Yüksekdağ’ın avukatı: Tüm taleplerimiz otomatik olarak reddediliyor

Yüksekdağ’ın avukatı: Tüm taleplerimiz otomatik olarak reddediliyor
Yayınlama: 19.04.2020

‘Dosyaların hakim tarafından incelenip incelenmediğinden dahi emin değiliz, tüm taleplerimiz otomatik olarak reddediliyor.’


HDP eski Eş Genel Başkanı Figen Yüksekdağ için yapılan tahliye taleplerinin incelemeye alınmadan reddedildiğini belirten avukatı Ezgi Güngördü, koronavirüs sürecinde “yaşam hakkı” gözetilmeden başvuruların karara bağlandığını söyledi. 
 
Halkların Demokratik Partisi (HDP) eski Eş Genel Başkanı Figen Yüksekdağ’ın, Kobanê eylemleri nedeniyle tutuklu olduğu dosyayla ilgili 15 Nisan’da Ankara 5. Sulh Ceza Hakimliği’ne yapılan tahliye talepli başvuru, gerekçesiz reddedildi. Avukatlar bu karara dair bir üst mahkemeye itirazda bulundu.
 
İki ayrı dosyadan tutuklu bulunan Yüksekdağ için, 16. Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülen dava dosyasına “yaşam hakkı” talebiyle yapılan tahliye başvurusu, “somut delil” olmadığı gerekçesiyle 30 Mart tarihinde reddedilmişti. Ankara 17. Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülen dava dosyası için ise yapılan itiraz başvurusuna henüz yanıt verilmedi.
 
İTİRAZ BAŞVURULARI
 
Yüksekdağ’ın avukatı Ezgi Güngördü, Ankara 5. Sulh Ceza Mahkemesi’nin kararına ilişkin itiraz da bulunduklarını söyledi. Milletvekilleri hakkında yürütülen yargılamaların usul açısından karmakarışık hale getirildiğini belirten Güngördü, bir yandan tahliye talepli başvuru, diğer yandan aylık “tutukluluk halinin devamı” kararına itirazda bulunduklarını söyledi. Başvurulara yapılan başvuruların reddedilmesine karşı bir üst mahkemeye itiraz başvurusunda bulunduklarını dile getiren Güngördü, “Bunun cevapları geldiğinde bir üst mahkemeye itiraz ediyoruz. Sürekli bir itiraz dilekçesi verme halindeyiz. Daha kendilerini usule uyduramadılar” dedi.
 
OTOMATİK RET KARARI
 
HDP’li siyasetçiler hakkında mahkemelerin otomatik olarak ret kararı verdiklerine dikkati çeken Güngördü, “Dosyaların hakim tarafından incelenip incelenmediğinden dahi emin değiliz, tüm taleplerimiz otomatik olarak reddediliyor” diye belirtti.
 
Yüksekdağ ile HDP eski Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş hakkında verilen kararlarda, mahkemelerin matbu kararlar verdiğini ve tutukluluk devam kararlarında yazılan gerekçelerin dahi aynı olduğuna işaret eden Güngördü, bu kararlarda Ceza Muhakemesi Kanunu (CMK) 100/3 maddesindeki “katalog suç olması, kuvvetli suç şüphesi, istenen cezanın alt ve üst sınırı, adli kontrol şartlarının yetersiz olması…” ifadelerinin yer aldığını ifade etti.
 
Güngördü, ancak bu şartların nasıl ve hangi gerekçelerle sağlandığına dair bir açıklamanın yapılmadığını söyledi. 
 
‘VİCDANEN DOĞRU DEĞİL’
 
Koronavirüs sürecinde dahi “yaşam hakkı” gözetilmeden, dosyanın incelenmeksizin karar verildiğini dile getiren Güngördü, şunları söyledi: “Bakın biz müvekkilimiz için Ankara 16. Ağır Ceza Mahkemesi’ne yaptığımız başvuruda, ‘salgın nedeniyle yaşam hakkı tehlikede’ dedik. Ancak mahkeme heyeti iddialarımızı dahi incelemeden, ‘somut delil yok’ dedi. Bize inanmayabilirsiniz ama sormak istiyorum; acaba mahkeme heyeti cezaevi yönetiminden alınan tedbirlere dair bilgi alamaz mıydı? Mahkeme heyeti, ‘Bakanlıkça alınan tedbirler uygulanıyor mu? Temizlik malzemelerinin durumu nedir? Erişebiliyor mu? Sosyal fiziksel izolasyon sağlanıyor mu?’ bilgisini dahi almadan otomatik olarak ‘kuvvetli suç şüphesi var’ diyerek, reddetti. Böyle bir süreçte, böyle bir karar verilmesi vicdanen doğru değil.” 
 
Güngördü, müvekkili Yüksekdağ hakkında bir kez daha “yaşam hakkı” gerekçesiyle tahliye talebinde bulunacaklarını aktardı. 
 
DOSYALAR HAKKINDA 
 
Yüksekdağ hakkında Ankara 16. Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülen davada, 7 ayrı fezlekenin birleştirilmesinden oluşan 92 sayfalık iddianame kapsamında 30 yıldan 83 yıla kadar hapis cezası isteniyor. Yüksekdağ, Demokratik Toplum Kongresi (DTK) içerisindeki faaliyetleri ve kimi siyasi faaliyetleriyle suçlanıyor. 
 
6-8 Ekim Kobanê eylemleri nedeniyle de tutuklu bulunan Yüksekdağ’a, “Devletin birliğini ve bütünlüğünü bozma”, “Bir suçu gizlemek ve ya başka bir suçun delillerini gizlemek ya da yaklanmamak amacıyla öldürme”, “Birden fazla kişiyle birlikte gece vaktinde suç örgütüne yarar sağlamak maksadıyla yapma”, “Cebir tehdit veya hile kullanarak kişiyi hürriyetinden yoksun kılma”, “Bir suçu gizlemek veya başka bir suçun delillerini gizlemek ya da yakalanmamak için öldürmeye teşebbüs” suçlamaları yöneltiliyor.
 
(Mezopotamya Ajansı / Berivan Altan)

Bir Yorum Yazın

Ziyaretçi Yorumları - 0 Yorum

Henüz yorum yapılmamış.