin bilmediği bir başka büyük skandalı size açıklayayım: Göç ve Uyum Alt Komisyonu üyesiyim ve 4 Martta Pazarkule Sınır Kapısı’ndaydık vekil arkadaşlarımızla. Yüz binlerce kişinin nasıl sınıra sürüldüğünü, bir koz ve şantaj olarak sürüldüğünü hepimiz çok iyi biliyoruz. Biz gittik, orada on binlerce insanın sersefil bir şekilde yaşadığını gördük, perişan bir hâldeydiler. Bunu eleştirdik, bir şantaj ve koz olduğunu söyledik ama şu anda şunu çok iyi anlıyoruz ki: 11 Martta ilk vakalar açıklandı. Demek ki 4 Martta o bölgede salgın için çok uygun bir ortam vardı, yüz binlerce kişi İstanbul’dan Edirne’ye, Ege’ye bir hareketlilik hâlindeydi. Bu, gerçekten inanılmaz bir insanlık ihanetidir, başka bir şey değildir arkadaşlar.

Cumadan sonra vaka patlaması yaşanacak.

Bakın, şu anda da ne olacak? Cumadan sonra, 10 Nisandan sonra, on dört gün sonra vaka patlaması yaşanacak. Bu böyledir. Bir doktor olarak bunu çok net bir şekilde söyleyeyim çünkü 250 bin kişinin çok yakın temasla birlikte olduğu bir andan sonra yaşanacak çok net bir şekilde bellidir.

Trump gibi bir liderle kötü yönetimde yarışıyor Sayın Erdoğan.

Bakın, baştan beri krize çok kötü bir giriş yapıldı ve test sayıları yeterli değildi, hazırlıksız yakalanıldı. Üç dört ay önce Çin’de başlayan salgının geleceğini tahmin etmediler. Şu anda İtalya ve İspanya gibi kötü ülkeleri bile yüzde 15’lik vaka artış hızımızla geçmiş durumdayız, ABD’yle yarışıyoruz. Trump gibi bir liderle kötü yönetimde yarışıyor Sayın Erdoğan.
    

Paralar savaşa gitti, saraya gitti ve alınması gereken tedbirler alınmadı! İçişleri Bakanlığı ve iktidar tel tel dökülmektedir.

Şu anda niye bu hâldeyiz? Çünkü baştan alınması gereken tedbirler ekonomik kaygılardan dolayı alınmadı. Ne oldu? İşte, paralar savaşa gitti, saraya gitti ve alınması gereken tedbirler alınmadı arkadaşlar.Bunun faturasını şu anda maalesef, bu millet ödeyecek. Bu çok ağır bir vebaldir arkadaşlar. Büyük bir acemilik ve amatörlük yaşanmıştır. İçişleri Bakanlığı ve iktidar tel tel dökülmektedir. Vaka artış hızı ve ölüm hızı maalesef, hızla artmaktadır.

Cezaevleri hâlen boşaltılmıyor. Kitlesel ölümler olabilir! Bu bir Bilim Kurulu mu yoksa tek adam kurulu mu?

Dün de söyledim, bu salgının en azından üç ay boyunca devam edeceğini bilim insanları söylüyor ama bakıyorsunuz -kaç gündür konuşuyoruz- cezaevleri hâlen boşaltılmıyor. “Kitlesel ölümler olabilir.” diyoruz ama yine burnunuzun dikine gidiyorsunuz, bilimi dinlemiyorsunuz, muhalefeti dinlemiyorsunuz. Bir Bilim Kurulu var, o Bilim Kurulu, kendisi dinlenmediği için “İstifa edeceğim.” diyor, son anda durduruluyor, bunları hep biliyoruz. Biz soruyoruz: “Bu bir Bilim Kurulu mu yoksa tek adam kurulu mu?” Bunun cevabını versinler. Bilim Kurulu mu var memlekette, tek adam kurulu mu var? Bu skandalların cevabını millete vermek zorundasınız.

Bir Yorum Yazın

Ziyaretçi Yorumları - 0 Yorum

Henüz yorum yapılmamış.