HDP’li Uca: Kürtlere direniş dışında bir yol bırakmadılar

Kürt halkına karşı düşman politikasının devreye sokulduğunu ifade eden Feleknas, 2016 sürecindeki kayyım atamalarını hatırlattı.

HDP’li Uca: Kürtlere direniş dışında bir yol bırakmadılar
Yayınlama: 08.06.2020

HDP Batman Milletvekili Feleknas Uca Kürt diline ve kültürüne yönelik saldırıları değerlendirerek, “Onlar yok etmeye çalışsa da Kürt Halkı direnmeye devam edecektir. Kürtlere direniş dışında bir yol bırakmadılar. Bu söylem tam da bugün içindir” dedi.

Halkların Demokratik Partisi (HDP) bünyesinde olan Siirt Belediyesi’ne atanan kayyım ilk faaliyet olarak Celadet Elî Bedirxan Kütüphanesi’ni yıkarken, Ankara’da Barış Çakan ise Kürtçe müzik dinlediği gerekçesiyle saldırıya uğrayarak, katledildi. HDP Batman Milletvekili Feleknas Uca, Kürt diline ve kültürüne yönelik saldırıları değerlendirdi.

‘Barış sadece Kürtçe şarkı söylediği için katledildi’

Kürt halkına karşı düşman politikasının devreye sokulduğunu ifade eden Feleknas, 2016 sürecindeki kayyım atamalarını hatırlattı. Feleknas, “Roboski anıtını yıktılar, mezarlıkları yıktılar. Yine son olarak da Siirt’e atanan kayyım Celadet Ali Bedirxan adını taşıyan kütüphaneyi yıktı. Bununla bize, Kürt tarihini, kimliğini, varlığını yasakladıklarının mesajını vermek istiyorlar. Türkiye kuruluşundan bu yana her zaman ‘Tek dil, tek ulus’ diyor. Türkiye, kuruluşundan beri, Kürtlere karşı düşmanlığını sergiliyor. Bugün de halkın iradesiyle seçilmiş belediyeleri gasp ediyor ve gasp ettikten sonra da Kürt halkının tüm değerlerine el atıyor. Barış sadece Kürtçe şarkı söylediği için katledildi” sözlerine yer verdi.

‘Kürtlere karşı topyekûn bir düşmanlık’

Dilinden, kültüründen ötürü tutuklu olan binlerce tutsağa yönelik yürütülen politikanın Kürt düşmanı politikalardan bağımsız ele alınamayacağını söyleyen Feleknas, mezarlıklara dönük saldırıların, bir anneye çocuğunun kemiklerinin PTT ile gönderilmesinin, topyekûn düşmanlığın göstergesi olduğunun altını çizdi. Ülkeye artık büyük bir düşmanlık ve ırkçılığı yayıldığına dikkat çeken Feleknas, “AKP ve MHP’nin faşist zihniyetli ittifakı, toplumu ayrıştırmak, Kürtleri iradesiz kılmak ve ellerindeki tüm hakları almak istiyor. O yüzden de özellikle kayyım atanan bölgelerde, halka düşmanca yaklaşılıyor. Yapılmak istenen kütüphane yıkımıyla sınırlı değil. Dilimizi yasaklamak, ortadan kaldırmak istiyorlar. Tüm Türkiye’de yok etme siyaseti başlatmış olduğunu söyleyebiliriz. Bir yandan halkın iradesini gasp ediyor, bir yandan Kürt kültürüne ait ne varsa yok etmek istiyor” ifadelerini kullandı.

‘Kardeş kardeşi katletmez’

Feleknas, mecliste söylediği “jin, jiyan, azad” sloganının meclis tutanaklarını “xxx bilinmeyen bir dil” olarak geçtiğini hatırlatarak, “‘Kürtler bizim kardeşlerimizdir, kimse bizi koparamaz’ diyorlar. Eğer ki Kürtler sizin kardeşinizse, Diyarbakır emniyetinde bir Kürt genci neden bu kadar büyük bir işkence görüyor? Eğer kardeşsek, bir anneye çocuğunun kemikleri neden kargo ile gönderiliyor? Eğer kardeşsek neden yüzlerce kemik mezarlıklardan çıkarılarak üst üste yola gömülüyor? Eğer kardeşsek neden mecliste Kürtçe de resmi dil değil? Eğer kardeşsek neden belediyelere kayyım atanıyor? Eğer kardeşsek neden mezar taşlarımız yıkılıyor? Bunlar kardeşlik değil, eğer kardeş olsaydık Kürt Halkı üzerinde bu kirli siyaset yürütülmezdi. Kardeş kardeşi katletmez” diye vurguladı.

‘Nasıl ki dilimiz varlığımızsa geçmişimiz de geleceğimizdir’

Kirli savaş politikalarına karşı direnmekten başka yollarının olmadığının altını çizen Feleknas, yıkılan kütüphanelere karşı her evin kütüphaneye dönüştürülmesi gerektiğini söyledi. Feleknas, bu ülkede yalnızca Türklerin değil, Kürtlerin, Arapların, Süryanilerin, Ezîdîlerin ve daha birçok dilin, inancın, kültürün yaşadığını vurguladı. “Nasıl ki dilimiz varlığımızsa, geçmişimiz de geleceğimizdir” diyen Feleknas, “Finlandiyalı bir filozof, ‘dilim canımdan bir parça gibidir’ der. Bizim de dilimiz, kültürümüz varlığımızdır” diye belirtti.

‘Kürt halkı direnmeye devam edecek’

Feleknas son olarak AKP’ye oy veren Kürtlere seslenerek şunları söyledi; “Acaba Kürtçe şarkı söylediği için katledilen Barış’ı duyduğunuzda ne hissettiniz? AKP vekilleri, Diyarbakır emniyetinde, işkence gören gencin görüntülerini gördüklerinde ne hissettiler? Mecliste ’Kürt yoktur’ denildiğinde, o mecliste AKP sıralarında nasıl oturabiliyorlar. Eğer AKP sıralarında oturan bir vekil, çocuğunun kemikleri kargo ile annesine gönderilen fotoğrafı görüp bir şey hissetmiyorsa insanlık sorunu var demektir. Kürtlerin kırmızı çizgisi olan mezarlık ve cenazeler de yıkılıyor. Onlar yok etmeye çalışsa da Kürt Halkı direnmeye devam edecektir. Musa Anter ‘Kürtlere direniş dışında bir yol bırakmadılar. Yaşamın diğer adı direniştir’ diyor. Bu söylem tam da bugün içindir. Tek bir Kürt kalana kadar, dilimizi, kültürümüzü yok etmeye çalışan zihniyete karşı direnişimizi büyüteceğiz.”

Bir Yorum Yazın

Ziyaretçi Yorumları - 0 Yorum

Henüz yorum yapılmamış.