MARKSİZMİN BİLİMSEL TEORİ OLARAK BİTTİĞİNİ SÖYLÜYORLAR!

MARKSİZMİN BİLİMSEL TEORİ OLARAK BİTTİĞİNİ SÖYLÜYORLAR!
Yayınlama: 28.06.2020

Bu gün Marksizmi teori olarak,  olarak bittiğini iddialar gün geçtikçe artmış bu konuda tartışmalar olup. Marksizmin bilimsel teori olmadığını söyleyen düşünceler ortada bilinç bulanıklığı yaratmaktalar. 

Bunun tek cevabı var. Oda günümüzde sosyalist sistemin yenilgiye uğramış olması ile, umutlarını yitiren eski sosyalistler, dönekler, komünizmin düşmanlarından başkası değildir. 

Küresel kapitalist sistemin bu teori ve ideolojiye karşı düşmanca propaganda geliştirmesi ile, birlikte malesef üzülerek söylemek gerekirse bu koronun için de kendini eski sosyalist tabiri ile yorumlamak isteyen, söyleyenlerin sözüm ona geçmiş sosyalist döneklerin olması beni şaşırtmadı.

Bununu iki nedeni  vardır; Birincisi :  Marksizmi bilmemek ve günümüz koşullarına göre yorumlamada, Marksizmi iyi kavramış olmamak.

İkincisi ise, küçük burjuva aydınların veya sosyalistlerin, döneme göre kendilerinin yerini belirlemesi güçlü olan kapitalist sistemin olanaklarına göre kendilerini şekillendirmeleri ve ifade etmesi olarak görüyorum.

Küçük burjuva sınıfı konumu gereği kaypak bir sınıftır.

Kim güçlüyse tavrını öyle belirler, yani tavrını güçlüden yana kullanır.  Yani açıkcası güçsüzlere karşı sırtını çevirir sınıf atlamış olarak burjuvazinin safında yerini garantilemiş olurlar.

Bu günde Küresel kapitalist sistem güçlü olduğuna göre elbette (ezilen sınıf) işçi sınıfı ve  emekçi sınıfardır. Sosyalizm mücadelesi; küçük burjuvaziye ve onlara göre bitmiştir.

Bugün; felsefi olarak dünyaya baktığımızda küresel kapitalist sistem içerisinde, her şeyin çürüdüğünü, değerlerin bittiğini görmekteyiz.

Bunu yapan ise; dünyaya ve insanlara kär amacıyla bakan kapitalsit-emperyalist sistemin olduğunu görmekteyiz.

Kapitalizm, artı-değere ve sömürüye dayanan bir sistem olduğuna göre, üretimi insanın ihtiyacına göre değilde, kendi kärına göre üretim yapmaktadır.

Böyle olunca kapitalizm’den insanlık beklemek, insanları düşünmesini beklemek saf bir dille saçmalıktır.

Bugün dünyanın bir çok yerinde kapitalis-emperyalist sistemin, dünyayı tekrar paylaşım savaşları sürmekte, her gün yüzlerce insan bu savaşlar da hayatını kayıp etmektedir.

Yine dünyanın bir çok yerinde susuzluktan, açlıktan, bebeklerin mamasızlıktan, ilaçsızlıktan öldüğü bir dünya yaşarken, hala sınıf mücadelesine, işçilere, emekçilere, komünistlere karşı bir saldırı devam ediyorsa!

Bunun nedenini Düşünmek her insanın, bireyin görevi olmalıdır?

Bunun sebebi ise, başta ezilen sınıfların rehberi  teorisi olan. Marksizmin işçi sınıfına, insanlığın kurtuluşunun sınıfsız, sömürüsüz bir dünyanın geleceğinin kurtuluşunun teorisini yaratan Marksizmi, Komünizmi insanlığa armağan etmesi olmuştur..  

”Engles derki, Marksizm tüm bilimlerin anasıdır” derken ne kadar haklı olduğunu anlamak gerekir.

Şimdi: Kapitalizm dahi, Marks’ın yaratmış olduğu Kapital’den faydalanırken, biz kalkacağız Marksizmi sosyalizmin bilimsel teori değildir. Demek geçmiş dönek sosyalistleremi kaldımı? Demeye devam edeceğiz.

Her zaman biz bu  sapma idelojinin haklı olarak karşısında olacağız, acımasızca eleştireceğiz.

Marksizme sınıf mücadelesine sınıfsız sömürüsüz topluma giden yol olan Komünizmi savunacağız ve geliştirmek için mücadele edeceğiz ve saldırılara karşıda cevap vereceğimizden kimsenin şüphesi olmasın.

Bunun cevabını? yine bizler Marksizmde bulmaya çalışacağız bu doğruyu da daha önceki felsefelerden doğarak, materyalist felsefede bilimselleştiğini unutmayacağız ve Marksizmi, Marksizm norumları içinde araştırarak, geliştirmeye çalışacağız…

”İNSAN NEDİR”? Sorusu, insanların kendi kendilerine cevaplandırmak zorunda oldukları ve hayatlarını ona göre düzenledikleri temel sorundur. Marksizm esas itibariyle bu soruya bir cevap arama girişimdir.

İnsanlar maddi geçim araçlarının toplumsal üretimiyle yeryüzünde ki, öteki hayat biçimlerinden ayrılırlar

İnsanlar maddi geçim araçlarının toplumsal üretimiyle yeryüzündeki öteki hayat biçimlerinden ayrılırlar.

Bunun  doğal önkoşulu insan ellerinin ve beyninin evrimi olmuştur: insanlar bu sayade  doğanın geri kalan kısmından ayrılarak aletleri toplumsal biçimde kullanmaya ve konuşmaya, yani çalışarak hayatlarını kazanmaya başlamışlar ve bu arada hayal ve düşünme yeteneklerini gelişmişlerdir.

Marks’ın hayatı yöneten temel yasa olarak ileri sürdüğü varsayım ki; bugüne kadar ne çürütülebilmiş ne de yerine bütün olaylara daha iyi uyan bir başka bir ideoloji ve teori konula bilmiştir, aksini iddia eden varsa buyursun açıklasın?

1)Toplum halinde yaşayan insanlar üretim ilişkileri ile üretim güçlerini mutlaka uyumlu hale getirmek zorundadırlar.

2) üretim ilişkileri bütün kurumları ve bütün faaliyet ve amaçları koşullandırırlar. Üretim olmadan insanlar insan olarak yaşamazlar ve rahat üretim ilişkileri olmadan başarılı bir biçimde üretimde bulunamazlar.

O halde belirli üretim ğlişkilerinin varlığı tüm  toplumsal hayatın temelidir; ve toplumsal üretimin gelişmesi sürecinde her ne zaman üretim ilşkileri gelişen üretim güçlerine uyumlu olmaktan çıkmışlarsa, yani üretim güçlerinin başarılı bir biçimde kullanılmasını sağlayacak yerde bunlara engel olmaya başlamışlardır..” (Komünizm ve insanlık değerleri MAURİCE CORNFORTH)

Bu günün komünist-devrimcileri  bilimden- Marksizmden uzaklaştıkca kendisinin (Marks’ın)yerine ve üstünde görmeye başlamış durumdalar. Hangi teoriyi? Hangi idelojiye göre ortaya koyduklarını benmi bilmiyorum? Yoksa  benmi duymadım? veya benmi yanıldım?…. Bilmiyorum?

 Felsefi Materyalizm?

Fikirlerin oluştuğu 1844-1845 yıllarından itibaren Marx materyalistti: özellikle I.. Feurbach’ın etkisi altında kalmış olan Marx’ın altında kalmış olan Marx’ın gözünde, Feurbach’ın tek zayıf noktası materyalizminin yeterince tutarlı, mantıki ve geniş kapsamlı olamasıydı. Marx için, Feurbach’ın ”çığır açan”  tarihi önemli, Hegel idealizmiyle bütün köprüleri atmış ve materyalizmin temel ilkesini ortaya koymuş olsaydı.  Materyalist felsefenin doğuşu belki zor olmazdı. ( Karl Markx ve doktirini)

Her felsefenin ve özellikle modern felsefenin büyük temel sorunu, düşüncenin varlık ile ilşkisi sorunudur.

”Egemen sınıfın düşünceleri, her çağda egemen düşüncelerin de, başak bir deyişle, toplumun egemen maddi gücü olan sınıf, egemen manevi güçtür de. Maddi üretim araçlarını elinde bulunduran sınıf, aynı zamanda, zihinsel üretimin araçlarını da denetim altında bulundurur, bunlar o kadar birbirinin içine girmiş durumdadadırlar ki,kendilerine zihinsel üretim araçları verilmeyenlerin düşünceleri de aynı zamanda bu egemen sınıfa bağımlıdır.” Felsefe incelemeleri(K. Marks.F.Engles)

Marksizm geçmiş çağların bilimsel olarak, felsefi olarak incelenmesi ve geliştirerek diyalektik tarihi Materyalizmle bütünleşmesidir. Bunu anlaşılması için, felsefeyi ve tarihi geçirdiği evreleri bilimsel incelenmesi olarak alğılamayız.

Tüm uzun alıntılardan sonra. Marksizmi yadsımak onun bilimsel bir teori olmadığını iddia etmek kadar saçma bir düşünce yoktur.

Bu iddia olsa olsa Marksizm düşmanları olan Kapitalistler ve eski döneklerden ortaya attığı sapma ideolojiden başka bir şey değildir…

”Doğa yasaları yok edilemez. Çeşitli tarihsel koşullara bağımlı olarak, bu yasaların sadece biçimleri değişir” K. Marks

”Doğada her şey,  önü sonu, metafizik süreçle değil, diyelektik süreçle oluşur; doğa, aynı çevre etrafında tek düzen, süresi bir dönüş değildir, gerçek bir tarih yaratıcılığıdır”. (F.Engles: Sosyalizmden Ütopiden bilime dönüşmesidir.

Bu günün bilimsel sosyalizmin bizlerin önüne tarihi süreçleri diyalektik olarak, Marksizm ve bilimsel teori ile buluşturmaları  Komünistler açısından bir kazançtır. Marksist bilimsel teorinin yadsınması veya onu sosyalistlik adına döneklik yapılması kadar kötü bir ihanet olamaz…

Pekiy siz ne koyuyorsunuz Marksizm karşısına?

Marksizmi eleştirmek kolay bir şey, Komünist bilimin alternatifi olarak Marksist bilimsel teorinin karşısına çağımızda sınıfları kurtarmak açısından hangi bilimsel teoriyi sunuyorsunuz?

”Diyalektik, doğanın, insanlık toplumunun ve düşüncesinin genel hareket ve gelişme yasaları biliminden başka bir şey değildir.” (F.Engles Anti-Düring)

Çünkü yaşadığımız süreç bizleri bu Felsefe tartışmasına en çok baş vuracağımız baş ucu kitabımız olarak durmalıdır. Kolay değil biz bir Komünist teorinin ve ideolojinin bunalıklığını ve sınıf mücadelesinin en çok saldırıya uğradığı bir süreci dünyanın ve Türkiye’sinde yaşamaktayız. Bu süreci aşacak kapitalist sistemin karşısında fenomenleri  oluşturan sınıfın kendisi ve komünistler olacaktır..

28.6.2020

Mehmet Özcan

Bir Yorum Yazın

Ziyaretçi Yorumları - 0 Yorum

Henüz yorum yapılmamış.