İntihar ettiği söylenen askerin ailesinden suç duyurusu: Vücudunda darp, ellerinde ip izi var

İntihar ettiği söylenen askerin ailesinden suç duyurusu: Vücudunda darp, ellerinde ip izi var
Yayınlama: 08.06.2020

Kars Kağızmanlı olan 23 yaşındaki Mustafa Araz, Kırklareli Babaeski’deki 1’nci Zırhlı Tugay Komutanlığında üç aylık askerdi. 12 Mayıs’ta baba Hasan Araz’ı telefonla arayan Mustafa Araz’ın bölük subayı, “Oğlun hastaneden kaçtı. Bu gün hiç aradı mı, hiç görüştünüz mü’ diye soruyor.  Baba Araz ise oğlunun o gün için aramadığını söylüyor. Aynı gün yaklaşık 4 saat sonra tekrar baba Araz’ı arayan bölük subayı, “Oğlunuzu metruk AVM inşaatında intihar etmiş halde bulduk” diyor.

AJANSLAR HASTANEDE HAYATINI KAYBETTİ ŞEKLİNDE HABER GEÇTİ

Ancak babaya ‘İntihar etti’ denilen Mustafa Araz’ın ölümü ile ilgili 12 Mayıs’ta ajanslar farklı haberler geçti. Haberde, “Mustafa Araz 11 Mayıs 2020 tarihinde gece aniden rahatsızlandı. Babaeski Devlet Hastanesi’ne kaldırılan Araz, 12 Mayıs 2020 tarihinde yapılan tüm müdahalelere rağmen kurtarılamayarak hayatını kaybetti” ifadeleri kullanıldı.

VÜCUDUNDA DARP İZLERİ GÖRÜLÜYOR

Oğlunun öldüğü haberi verilen baba Mayıs’ta baba Hasan Araz birkaç yakını ile birlikte giderek Adli Tıp Kurumu’nda bulunan cenazeyi alıyor. Yakınlarından biri cenazeye baktığında vücudunun her yerine darptan kaynaklı morarma ve ellerinde ip ile bağlanmaktan kaynaklı kesiklerin olduğunu görmesi üzerine aileye haber veriyor. Cenaze Kağızman’a gidince yakınları defin işlemleri sırasında da cenazeye baktığında tüm vücudunun morluk içinde olduğunu görüyorlar.

“BABA SAVCILIĞA GİDİNCE TUGAY KOMUTANI GELDİ”

Artı Gerçek’e konuşan Araz ailesinin avukatı Cesim Parlak, babanın 2 Haziran’da iki avukat ile birlikte Babaeski’ye gittiğini söyledi. Baba Araz ile avukatlarının ilk adresinin dosyaya bakan savcı ile görüşmek olduğunu anlatan Parlak, “iki avukat arkadaş ve baba savcının kapısına gider gitmez, polis ‘Askerin babası geldi’ haberi veriyor. Tugay Komutanı ve askeriye hemen savcının yanına geliyor. Tabi hemen ‘zaten bu bir intihardı’ muhabbeti yapmışlar. Bizimkiler kamera kayıtlarını isteyince de yine çelişkili ifadeler kullanmışlar” dedi.

AVUKATLAR AVM’DE İNCELEMEDE BULUNDU

Babaeski’ye giden avukatların Mustafa Araz’ın intihar ettiği söylenen AVM’ye giderek incelemelerde bulunduğunu ifade eden Parlak, “Güya hastaneden çıkarak gidip intihar ettiği yer… Bizim arkadaşlar orada inceleme yapıyor. Düştü denilen yere bir insanın çıkması imkânsız. Olay yeri incelemede ise tam duvarın dibine paralel yerde olduğu görünüyor. Bir kişi o yükseklikten atlamışsa, en azından 2-3 metre ileriye düşer. Bu çocuk duvara paralel, hemen dibinde yüz üstü düşmüş şekilde kroki çiziliyor” diye anlattı.

“HASTANEYE GİRİŞ GÖRÜNTÜSÜ VAR, SONRASI YOK”

Bölük astsubayının aileye, ‘Mustafa 11 Mayıs’ta rahatsızlandığını söyledi. Bende reviri arayarak ambulansla hastaneye götürülmesini sağladım’ dediğini anlatan Parlak, şunları söyledi: “Astsubay telefonla, ‘Biz hastayı revire götürünce kapıya iyi asker koyduk.  Ertesi gün o askerleri atlatarak gitmiş. Biz onu arayınca 4 saat sonra intihar etmiş bir şekilde bulduk’ diyor. Bizde hastanenin kamera kayıtlarına baktık. Kayıtlarda Mustafa’nın ambulansla hastaneye gelişi var. Tek başına ambulanstan inerek hastaneye giriyor. Daha sonra hangi serviste gittiği, nerede yatırdıkları gerçekten nasıl hastaneye sevk ettikleri, niye hastaneye sevk ettiklerine ilişkin bilgi yok. Askeriyede hastaneye giden herkes bilir, öyle gelişi güzel gidemezsin. Bizde bir birinden kopuk beyanlar üzerine detaylı bir dilekçe vererek, bu askerin revire nasıl müracaat ettiğini, revir kayıtlarının nasıl olduğunu, hastaneye nasıl götürüldüğünü, kamera kayıtlarını, hastaneden çıkış kayıtlarını, intihar ettiği söylenen AVM’nin kamera kayıtlarının toplanmasını istedik. Biz bütün askerlerin ifadelerinin alınmasını, ayrıca askerlerle görüşmeyi istedik. Komutan bizi askerlerle görüştürmedi. Sadece baba astsubayın seçtiği 3-4 askerle Binbaşının nezaretinde görüştürüldü. Baba, çocuklara öğretilmiş vaziyette tek ağızdan konuştuğunu söylüyor. Ama buna rağmen daha ilk ifadesinde 2 arkadaşı intihar edecek birisi olmadığını anlatıyor.

“ÖN OTOPSİ RAPORUNU SAKLIYORLAR”

Bizim arkadaşlar savcılığa müracaat ederek evrakları almak istedi. Polis bizi akşam saat 20’ye kadar bekletti. Savcı daha sonra bize evrakları verdi. Baktık ki evrakların arasında sadece kroki, birkaç ifade var. Ön otopsi raporu yoktu evraklar arasında. Arkadaşlar soruyor, otopsi raporunun olmadığını, geldiği zaman vereceklerini söylemişler. Bunun üstünü örtmek istedikleri için otopsi raporunu saklıyorlar.

“İŞKENCE VE DARP OLDUĞU YÖNDE İZLENİMLERİMİZ VAR”

Biz bunun intihar olmadığını, kesinlikle içinde bir darp ve işkencenin olduğunu, sonradan çocuğun kendinden geçtikten sonra oraya bırakıldığı konusunda biz izlenimimiz var. Olayın meydana geldiği söylenen yerin fiziki koşulları buna uymuyor. Atladı dedikleri yerden atlaması mümkün değil. Olay yerinde çok fazla cam kırıkları var. Oraya düşen bir insanın vücudunda cam izleri çok fazla olması gerekir. Ama yok. Vücuduna çok fazla morarma ve ellerinde ipten kaynaklı kesikler var.

Çocuklarının intihar etmediğini belirten ailesi, Mustafa Araz’nın ölümünü şüpheli görüyor. Aile, Mustafa Araz ölümü ile ilgili savcılığa suç duyurusunda bulunarak, etkin bir soruşturma yürütülmesini istedi.

Bir Yorum Yazın

Ziyaretçi Yorumları - 0 Yorum

Henüz yorum yapılmamış.