HDP’li Güzel, 1995’te Çukurca’da Zorla Kaybedilen Hacı Ahmet Er’in akibetini Soylu’ya sordu

HDP’li Güzel, 1995’te Çukurca’da Zorla Kaybedilen Hacı Ahmet Er’in akibetini Soylu’ya sordu
Yayınlama: 22.06.2020

HDP Diyarbakır Milletvekili Semra Güzel, 15 Ağustos 1995 yılında Hakkari Çukurca ilçesi Kavşak köyünde askerler tarafından gözaltına alınan ve sonrasında kendisinden haber alınamayan Hacı Ahmet Er’in akibetini İçişleri bakanı Süleyman Soylu’ya sordu.

HDP’li Semra Güzel’in soru önergesi şöyle:

1990’lı yıllar boyunca binlerce insan zorla kaybedildi. Evlerinden, iş yerlerinden çıkarken, sokakta yürürken, seyahat ederken, birden bire ortadan kaybolan ve bir daha haber alınamayan bu kişilerin bulunması için yıllardır aileleri başta olmak üzere birçok insan hakları aktivisti mücadele yürütmektedir. Türkiye’de bu mücadelenin en görünür yüzü yıllardır çocuklarını, eşlerini, sevdiklerini arayan Cumartesi Anneleri/Cumartesi İnsanlarıdır. 27 Mayıs 1995’ten bu yana tanıdıklarını arayan Cumartesi Anneleri/İnsanları her Cumartesi Galatasaray Meydanı’nda oturmakta ve zorla kaybedilen kimselerin akıbetini sormaktadır. Bununla beraber her hafta Cumartesi Diyarbakır İnsan Hakları Derneği’nde (İHD) de Diyarbakır Kayıp Yakınları, yakınlarının akıbetini sormaya ve onları aramaya devam etmektedir.

1990’lı yıllar boyunca Türkiye’de 17 bine yakın insan zorla kaybettirilmiş, kendilerinden bir daha haber alınamamıştır. Bu konuya dair ailelerin ve insan hakları aktivistlerinin de çağrılarına rağmen Tükiye “Bütün Kişilerin Zorla Kaybedilmeden Korunmasına Dair Uluslararası Sözleşme” isimli sözleşmeyi imzalamamış, zorla kaybedilenlerin akıbeti açığa çıkarılmamıştır. Her hafta cumartesi günü kayıpların akıbetini soran Kayıp Yakınları 20.06.2020 tarihinde Diyarbakır İHD Şubesinde 15 Ağustos 1995 yılında Hakkari Çukurca ilçesi Kavşak köyünde askerler tarafından gözaltına alınan ve sonrasında kendisinden haber alınamayan Hacı Ahmet Er’in akıbetini sordu. Çukurca’nın Kurudere köyünde ikamet eden Er ailesinin anlatımlarına göre köylerinde çatışma çıkmasının ardından askerler tarafından köyün boşaltılması emri gelir ve Hacı Ahmet Er’in oğlu Adnan Er katır bulabilmek için Kavşak köyüne gider. İki köy arasında silah seslerinin duyulması sonucu Hacı Ahmet Er ve kardeşi Hacı Mirat Er, Adnan Er’i bulmaya gider. Bu esnada iki kardeş gözaltına alınır ve Işıklı Köyü Karakoluna götürülür. Ağır işkenceler sonrası kardeş Hacı Mirat Er serbest bırakılırken Hacı Ahmet Er bırakılmaz. Ailenin Hacı Ahmet Er’in nerede olduğuna dair açtığı davalar sonuçsuz kalır. Hacı Ahmet Er’in akıbeti hala bilinmiyor.

Bu Bağlamda;

  1. Türkiye, Birleşmiş Milletler’in insan hakları çerçevesinde oluşturduğu “Bütün Kişilerin Zorla Kaybedilmeden Korunmasına Dair Uluslararası Sözleşme”yi neden imzalamamaktadır?
  2. Yaklaşık 17 bin kişinin zorla kaybettirildiği Türkiye’de kaybedilenlerin akıbetinin açığa çıkarılması için neden adımlar atılmamaktadır? Bu kişilerin bulunması için şimdiye kadar yapılan çalışmalar nelerdir?
  3. Hacı Ahmet Er’e ne olmuştur? Kardeşi serbest bırakılırken kendisinin serbest bırakılmamasının karakol kayıtlarında var olan gerekçesi nedir?
  4. Hacı Ahmet Er’in bulunması için Çukurca Karakolu ve Işıklar Köyü Karakolunda bulunan resmi kayıtlara ve arşiv kayıtlarına bakılmış mıdır? 1995 yılında bu karakollarda görevli olan ve Er’i gözaltına alan askerlerin ifadelerine başvurulmuş mudur?

Bir Yorum Yazın

Ziyaretçi Yorumları - 0 Yorum

Henüz yorum yapılmamış.