Başaran: Yargı toplum vicdanına kulak vermeli

Başaran: Yargı toplum vicdanına kulak vermeli
Yayınlama: 27.08.2020

Halkların Demokratik Partisi Batman Milletvekili ve HDP Kadın sözcüsü Ayşe Acar Başaran, tecavüz zanlısı Musa Orhan’ın serbest bırakılması ve İçişleri bakanının tutumunu Jiyan haber’e değerlendirdi.

Jiyan Haber’den İdris Yayla’ya konuşan Başaran, ‘yargı iktidara göre değil toplum vicdanına göre karar vermeli’ dedi.

ÇOK ACI VE DEHŞET VERİCİ

Başaran, Bu olay gerçekten hepimizin vicdanına yaralayan ve derinden etkileyen bir durumdur. Aynen ilk günkü gibi ailenin büyük bir tepkisi vardı. Ellerinden geldiğince mücadele etmeye de çalışacaklarını belirttiler. Dün de büyük bir toplumsal baskıdan sonra tutuklanan Musa Orhan’ın tutuklanmasının üzerinden bir hafta geçmesinden sonra serbest bırakıldı. Aile bunu öğrendiğinde bir taraftan çok üzgün bir taraftan da çok öfkeliydi. Annenin hayal kırıklığı çok derindi çünkü tutuklanması ile beraber İpek’i ölüme gönderen sürecin adaletle sarılamayacak hissinden bir an olsun kurtulmuşlardı. Galiba bir şey olacak bu kişi yaptığı suçun cezasını çekecek hissiyatını yaşamışlardı. Ama dün bir daha bu meselenin cezasızlık politikasıyla ödüllendirileceği hissi kendilerinde doğdu. Annenin kendisi de ifade etti;’kızım bir daha öldü gibi hissettim sanki o gün yeniden cenazeyi önümde gördüm’. Ayrıca kendisinin de bu çıkmazdan kurtulmak için İpek’le aynı yolu tercih edebileceğini söyledi. Bu çok acı verici ve dehşet verici bir durum. Bir taraftan da çok öfkeliydiler. Bu meselenin takipçisi olmaktan asla vazgeçmeyeceklerini belirtiler. Üzüntünün, hayal kırıklığının ve öfkenin bir arada olduğu ama takip etme kararlılığının da çok net olduğu bir durumla karşı karşıya geldik.

YARGI ERKEK BAKIŞ AÇISINDAN AZADE KARAR VERMEDİ

Bu olayın başından beri yürütülen süreç adil bir şekilde yürütülmedi. Fail’in uzman çavuş olması, devletin zor aygıtı mekanizması içerisinde görevli olması serbest bırakılmasında etkili oldu. İç işleri bakanını ilgilendirmediği halde süreci etkileyen açıklamalarda bulundu. Kadınları terörize edip ve bir taraftan da partimizi hedef gösterdi. Aslında bunu gördükten sonra bizde sürecin üstünün kapatılacağı hissi doğdu. Çünkü İçişleri bakanlığı kendisi bir aklama pozisyona girdi. Bir haftalık süreçte bir süre tepkiler dindikten sonra sanki olay bambaşka olmuş gibi sanki yeni deliller dosyaya girmiş gibi karar verildi. Ayrıca İpek’i suçlayacak bazı beyanların sosyal medya ve basın üzerinde dolaştırarak tahliye edilmesi gerçekleşti. Türkiye’de kadına yönelik şiddet ve taciz konularında zaten adalet yoktu.Bu olayda failin devlet görevlisi olması ve erkek olması failden yana bir tavır takılmasına neden oldu. Devletin tavrı net. Bir erkek ve uzman çavuş bir kadını taciz edebilir, tecavüz edebilir, hürriyetinden yoksun kılabilir ve intihara sürükleyebilir. İçişleri bakanının açıklaması; biz uzman çavuşun yanında olacağız açıklanmasıydı. Yargı eskiden olduğu gibi erkek bakış açısından azade karar vermedi. Devletin devlet bekası anlayışıyla suçluyu koruma hassasiyetinden vazgeçmedi. Meseleleri kapatma konusunda tavrını tekrar gerçekleştirdi.

ÖZGÜR BASIN HAKİKATİ TOPLUMA AKTARIR


90’lı yıllarda olduğu gibi aynı cezasızlık politikası devam ettirildi ve biz kadınlarda bunun takipçisi olacağız, mücadele yürüteceğiz ve failin tekrar tutuklanıp en ağır ceza ile cezalandırılmasını için mücadele edeceğiz. Sizin ve Musa çitil davasını gündemleştirilmesiyle ilgili basın ile ilgili süreç başlatıldı. Mesele şu Türkiye’de artık bir gelenek haline getirilen bir mesele var esas suçlar aklanırken korunurken bu suçu haber yapma özgürlüğü çerçevesinde basının yansıtması hakikati topluma ulaştıran gazetecilere ise tehdit edilerek soruşturma başlatılıyor gözaltına alınıyor.İşte basın yayın organları ile ilgili durdurma cezası veriliyor bu aslında niyetleri ne olduğu ortaya çıkarıyor. Basın emekçileri ve özgür basın hakikatin mücadelesini verir, hakikati topluma aktarır. Basına yansıyan İçişleri bakanının tele1 açıklaması ve Jiyan Haberin yaptığı haberler hakikaten bağımsız değildi hakikati topluma ulaştırmaya yönelik haberlerdi.

TÜRKİYE’DE HUKUK İKTİDARIN ÇIKARLARINA GÖRE KARAR VERİYOR


Aslında hukukun toplumun vicdanına göre şekillenmesi gerekir. Yargı toplumsal vicdana göre karar vermelidir. Hakim kendi vicdanı kanaatini ve toplumun vicdanına göre karar vermelidir. Türkiye’de hukuk iktidarın çıkarlarına göre karar veriyor ve yargı iktidarın durduğu konuma göre karar veriyor. Maalesef ki yüz binlerce insan sosyal medyada tepki göstermesinin ardından tutuklanma gerçekleşti. Kadınlar birçok ilde sokağa çıkıp tepki gösterdi bu kişi suçlu acil bir şekilde yargılanmalı ve cezalandırılmalı maalesef bu çaba sadece 7 gün için demek ki daha fazla tepki göstermemiz gerekiyor.
İdris Yayla/Veysi Atmeca

Bir Yorum Yazın

Ziyaretçi Yorumları - 0 Yorum

Henüz yorum yapılmamış.