‘Botan’da doğa talanı hırsızlığa dönüştü’

‘Botan’da doğa talanı hırsızlığa dönüştü’
Yayınlama: 15.09.2023

ŞIRNAK – Botan’da doğa talanın hırsızlığa dönüştüğünü belirten HDP Cizreİlçe Eşbaşkanı Mesut Nart, “Bölgede yaşanan doğa kıyımı sadece bir parti sorunu değildir. Birlikte mücadele edilmeli” çağrısında bulundu. 

Şırnak’ın Cudi, Gabar ve Cilênimêja dağları ile Besta Bölgesi’nde 3 yıldır askerlerin gözetiminde korucuların elleriyle yapılan doğa talanı sürüyor. Bugüne kadar yüzbinlerce ağaç kesilirken, resmi kurumlara yapılan itirazlar da sonuçsuz kaldı. Yaşanan kıyımın durdurulması için bugüne kadar 200 aile Şirnex Barosu’na başvurarak, sorumlular hakkında dava açtı. 

Halkların Demokratik Partisi (HDP) Cizre İlçe Eşbaşkanı Mesut Nart, doğa talanına karşı tepkilerin yetersiz olduğunu belirterek, “Botan’da gerçekleşen doğa kıyımının ayda bir kez birkaç kişinin bir araya gelerek yapacağı bir açıklamayla durdurulamayacağı açık” diye belirtti. 

‘TALAN HIRSIZLIĞA DÖNÜŞTÜ’ 

Cudi Dağı’nda maden araması adı altında kazılmadık alan bırakılmadığına dikkat çeken Nart, Besta Bölgesi’nde de ağaç kıyımının iktidarın yandaşlarına rant kapısı olduğunu söyledi. Nart, “Yandaşlarıyla el ele verip, adeta her yeri talan ediyorlar. Durum hırsızlığa dönmüş” ifadelerini kullandı. 

Seçimden sonra iktidarın pervasızlaştığını vurgulayan Nart, “Yaşananlara,  günü birlik çıkar ve menfaatle bakılırsa, 30 yıl sonra çocuklarımız için tehlikeli bir süreç başlayacaktır. Buna karşı sorumlu hissetmeliyiz. Yine bu coğrafyada yapılan barajlar, çıkarılan orman yangınları ve ağaç kıyımıyla birlikte doğanın dengesi alt üst ediliyor. Tüm canlı yaşamına etki ediyor” dedi. 

‘SADECE BİR PARTİ MESELESİ DEĞİL’ 

Bölgede yaşanan doğa kıyımının sadece bir partinin sorunu olmadığını söyleyen Nart, şöyle dedi: “Buna karşı sivil toplum örgütleriyle, kanaat önderleriyle, demokratik dinamiklerle birlikte hareket edilmelidir. Bölgede kesilen her bir ağaç, bizleri nefessiz bırakıyor. Bu açıdan yaklaşmalıyız. Ağaç kıyımına karşı yeterli düzeyde etkinliklerin ve eylemlerin olmamasını hepimiz kendimize sormalıyız. Çocuklarımızı sevmenin ölçüsü, o ağaçlara sahiplenme olmalıdır. Burada yurtseverlik devreye giriyor. Onun ölçüsü de toprağına, suyuna, doğana ve taşına sahip çıkmadır. Çünkü bunlar çocuklarımızın geleceğidir ve geleceğimize sahip çıkmalıyız. Bu sessizliğin başlıca nedenlerinden biri de Kapitalist Modernitenin burjuva anlayışındaki, kendinden başka bir şeyi düşünmeyen, önemli görmeyen ve bencil bir anlayış ön plana çıkmış olmasıdır. Bu anlayış bizim ne kadar toplum ahlakından uzaklaştığını gösteriyor. Parti olarak çıkışımızdan bu yana mücadelemizin asıl amacı toplumsal bir yaşamı savunmaktır.” 

‘SAVAŞ SON BULMALI’ 

“Bölgede çatışmalar devam ettikçe, doğa kıyımı da sürecektir” diyen Nart, şöyle devam etti: “Öncelikle bu savaşın son bulması gerekiyor. Bir açıklama veya bir eylemle bu sorun çözülmez. Yaşanan kıyıma karşı bölgede bilinçli ve planlı bir program olmadığı açık bir şekilde ortadır.  Akbelen’de doğa kıyımına karşı gösterilen hassasiyet ve atılan adımlar, Cudi için atılmıyor. Kurdistan doğası olunca gözleri kapalı, kulakları sağır ve ağızları kapalıdır. Bu Kürt sorunuyla olan yaklaşımla alakalıdır. Doğaya yaklaşım da aynı oluyor.”