Kılıçdaroğlu 6. kez CHP Genel Başkanı seçildi

Kılıçdaroğlu 6. kez CHP Genel Başkanı seçildi
Yayınlama: 25.07.2020

CHP’nin ‘iktidar kurultayı” olarak tanımladığı 37. Olağan Kurultayı bugün toplandı.

İki günlük kurultayın ardından 1357 delege, Genel Başkan ve 60 kişilik Parti Meclisini belirleyecek.

Bilkent Odeon Gösteri Merkezi’nde gerçekleştirilen kurultay için delegeler sabah erken saatlerden itibaren geldi.

Kurultay, pandemi dolayısıyla izleyicisiz ve açık havada gerçekleştiriliyor.

Delegeler 4 bin koltuklu salonda sosyal mesafe kurallarına göre oturuyor. Salonda sadece delegeler bulunuyor. Onur Kurulu üyeleri için ise ayrı bir salon ayrıldı. 

Parti Meclisi adayları, salona gidiş yolu boyunca standtlarını kurdu. PM adaylarının her kurultayda dağıttı eşantiyonlar da pandemi sürecinde değişti. Delegelerin çoğunlukla dezenfektan malzemeleri dağıttıkları görüldü. 

Basın için ise ayrı bir alan düzenlendi. TV’ler ve yazılı basın için ayrılan iki ayrı alan, kurultayın gerçekleştirildiği salondan uzakta bulunuyor. Basın, kurultayı alana kurulan ekranlardan takip ediyor.

‘SORUMLULUK ÇOK BÜYÜK’

İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu, basın için ayrılan alana gelerek basın mensuplarının sorularını yanıtladı.

Bir süre Kemal Kılıçdaroğlu’nun seçme yazıları ve konuşmalarından oluşan “Özgür ve Adil Bir Türkiye için Yürüyüş” kitabını inceleyen İmamoğlu, kurultaya dair şunları söyledi:

“CHP şu anda sadece kendisine oy veren insanlar için bir umut kurultayı yapmıyor, şu an muhalefeti temsil eden hangi ruh varsa onu temsil edecek bir kurultayı yapacak. Sorumluluk çok büyük. Türkiye siyasetinin ya da bugünkü rejime baktığımızda hiçbir partinin tek başına iktidar söz konusu olmadığına göre demek ki çok kapsayıcı bir anlayışla düşünmek ve ona göre kararlar almak lazım. Bizim ideolojik bir sapmamız anlamına asla gelmiyor. CHP evrensel değerlere önem verir. Türkiye’de kapsamayacağı hiçbir değer yoktur.” 

DİVAN BAŞKANI ÇERÇİOĞLU

CHP lideri Kılıçdaroğlu CHP’nin 37. Kurultayının açılış konuşmasını yaptı.

Kılıçdaroğlu açılış konuşmasında şunları söyledi:

Tüzüğün gereği olarak kurultayımızı açıyorum. Bütün dünyaya ışık verecek olan bu kurultayda birlikte olmaktan, önemli kararlar almaktan mutluluk duyuyorum. Şimdi sizleri değişmez önderimiz, Gazi Mustafa Kemal Atatürk başta olmuş üzere cumhuriyetimizin kurucuları, şehitlerimizin anısına 1 dakikalık saygı duruşuna ve İstiklal Marşı’mızı okumaya davet ediyorum.

Salonda bir dakikalık saygı duruşuna geçildi. Ardından salonda istiklal marşı okundu.

İstiklal Marşı sonrası Aydın Büyükşehir Belediye Başkanı Özlem Çerçioğlu divanı yönetmek için oy çokluğu ile seçildi.

KILIÇDAROĞLU: BU KURULTAY ALÇAKGÖNÜLLÜ BİR UYGARLIĞIN İNŞASINA ÇAĞRIDIR

6. kez Genel Başkanlığa aday olan CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, şunları söyledi:

Bu kurultay TBMM açılışının 100. yılında yaptığımız bir kurultay. 100 yılı geride bırakan ve önümüzdeki 100 yıla açılan bir kurultay. Türkiye cumhuriyeti kuruluşunun 100. yüzılan yani 2023’e taşıyacak olan bir kurultay Cumhuriyeti demokasi ile taçlandırma azim ve kararlılığımızı gösteren kurultay bu iktidar kurultayının on binlerin kakıtlıdğı bir ortamda yapılmasını elbette isterdik ama covid19 süreci böyle bir kurultay yapmamıza izi vermeri ama miyoların gözü kulağı aklı ve yüreği bu kurultaydadır. 

Bu kurultayda alacağımız her kararın yankısının yüksek olacağını biliyoruz. Bu kurultay alçakgönüllü bir uygarlığın inşasına çağrıdır. Bu kurultay işsizliği, yoksulluğu, adaletsizliği, liyakatsızlığı, kayırmacılığı ve umutsuzluğu nasıl ortadan kaldıracağımızı açıklayan bir kurultaydır.

Türkiye, Cumhuriyet tarihinin en ağır buhranını yaşıyor. Bu buhran yönetim buhradını demokrasi ekonomi buhranıdır, toplumsal ve kişisel sağlığımızı, birliğimizi ve beraberliğimizi derinden dinamileyen bir buhrandır. Bu kadar ağır bir buhranın içinden geçiyorsak hiçbir vatanseverin özellikle Cumhuriyet Halk Partilinin umutsuzluğa kapılma hakkı yoktur.

Adalet Yürüyüşünü hiç kimse unutmasın. Maltepe’de bu bir son değil yeni başlangıçtır, demiştik. Önümüzdeki duvarı yıkacağız demiştik. 31 Mart yerel seçimlerined duvarın arkasına geçtik. o duvarı şimdi dostlarımızla birlikte ve milletimizin ferazetiyle parça parça yıkacağız.

Birinci yüzyılı madem ki bitirdik, ikinci yüzyıla bir çağrı beyannamesi hazırlamak zorundayız. İkinci yüzyıla hazırlanmak zorundayız. Millet olarak hazırlanmak zorundayız. İkinci yüzyıla çağrı beyannamesiadını verdiğimiz çzm önerilerini sunmadan önce Türkiyenin önündeki 5 sorundan bahsediyorum.

YARGI

1- 21. yüzyılın Türkiye’sinde yasama, yargı ve medya bir kişinin vesayeti altındadır. Demokrasi sadece kağıt üzerinde kalmıştır. Saray ne diyorsa yargı onu yapıyor, egemen güçler ne diyorsa Saray da onu yapıyor. İlliyet bağına bakınız lütfen.   

‘Osman Kavala, Selahattin Demirtaş içeride kalacak’, gereği yapılıyor, içeride kalıyor. Cezaevlerinde onlarca gazeteci, buradan cezaevinde olup kalemini satmayan bütün gazetecilere selamlarımızı saygılarımızı gönderiyoruz. Saray talimat veriyor yargı gereğini yapıyor. Saray talimat veriyor, özgür medya susturuluyor. 
20 Temmuz sivil darbe sürecini yaşıyoruz. Denge denetleme mekanizmaları adeta felç edilmiştir. TBMM’nin yetkilerini elinden alınmıştır. 

EKONOMİ

2- Bütün vatandaşlara sesleniyorum mutfağınızda yangın var mı var, sorgulamak zorundasınız. Türkiye Cumhuriyetinin ekonomik bağımsızlığı tehlike altındadır. 79 yılda 57 hükümet 754 milyar dolar harcadı. 18 yılda harcadıkları para 2 trilyon 400 milyar dolar. Parayı ne yaptıklarını kimse bilmiyor. En önemli tesisleri sattılar, topraklarımızı sattılar, parayı ne yaptıklarını kimse bilmiyor. Bütün vatandaşlarımıza sesleniyorum, elinize vicdanınıza koyun, 18 yılda 2 trilyon 400 milyar dolar harcadılar, bu paranın nereye gittiğini TBMM’de hiçkimse bilmeyecek zaten vatandaş bilmiyor, ondan sonra kalkacaksınız bana ekonomiden söz edeceksiniz. 83 milyon vatandaş Londra’daki bir avuç tefeciye çalışıyor. 18 yılda bunların Londra’daki tefecilere ödediği borç faizi 178 milyar 154 milyon dolar. Türkiye Cumhuriyeti devletini bu hale getirenlerden hep beraber hesap sormak zorundayız.

DIŞ POLİTİKA

3- Türkiye egemen güçlerin taleplerini yerine getiren bir devlet konumuna düşmüştür. Ekonomide, siyasette bağımsızlığını büyük ölçüde kaybetmiştir. Cumhuriyet tarihinde hiçbir zaman Süleyman Şah türbesinde bayrağı indirip türbe kaçırılmamıştır. Bütün ülkücülere, bütün vatandaşlarıma sesleniyorum, Süleyman Şah Türbesi bu ülkenin namusudur, o topraklar da bu ülkenin namusudur. Oradan bayrağı indirip Süleyman Şah türbesini kaçıranlara vatansever denilemez, onlar vatan hainidir.  9 Ekim 2019 Trump’ın gönderdiği mektup Türkiye Cumhuriyeti tarihinde en ağır hakaretleri içeren mektuba yanıt verilememiştir. Türkiye Cumhuriyeti tarihine hiçbir devlet başkanı aldatıldım dememiştir ve aldatılmamıştır. Ama ilk kez 18 yıllık iktidarında bir kişi herkes tarafından aldatılmıştır. 18 Şubat 2018, konuşma yapıyor, şunu söylüyor: ‘Sayın Obama ile defalarca görüştük ama hep aldatıldık.’ Bu dış politikamızı egemen güçlere teslim etme anlayışıdır.

EĞİTİM

4- Hala yeterli derslik yok. Sürekli değişen eğitim sistemiyle Türkiye bilgi çağından koparılmıştır. Bir devleti geriletmek için işgal etmenize gerek yok, eğitim sistemini bozarsanız zaten geriye gider. Eğitim politikalarını sürekli değiştirerek kendi çocuklarını denek olarak kullanan dünyadaki tek ülkeyiz. 

TOPLUMSAL BARIŞ

5- Toplumsal barışımız temelinden sarsılmıştır. Bu ülkede 83 milyon bayrağımızın altında huzur içinde yaşıyor. Kimsenin etnik kimliğini, yaşam tarzını, inancını sorgulamak bizim hakkımız mı? Bizim sorgulayacağımız şey vatandaşın karnı aç mı tok mu çocuğunun işi var mı yok mu? Siyasi iktidar tüm toplumsal sorunlarda kutuplaştırma ve kamplaşmayı derinleştirmekte ve politikalarını bunun üzerinden inşa etmekte.

Bu sorunları kimlerle çözeceğiz? Yol arkadaşlarımızla, Millet İttifakını oluşturan dostlarımızla, halkımızla çözeceğiz. Firavun iktidarını yıkıp, halkın iktidarını kuracağız. Önümüzdeki ilk seçimlerde dostlarımızla birlikte iktidar olacağız. 

Herkesi kucaklayacağız. Hangi partiye oy verdin sorusunu sormayacağız, hangi derdin var sorusunu soracağız. Yeni, ahlaklı, adaletli bir siyaset anlayışı, vatandaşını hor gören değil kucaklayan bir siyaset anlayışını getireceğiz. 

İlk seçimde dostlarımızla iktidar olacağız.

‘İKİNCİ YÜZYILDA ÇAĞRI BEYANNAMESİ’

CHP lideri Kılıçdaroğlu, daha sonra “İkinci Yüzyıla Çağrı Beyannamesi” adını verdiğini 13 maddelik beyanname açıkladı. 

1- Anayasa ile güçlendirilmiş demokratik parlamenter sisteme geçececeğiz. Güçlü demokratik parlamenter sistem için öncelikle geniş bir toplumsal mutabakat sağlanacak, gücünü milleten alan yeni bir anayasa yapılacak. Partili Cumhurbaşkanlığı kaldırılacak. Basın ve ifade özgülüğü koşulsuz güvence altına alınacak. 

2- Türkiye’nin toplumsal barışı ve huzuru sağlanacaktır. Başta Kürt sorunu olmak üzere toplumsal sorunlar demokrasi temelinde ve TBMM öncülüğünde çözülecek. Türkiye’nin tam bağımsızlığı ve üniter yapısı güçlendirilecek. Kürt sorununun egemen güçlerin bir manivalası olarak kullanılmasına asla izin verilmeyecek. 

Kadın erkek fırsat eşitliği sağlanacak. Toplumsal barışın kalıcı hale getirilmesi için tüm terör örgütleri ve yeraltı suç örgütleri ile mücadele ödün verilmeksizin sürdürülecek. 

3- Liyakat sistemi hakim kılınacaktır. Devlet hizmetlerinin partizanca yapılmasına engel olunacaktır. 

4- Seçim yasası değişecek. Milletin vekilini millet seçecek. Seçim barajı kaldırılacak. Milletin iradesinin meclise tam olarak yansıması sağlanacaktır. Seçim yasası değişikliği ile cinsiyet kotası getirilecek, kadınların parlamentoda temsili yasal güvence altına alınacaktır. CHP’li kadın milletvekilleri bu yasa teklifini hazırlayacak TBMM’ye verecektir. 

5- Siyasi ahlak yasası çıkarılacak. Vatandaşla siyasi arasındaki güven yeniden oluşturulacaktır. 

6- Kamu ihale kanunu yeniden düzenlenecek. Kamuda israf ve kayırmacılığı önlemek için ivedilikle değiştirilecektir. Kamu ihalelerinin şeffaf bir şekilde yapılması sağlanacaktır. 

7- Sayıştay gerçek işlevine kavuşturulacaktır. TBMM’de Kesin Hesap Komisyonu kuracağız. Kesin Hesap Komisyonu’nun başkanı iktidar partisinden değil, muhalefet partisinden olacak.

8- Güçlü bir stratejik planlama teşkilatı kurulacaktır. Üretim ve hakça paylaşım stratejik planlamanın ana hedefi olacaktır. 

9- Eğitim sistemi yeniden yapılandırılacak. Üniversitelerimizde her türlü düşünce özgürce tartışılabilecek, darbecilerin getirdiği YÖK kaldırılacaktır. Tüm organize sanayi bölgelerinde iş garantili yatılı teknoloji liseleri kurulacaktır. Gençlerimizin de işsiz kalmalarının önüne geçilecektir.

10- Gelecek nesiller için ekosistem hakkı korunacaktır. 

11- Aile Destekleri Sigortası uygulamaya konacaktır. Bu topraklarda hiçbir çocuk yatağa aç girmeyecektir. Vatandaş devlet yardımlarını lütuf olarak değil hakkı olarak görecektir. 

12- Yeni bir merkez-yerel dengesi kurulacaktır. Devletin tüm kapasitesi en verimli şekilde kullanılacaktır. Hizmetin vatandaşa daha etkin bir şekilde ulaşılması sağlanacaktır. Kayyum uygulamalarına son verilecek, seçimle gelenlerin ancak seçimle gitmeleri garanti altına alınacaktır.

13- Ortadoğu Barış ve İşbirliği Teşkilatı kurulacak. Biz Ortadoğu’ya huzuru, barışı getireceğiz.

Kılıçdaroğlu, beyannameyi delegelerin oyuna sundu. Oy birliği ile kabul edilen beyanname ayakta alkışlandı. Kemal Kılıçdaroğlu, konuşmasının ardından Kurultay salonundan ayrıldı.

GENEL BAŞKAN BUGÜN, PM YARIN SEÇİLECEK

“Hedef İktidar” sloganıyla düzenlenen CHP’nin 37. Olağan Kurultayında Genel Başkan seçimi bugün yapılacak. Kemal Kılıçdaroğlu, 6. kez genel başkanlığa aday. Kılıçdaroğlu’nun yanı sıra Prof. Dr. Tolga Yarman, Aytuğ Atıcı ve İlhan Cihaner de adaylığını açıklamıştı. Genel Başkan adaylığı için CHP tüzüğüne göre, delegelerin yüzde 5’inin imzası gerekiyor. 

60 kişilik Parti Meclisi ise yarınki seçimlerde belirlenecek. PM adaylığı için ise 10 delegenin imzası yeterli. 

Kemal Kılıçdaroğlu’nun 77 kişilik anahtar liste oluşturması bekleniyor. Bu listeden 52 kişi seçilecek. Bilim Kurulu için ise Genel Başkan’ın hazırladığı 12 kişilik aday listesi üzerinden 8 kişi seçilecek. 

CHP Tüzüğüne göre, Parti Meclisinde yüzde 33 cinsiyet, yüzde 20 gençlik kotası bulunuyor. 

CHP kulislerine göre, delegelerin Kemal Kılıçdaroğlu’na desteği sürüyor. Ancak MYK’nın büyük oranda değişebileceği belirtiliyor. MYK üyelerinden bir kısmının Parti Meclisi’ne giremeyebileceği belirtiliyor.

‘SARARYDA OTURAN DİPLOMASIZ OTURUYOR’

CHP Kurultayı, delegelerin Çalışma Raporu üzerine konuşmalarıyla sürüyor. 

Genel Başkanlığa adaylığını açıklayan Onur üyesi Prof. Dr. Tolga Yarman, “Sarayda oturan diplomasız oturuyor” dedi, CHP yönetimini bu konunun üzerine gitmemekle suçladı

Yarman, ‘2017’de rejim sahte oylarla değişti, üzerine gitmediniz, YSK kararının üzerine gitmediniz. O kararı AİHM’e götürmediniz, neden?” diye sordu. 

Celalattin Koç, önseçim ve parti içi demokrasinin içselleştirmesi gerektiğini söyledi.  

‘PARTİ İÇİ İKTİDAR KURULTAYI’

Genel Başkan adaylarından İlhan Cihaner, CHP yönetimine sert eleştirilerde bulundu. 

Kılıçdaroğlu’nun konuşmasının ardından delegelerin salonu boşaltmasını eleştiren Cihaner, “Bu bir iktidar kurultayı mı? İktidar kurultayı açık ama parti içi iktidar kurultayı. Bu ciddiyetsizlikle nasıl iktidara gideceğiz. Bu bir tiyatro” diye konuştu.

Kılıçdaroğlu’nun açıkladığı beyannamede kadın temsiliyeti geçtiğini hatırlatan Kılıçdaroğlu, “1934 yılında 18 kadın milletvekili vardı, hala 18 kadın milletvekili var. 13 maddeden birisi sözde kadınların temsili. Gerekçe olarak Siyasi Partiler Yasası gösteriliyor. Biz tüzükteki yüzde 33 kadın kotasını kullanmıyoruz” dedi. 

Kendisinin marjinallikle suçlandığını belirten Cihaner, Ekmeleddin İhsanoğlu’nun Cumhurbaşkanı adayı yapılması, dokunulmazlıkların kaldırılmasına evet denilmesi gibi uygulamaların daha marjinal olduğunu söyledi. “Savaş tezkerelerine evet dedik” diyen Cihaner’in divan başkanı, Aydın Büyükşehir Belediye Başkanı Özlem Çerçioğlu da vardı.

Cihaner, “Deniz Gezmiş’in, Filistin’e çatışmaya gittiğini hepimiz biliyoruz. Divanda Afrin’e atılan bombalar üzerine imzasını attı, o ağızla çıkıp Deniz Gezmiş’i savundu” diye konuştu. 

‘EKONOMİYİ BATIRAN BABACAN İLE Mİ İTTİFAK YAPACAĞIZ’

Cihaner, şöyle devam etti:

“Ekonomiyi batıran Ali Babacan ile mi ittifak yapacağız? Dış politikadaki yıkımın sorumlusu Ahmet Davutoğlu yeni ittifak ortağımız. Bunlarla mı Türkiye’yi 2. yüzyıla götüreceğiz. Dün Ortaçağ’a gittik, laikliğin cenaza namazı kılındı. Hepimiz aracı olduk. Cumhuriyet hukukunu bile savunamadık. Ağzını açan Atatürk diyor, Atatürk’e dün en üst düzeyde lanet okundu. 18 yıldır biz muhalefetteydik. Bu politikalar takip edildiği halde AKP’nin hangi hamlesine engel olduk. Baro yasası çıktı, iki gün mecliste geciktirdik diye muhalefet yaptık sanıyoruz. Anayasa Mahkemesine giderek, tweet atarak, Salı toplantılarında bağırarak mı muhalefet yapacağız?” 

Berhan Şimşek, en sağdan en sola kadar dayanışma hakkı olduğunu belirtti. Şimşek, Kılıçdaroğlu’na seslenerek, “Milletvekilini halk seçsin diyorsan, grup başkanvekillerini mesajla sen seçme” dedi.  İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Tunç Soyer, “Tarihin hiçbir döneminde olmadığı kadar sosyal demokrasiye ihtiyacımız var. Gelir dağılımındaki adaletsizlikte dünya 5.’si olan bir ülkeyiz. İktidarın yolu yerelden geçer. Hayalini kurduğumuz ülkeyi önce kentimizden inşa etmeliyiz” diye konuştu.

KILIÇDAROĞLU TEK ADAY

CHP Kurultayı’nda saat 15.00 itibariyle CHP Genel Başkan adaylık başvurusu için verilen süre sona erdi. Sürenin uzatılması için bazı delegeler tarafından verilen önerge, divan tarafından reddedilmişti. Divan Başkanı Çerçioğlu, yeterli imzaya ulaşan tek adayın Kemal Kılıçdaroğlu olduğunu açıkladı.

KILIÇDAROĞLU YENİDEN SEÇİLDİ

Kılıçdaroğlu’nun tek aday olarak girdiği genel başkan seçimi oylaması başladı. Listede kayıtlı olan 1356 delegeden 1318’i oy kullandı. Geçerli oy sayısı 1251, geçersiz oy sayısı ise 67 oldu. Kemal Kılıçdaroğlu 1251 oy ile 6. kez Genel Başkan seçildi.

TEŞEKKÜR KONUŞMASI YAPTI

Kemal Kılıçdaroğlu oylamanın ardından yeniden genel başkan seçilmesi üzerine kürsüye teşekkür konuşması için çıktı. Kılıçdaroğlu konuşmasında delegeleri teşekkür etti ve “dostlarımızla birlikte iktidar olacağız” sözlerine biraz daha açıklık getirdi. Kılıçdaroğlu şu ifadeleri kullandı.

“Oy verdiniz, teşekkür ederim, yeri geldiğinde 24 saat çalışacağım. Vaadlerimizi dostlarımızla birlikte yerine getireceğimizi söyledik. Demokrasiden yana olan, insan haklarından yana olan herkesle beraber olacağız. Kavga zamanı değil, ayrışma zamanı değil, bir arada olma zamanı. Her düşünceye saygı göstermek bizim görevimizdir.”

Bir Yorum Yazın

Ziyaretçi Yorumları - 0 Yorum

Henüz yorum yapılmamış.